*

  • [sonuna kadar okuyamayacak olanların en azından entry'nin sonuna entry'yi yazdıktan beş yıl sonra eklediğim, "3 nisan 2016 tarihli politik not"u okumalarını rica ederim - mehmet ordekci]

    uzun bir sessizliğin ardından son yıllarda internet üzerinden özellikle engin erkiner ile giriştiği polemiklerle ortalarda görünmeye başlayan eski örgüt (bkz: acilciler) lideri. tamam, belki ben duymadım sesini, ama düşünün ki şu saate kadar ekşi sözlük'te hakkında yazılmış bir entry bile yoktu mihrac ural'ın.*

    acilciler diye bir örgüt kalmadığı için "eski lider" diyorum. "sürgün"müş. öyle yazıyor. başka bir yere "sürgün" olmadıysa suriye'de yaşıyor. hatta medenî hali değişmediyse kendisi aynı zamanda suriye "saray"ının damadı. hafız esed'in kızkardeşi mi yeğeni mi ne bir kadınla evlenmişti. orada sarayda yaşadıkları söyleniyordu. bu "sarayda yaşama" kısmı abartı olabilir tabii.

    kendisi de kullanıyor mu bilmiyorum, nette bir yerde birkaç yandaşının onun için "türkiye halk kurtuluş partisi–cephesi (thkp-c) genel sekreteri" sıfatını kullandığını gördüm. son yirmi yıl içinde benim gözümden kaçmış bir eylem veya faaliyetleri olduysa bilmek isterim aslında. yaptığı "genel sekreter"lik hangi icraata imza atmıştır? yalnız baştan söyleyeyim, "kürt halkına (pkk'ya) destek vermek" pek eylem sayılmıyor. "27 yıldır sürgündeyim" (artık 28 demeli) deyip duruyor. türkiye'de dün de bugün de yeraltında yaşayan devrimci örgüt üye ve liderleri var. devir 12 eylül devri değil. ben hapisten çıkalı sekiz yıl oldu. istanbul'da yaşıyorum. bu sekiz yılda bir kere kimlik kontrolü ve üst aramasına, bir kere de sadece kimlik kontrolüne denk geldim. ha örgütsel bağlantılar dolayısıyla sen ne kadar dikkat edersen et başkasının dikkatsizliği yüzünden takibe takılabilirsin, yakalanabilirsin tabii. ama birileri bunu göze almadan da "devrimci mücadele" olmuyor işte. uzaktan kumandayla bu işler bir yere kadar. sen türk polisinin erişim alanının dışından bana talimat ver, ben burada o talimatları yerine getireceğim derken yakalanayım, işkence göreyim, hapse düşeyim, öleyim. ülkede böyle geri zekâlı kalmış mıdır... pardon sorumu geri aldım, böyle geri zekâlı var tabii ama bizim zamanımızdaki kadar çok değil.

    mihrac ural buraya nasıl dönmeyi düşünüyor? "sürgündeki devrim lideri" olarak mı? internet üzerinde kendisine yağcılık ve aklama-paklama işiyle meşgul beş-altı kişiye bakıp kendisinin lenin gibi, humeyni gibi bir "ülkeye dönüş" yapma ihtimali olduğunu düşünebilir miyiz? şöyle gümbür gümbür bir "türkiye halk kurtuluş partisi–cephesi (thkp-c) genel sekreteri" ünvanıyla?

    kendisine karşı negatif duygularım olduğu herhalde anlaşılıyor. bunun siyasal rekabetle ilgili olmadığı bilinsin lütfen. kişi olarak benim devrimcilik ve/ya da marksizm anlamında hiçbir siyasal iddiam yok. demokrat olmaya, demokrat kalmaya çalışan, kendi varlığını politika ile anlamlandırmayan -bu arkadaşların çok sevdiği tabirle- "sıradan" biriyim. bu son derece bilinçli bir biçimde seçtiğim bir konum. şuna kızıyorum: abi çekip gitmişsin "sürgün"e. 27 yıl olmuş. orada sıkıntı çektiğine dair bir belirti yok. adamlar (suriye devlet sınıfı) seni içgüveyliğe bile kabul etmiş. senin oradan buraya talimat yağdırdığın günlerde ankara'daki adamlarının, o samimi çocukların neler çektiğini, ne şartlar altında bir şeyler yapmaya çalıştığını ben bizzat biliyorum. yirmi sene geçmiş, yirmi sene sonra tek başına bedavaya dergi çıkarıp bütün dünyaya anında dağıtma (yani internet) teknolojisini keşfedince birdenbire devrimci önderlik duyguların kabarmış. ahkâm kesiyorsun.

