*

  • aynı düşünceler içerisindeyim..
    yürüyüş falan organize edersen katılırım..
    tarihte ilk defa bir yerin etrafını çevirip buralar benim diyen adamı evirip çevirip dövmeyen tüm insanlara inat yürüyelim..
    birsey değişmez ama güzel spor olur, yürümüş oluruz..
  • maalesef normal olan durumdur.

    o adaya gitmenin ve en azından kamp yapmanın tek yolu oranın kamuya ait hale getirilmesi ve herkesin erişimine açık hale gelmesi değil. oranın sahibi sen de olsan belki zaten başka kimsenin gelip mangal yapamayacağı bir yer arzuladığın için orayı almışsındır. yoksa günübirlik birilerinin adana gelip denize girmesinde sakınca olmayabilir.

    tarihte ilk defa bir yerin etrafını çevirip "burası benim" diyen adamı kimse protesto etmedi. çünkü diğerleri de derhal başka yerlerin etrafını çevirip "o zaman burası da benim" dediler. çünkü bir şeyi sahiplenmek son derece insani bir şeydi. hatta ve hatta bu nedenle o ilk baştaki bir yeri çeviren adam ve o olay hiç olmadı çünkü her zaman bir şekilde insanlar (hatta hayvanlar) bir şeyi ya da bir yeri sahiplendiler. bulduğunuz bir mağara sizindi. aldığınız kadın, onun doğurduğu çocuk hep "benim" olarak tanımlandı. hayvanlar bile teritoryal canlılar yani bir bölgeyi sahiplenip oraya girenlere saldırıyorlar. insanlar da önce bireysel olarak, sonra da gruplar, kabileler olarak ve en son da ulus/milletler olarak arazilere sahip çıktılar. yani bunun kurtuluşu yok. orası bizim ve gerekirse ölüyoruz orası için çünkü hayatta kalmamızı sağlayacak kaynaklar orada.

    bu nedenle şu sahiplenme düşmanlığını merkeze koyarak yapacağımız eleştiriler mantıksız. eğer bir şeyi eleştireceksek sahiplenmenin sürekli olmasını yani toplumda yeni gelen bireylere sahiplenecek şey (toprak, para vb) kalmamasını eleştirmeliyiz. mülkiyete düşmanlık ederek kazanılabilecek bir mücadele yoktur. ancak, bir mülkiyetin bir bireyden ebediyyen diğerlerine aktarılması ve bu sürecin zamanla yeni insanlara sahiplenecek bir şey bırakmaması uygulamasını eleştirebiliriz. belki miras denen şey sadece belli bir süre için geçerli olmalı; örneğin 49 yıl ya da 99 yıl. böylece zaman dolduğunda o mülk tekrar kamuya geçerek yeni gelen insanların sahiplenmesine açılabilecek hale gelebilir.

    şu anda bu ülke dahil olmak üzere dünyada sahiplenilmemiş toprak pek yok gibi. bu nedenle yeni gelenler her zaman ve her zaman bu eski toprak sahiplerine kira vb ödeyerek var olabilmek durumundalar. adaletsizlik burada. adamın dedesinin dedesi savaşarak belki bir yeri korumuş ve sahiplenmiş ama torunların bununla ilgisi olmaksızın oturdukları yerden ebediyyen kendilerini geçindirme imkanları var. bu adaletsizlik. o nedenle dediğim gibi belli bir süre sonra (99 yıl vb) o mülkü o kişilerce sahiplenilmesi sona ermeli. yeni gelenlere toprak sahiplenme olanağı sağlanmalı yoksa ebediyyen bu rantçı sistem sürecek.
  • kayalıklar için mülkiyet sorunu yoktur ama orada da devletler arası mesele var bu seferde.
hesabın var mı? giriş yap