    yine de şu sayfayı görmesem bu kadar kızmayacaktım bak: http://gomanweb.org/…lasoru/ocak/02ocak/tarihte.htm

    sevgili sözlük okuru, fotoğraftan söz etmiyorum yalnız. 1986-87 yılbaşısında eşi hanımefendiyle apo'yu misafir etmişler, yiyip içmişler. 23 yıl sonra, 31 aralık 2009'da kendisiyle öcalan'ın o akşamki fotoğrafını yayınlayıp "tarihte bugün: 31 aralık 1986" ibaresini eklemiş sayın ural. işte bu ibareye kızdım. "tarihte bugün" filan...

    notlar:
    - "ukteyi fakfa diye biri 9 ay önce vermiş."
    - bu entry'mi beğenenler şu entry'mi de beğendi: (bkz: acilciler/@mehmet ordekci)

    edit: gomanweb linki değişmiş, yenisini yazdım.

    (entry içeriğine dokunmadan) 3 nisan 2016 tarihli politik not: bundan tam beş yıl önce bu entry’yi yazarak sözlük'te mihraç ural başlığını açtığımda, suriye iç savaşı başlamamıştı. nitekim 2 nisan 2011 tarihinde açılan bu başlığın ikinci entry’si ancak bir buçuk yıl sonra, 2012 eylülünde yazılmış ve arkası gelmiş görünüyor.

    prensip olarak, sonradan yanıldığımı gördüğüm entry’leri bile silmiyorum, edit'lemiyorum. çünkü ben -sözlük'teki pek çok veledin aksine- yanılabilen bir faniyim. bazen sadece böyle bir not ekliyorum. ama bu entry’de yazdıklarımda yanıldığımı filan görmüş değilim. bu notla, mihraç ural’ın suriye iç savaşında ünlenmesinden ve sağcı medyanın günah keçisi kadrosuna alınmasından çok önce yazdığım eleştirilerin terörist ve kadın taciri ışid sempatizanlarının ona kustukları nefretle aynı düzlemde ele alınamayacağını belirtmek istedim. bunun zaten kullandığımız üsluplardan anlaşıldığını sanıyorum. benimki sol içi bir eleştiridir. iti kopuğu ilgilendirmez.
  • hatay alevilerinin % 99'unun tanımadığı, tanıyanların da iplemediği bir adam. yandaş ve tetikçi medyanın hatay halkına saldırmak için arşivleri karıştırıp bula bula bu adamı bulması gayet komik.
  • şimdi bu adamın son günlerde basına yansıması ile ilgili bazı gözlemlerimi paylaşayım. zira, bu hafta içinde bu başlık alıp başını gidebilir.

    bu ismi 2 gün önce duydum. sonra google da kısa bir araştırma yaptım kendisiyle ilgili, hakkında fazla bir bilgi yok. ama özetle eski thkp-c'li, yeni esad milisi olarak nitelendirilebilir. bu zatla ilgili yapılan aşağıdaki haberler, haberlere yer veren basın organları ve hepsinden önemlisi bu haberlerin yayınlanma tarihleri, dün reyhanlı'da gerçekleşen katliamla beraber düşünüldüğünde bir şeylere işaret ediyor mu?

    google'dan direkt alıyorum:

    “banyas'ta mihraç ural'ın parmağı var” - taraf gazetesi / 1 gün önce
    suriye'de katliamları miraç ural yapıyor iddiası haberi - bugün / 3 gün önce
    'temizliğin lideri antakyalı mihraç' - milliyet / 2 gün önce
    'temizliğin lideri antakyalı mihraç ural'mı? - haber aktüel / 2 gün önce

    muhtemelen medya ve basınımızca 3 gün önce keşfedilen bu adam önümüzdeki günlerde gündemimizde daha çok yer işgal edecek. reyhanlı patlamasının ihale edileceği daha uygun bir figür göremiyorum.

    pkk sınır dışına çekiliyor, ergenekon ekarte edilmiş, dhpk-c'nin çapı zaten yetmez bu boyutta bir eyleme. yoksa illa ki stratejistler, analistler bunların da adını anarlardı. ülke ülke değil ki, gotham city. chaotik evil olmadan iç-dış politika üretilemiyor. mihraç umutların tükendiği anda yetişecek gibi duruyor. hadi bakalım.

    edit: sabah hizlica gazeteleri tarayayim dedim ongorum dogru cikti mi diye. hurriyet bildigin mihrac ural'dan girmis, mahir cayan'dan cikmis. 40 yillik mahir cayan da oldu mu size mehir ceyen?

    turk basini, boka dusse de bir dusmese de bir.
  • henüz 11 entry girilmiş ama akp reyhanlı bombasını eline bıraktığında adından çok söz ettirecek gibi duruyor.
  • reyhanlı patlaması ile ilgili açıklaması şu şekildeymiş:

    “…reyhanlı olaylarıyla ilgili olarak ise söyleyeceğimi söyledim. bu menfur, kanlı kıyımı insanlık dışı bir girişim olarak görüyorum. bu bir cinayettir, terördür. kim ve hangi nedenle yaptıysa alçakçadır. bu işi ancak mosad gibi insanlık dışı istihbarat örgütleri yapar ki tüm işaretler israil'i göstermektedir. bu da mit'in bilgisi dışında olamaz. suriye başardıkça, zafer üzerine zafer kazandıkça israil'in şam'ı bombalaması gündeme gelmiştir. reyhanlı katliamı da bunun bir tekrarıdır…”
  • hedef isim mihrac ural'la konuştuk: reyhanlı'nın failleri ortadadır!

    akp hükümet sözcülerinin ve ana akım medyanın hedef aldığı mihrac ural'la ferhat aktaş'ın gerçekleştirdiği röportajın bir kısmını yayınlıyoruz tamamını koçgiriplatformu.com adresinden okuyabilirsiniz

    -mihrac bey sizin adınız etrafında bir süredir türkiye medyasına yansıyan suçlayıcı haber akışının yoğunluğunu sizde yakından takip ediyorsunuzdur. özellikle ana akım medyanın bu yönlü haberlere ağırlık vermesini hangi nedenlere bağlıyorsunuz, mihrac ural bahsettikleri gibi türkiye ve suriye'yi karşı karşıya getirmeye mi amaçlıyor?

    mihrac ural: reyhanlı’da yaşanan insanlık dramının failleri insanlık dışı senaryolarıyla bölgemizi yakan ve kana bulayanlardır. bunlar vicdansız ve ahlaksızlardır. bu menfur olay, erdoğan’ın yüzü kadar solun da yüzünü ortaya seren bir turnusol oldu. reyhanlı’da yapılan insanlık kıyımı bir terör eyleminin ötesinde tipik devletler arası ayak oyunlarıdır. bölgedeki dengeleri karıştırmak isteyen güçler dışında da hiç bir siyasi amaca hizmet etmeyen bu kıyıma karşı ilk tepki verenlerden biri de ben oldum. bu kıyımı şiddetle kınadım. kıyımın gerçek sorumlusu olabilecek çevrelerin kimler olduğunu örneklerle açıklamaya çalıştım. erdoğan’ın fethullahçı imamlar ordusunca ele geçirilen türk istihbarat birimleri (mit ve emn. gen. mü.istihbarat dairesi) ve israil’in mosad’ı olduğunu açıkladım. bu iki güç bölgede kirli amaçlarla çalışan ve suriye olaylarında en baştan itibaren aktif yer alan eli kanlı güçlerdir dedim. bunun için şam ve halep’te kanlı eylemlerin tetikçileri kimse, reyhanlı’nın da tetikçileri onlardır dedim..

    bu düşüncelerimi reyhanlı olayı akabinde onlarca kez tekrar ettim. dolayısıyla böylesi eylemlerden halkların hiçbir çıkarı olmayacağını teyit ettim. bu anlamda, şu dünyada suriye ve türkiye’nin karşı karşıya gelmesini isteyecek en son kişi benim.
  • mihraç ural: reyhanlı saldırısının faili israil

    burjuva medyanın "reyhanlı eyleminin faili" olarak itham ettiği thkp-c acilciler örgütünün eski liderlerinden mihraç ural: acilciler diye bir örgüt, 20 yıldan beri yok, saldırının bizimle hiçbir bağı yok. saldırının faili israil.

    radikal gazetesi'nden ismail saymaz ile ropörtaj yapan mihraç ural, saldırılarla hiçbir bağları olmadığını, saldırının insanlık dışı olduğunu söyledi.

    reyhanlı’daki saldırının arkasında israil’in olduğunu, bu eylemin, 2005 yılında lübnan başbakanı refik hariri’ye yönelik suikastın benzeri olduğunu söyleyen ural şunları söyledi:

    türkiye hükümeti, reyhanlı’daki saldırıdan siz sorumlu tutuyor. bu saldırıyı siz mi azmettirdiniz?

    bu saldırının bizimle uzak yakın hiçbir bağı yok. en basit mantık düşüncesinde, böyle kapsamlı bir olayı, böylesi yıkıcı, insanlık dışı, zalim olayı, masum insanları katledecek bir olayı düşünücek tek bir insan olamaz şu dünyada. bu menfur olayı şiddetle kınıyorum. bu insanlık dışı eylemi şiddetle kınıyor, lanetliyorum. tarihimin hiçbir kesitinde bu tür eylemlere prim vermedim. hayatım boyunca yazı yazdım, okudum, görüşlerimi savundum, demokrasi ve özgürlük mücadelesi vermeye çalıştım. zindan yattım, eziyet çektim. 12 eylül sürgünü olarak suriye’de yaşıyorum. 33 yıldan beri alnımın teriyle evlatlarımı büyütüyorum. ben bir barış insanıyım. 7 bin yazım, 60’a yakın kitap ve makalem var. hayatımda hiçbir zaman şiddeti önermedim. dünyanın hiçbir teşkilatıyla uzak yakın organik bağım yok. dünyanın hiçbir devletinde memur değilim, sivilim. yaşamım boyunca elime silah almadım. ta ki suriye, bu selefi ve dış güçler tarafından saldırıya uğradığında, yaşadığım ülkede vatan savunması dışında, sadece sınır bölgelerinden sızan çeçenlere, afganlara, terörist libyalılara ve tunuslulara karşı bir tavır almak, halk refleksi geliştirmek amacıyla tavır aldım. böylesi bir eylemi (reyhanlı’yı kastediyor) yapan, ortadoğu ’da dengeleri alt üst etmek isteyenlerdir. türk halkı ile suriye halkını birbirine vurdurtmak, ezeli ve ebedi düşmanlıklar yaratmak isteyenlerdir. biçim ve içerik açısından iyice incelerseniz, göreceksiniz ki, karşınızda israil var.
    14 şubat 2005’te lübnan başbakanı hariri’nin öldürülmesinde kullanılan bombanın biraz daha az bir miktarıyla reyhanlı’da patlatılan bomba aynıdır. aynı yöntemle yapılmıştır. israil’in çıkarı var. çünkü suriye ordusunun son günlerde kazandığı zaferlerin, bu gidişle beşar esad yönetiminin kalıcı olacağını gösterdi ve buna karşı (israil) teröristlere yardım amacıyla şam’ı vurdu. hariri’nin katledilme amacı neyse reyhanlı’da patlatılan bombanın amacı aynıdır.

    peki siz halen “acilciler” örgütünün lideri değil misiniz?

    acilciler 20 yıldan beri ortalıkta olmayan bir örgüt. bir çalışması yok. herhangi bir yerde 30 yıldır askeri eylemi yok. bu örgütü neylen getireceksin de böylesine kapsamlı bir eylemin içine sokacaksın? buna kargalar bile güler. ben, adil bir yargılama yapılsın, yeniden ülkeme dönmeye hazırım. ben barış insanıyım, yazan çizen bir insanım. asla bu tür eylemlere prim vermem.

    muhaberat’la ilişkiniz olduğu iddiası doğru mu?

    ben 33 yıldan beri bu ülkedeyim. akrabalarımın yarısı hatay’da, yarısı suriye’de. hatay türkiye’ye ilhak edildiği zaman aileler iki parçaya bölündü. suriye devletinde memur değilim. organik bir bağlantım yok. suriye muhaberatıyla uzak yakın bağlı olmayı ilke olarak reddederim. aksini ispat edenin alnını karışlarım. dünyanın tüm istihbarat örgütlerine karşı tepkim ve alerjim var. çünkü bir istihbarat örgütüne angaje olan bağımsızlığını yitirir. oysa ben devrimci ilkelerimi bağımsız olarak kazandım. bundan dolayı suriye’de zindanda yattım. bir yıl kesintisiz hücre cezasına çarptırıldım.

    suriye’de kurduğunuz suriye mukavemeti adlı örgüt, acilciler’in devamı mı?

    acilcilerle ilgisi yok bunun. bu, suriye’de kurulmuş bir vatan örgütüdür. içinde her tür etnik yapının yer aldığı, türkmeni de araplar da asuriler de ermeniler de... bir halk refleksi örgütüdür. suriye’de herkes silahlı zaten. silahsız ev, silahsız insan yok. bu insanlar kendi silahlarıyla vatanı savunmak, yabancıların müdahalesini engellemek, emperyalizme karşı duruş sergilemek, yemenli, libyalı teröristlere karşı ülkeyi korumak amacıyla kurulmuş, sadece lazkiye’nin sınır bölgelerinde yer alan, başka herhangi bir yerde var olmayan halk milis gücüdür.

    fakat banyas’ta işlenen katliamı sizin gerçekleştirdiğiniz iddia ediliyor. bir video konuşmanız var, “temizlik” sözünü ettiğiniz...
    bu çok daha komik bir şey. mukavmi suriye örgütü çocuklara, kadınlara, yaşlılara, silah taşımayanlara elini uzatmaz. iç karışıklara müdahale etmez. bütün görevi, sınırlarda yabancıların girişini engellemektir. ülke içinde muhalifle yönetmi yanlısı arasındaki barışçıl mücadeleye de müdahale etmez, taraf değildir. kaldı ki benimle ilgili video bütün olarak izlendiğinde görülecektir ki, ben o videoda diyorum ki, “eğer bizden yardım isterlerse bir hafta içinde yardıma gidebiliriz, bizden hiç yardım istemediler, gitmedik.” bu sözleri ben 2 mayıs’ta söyledim. lazkiye’de bir şehit cenazesinin taziyesinde söyledim. taziye sırasında bir soru üzerine askeri kavramlar kullanıyorum. “mıntıkayı temizlemek” diyorum. bunu mezhep temizliği olarak çevirdiler. benim yanımda araplar, kürter var, türkler var. bunlar kendi kendilerini mi katleder? biz kuvvetlerimizle birlikte lazkiye’deydik. bu çok acımasız bir yalandır. insan karşı tarafı dinler. ben bu insanlardan (reyhanlı’daki dokuz şüpheliyi kastediyor) bir tekini tanıyorsam, bir tek ilişkim var, bir tekiyle uzak yakın, dolaylı dolaysız bağlantım varsa... yalan! hepsi yalan. yapılan, canice bir eylem. benim bir geçmişim var. ben devrimci mücadeleden geldim. devrimci kişiliğimi lekelemek istiyorlar. türk istihbaratıyla, suriye istihbaratıyla bağı vardı, diyorlar. bu nedir yahu? bu kadra kolay mı? mahkemelerden beraat kararı alsam bile ne işe yarar? günah değil mi?

    radikal-ismail saymaz

    http://gelecekgazetesi.org/…dirisinin-faili-israil#
  • radikal gazetesinde açıklanan belge doğru ise hayvanlardan aşağılığı kesinleşmiş olan şeyin adı.

    http://www.radikal.com.tr/…yette_yeni_donem-1133774
hesabın var mı? giriş yap