• jesus and mary chain artigi bobby gillespie'nin her yonuyle deep impact grubu.. tohumlari seksenlerin sonlarindan.. ama screamadelica ile yeryüzünü fethettikleri tarih doksanlarin baslari..

    sonra 'give out but don't give up'daki kan kaybini saymazsak her albumle bir katman daha genisleyen etki alani..vanishing point, echo dek.. nihayetinde de 2000'ler virajindaki xtrmntr ile esas darbe..
  • kendilerine ait bambaşka bi kulvarda koşan, pek saygın, pek mühim grup, loaded, swastika eyes tapılası.
  • gecmisi 80'lerin ortalarina kadar uzanan, ise klasik bir indie rock ekibi olarak baslayip, 90'larin basinda dance rock hibridinin nadide ornegi screamadelica'yi yaratip, tanrilar katinda yerini alan britanyali grup.
    ani bir yon degisikligi ile memphis'de black crowes produktoru ile kotardiklari koklere donus albumleri give out but dont give up in basarisizligindan sonra uyusturucu alemlerine daldilar, donus albumleri vanishing point'te burning wheel gibi sarkilarla screamadelica zamanlarina goz kirptilar, gelecek olan xtrmntr saheserlerini haber verdiler. my bloody valentine gitaristi kevin shields'in katkida bulundugu bu album, en gaza getirici albumler listemizde en tepelerde kendine yer bulur, 'radikal olmak da serin olabilirmis' dedirtir insana..
    bir sonraki albumlerinin bir devrim cagrisi olmasini bekliyoruz..
  • yeni çıkıcak albümlerinde bomb the pentagon adında bi şarkı bulunan, ve bu yüzden amerika'da oldukça büyük bi tepkiyle karşılanıcağı kesin gözüken grup, lakin şarkı bombalanma olayından çok önce yazılmış olup, olay gerçekleştiğinde grup elemanlarını şaşkına çevirmiştir, yine de de sözkonusu eseri albümden çıkartmayı düşünmemekteler, niye, çünkü onun adı bobby, devrim çağrısı evet.
  • (bkz: primal fear)
  • çalışırken veya dikkatini bir noktaya toplamayı gerektiren bir iş yaparken trainspotting adlı şarkısını loop edip dinlemeyi aşırı sevdigim ve faydalı buldugum grup.
  • stone roses'dan mani'nin bascisi, my bloody valentine'dan kevin shields'in ve gilles peterson ekolunden gelen haysiyetli dj andrew weatherall'un produktoru oldugu grup. birlesik krallik'in aynasi misali iskocyali, gal, irlandali (bagimsizligini daha bu yuzyilda ilan etmistir irlanda) adamlardan olusmaktadir. futbolu sever politik takilmayi tercih ederler. 'futbol kitlelerin afyonudur' lafini bir tasla iki kus vurmak olarak benimseyen ingiliz isci sinifinin the fall'dan sonraki en atesli sozcusu olarak kabul gorurler. ingiliz festivallerinin kulis torbacisidir bobby gillespie. ve iki hafta sonra cikacak olan yeni albume hala daha isim verememis olmalari da tembellikten baska bisiy diildir herhalde.
  • bu yıl rockwave'de de çalacak olan iyi grup.
  • studyoimge.com’un müzik dünyasına kazandırdığı genç yazar üner altay kemancızine’in son sayısında topluluk için şunları yazmıştır;

    daha iyisi olur

    primal scream, seksenlerin sonunda stone roses ve happy mondays'le birlikte gündeme gelen rock ve dans müziği kırması sound ilgilerini çekene kadar, seksenlerdeki pek çok kendi halinde takılan rock grubundan biriydi. bir gün bir dj arkadaşları andrew weatherall'dan kendi isimlerini taşıyan ikinci albümlerinde yer alan 'i'm losing more than i'll ever have' adlı parçayı remikslemesini istediler ve weatherall'un güçlü baslar ve sample'lar yükleyip gitarları azalttığı remiks o günden sonra kendilerine çizecekleri yolu belirleyen en önemli referans noktalarından biri oldu. yine weatherhall'un prodüktörlüğünü yaptığı 91 tarihli "screamadelica" albümü ise "'rocker'lar için dans müziğinin" en önemli referans noktalarından biri haline geldi.

    primal scream yıllar içinde elektronika'nın trip-hop ve house gibi alt türlerini -seksenlerdeki rock mazilerini de unutmadan- dans müziğiyle harmanlayarak yoluna devam etti. üstelik efsanevi stone roses basçısı mani (gary mounfield) de 96'da gruba katıldı. grubun son icraatı da birkaç ay önce piyasaya çıkan "evil heat" albümü oldu. "evil heat" belki de 2000 tarihli harika "xtrmntr"ın üstüne geldiği için gelen albümün gideni aratması ihtimali baştan kendisini göstermişti. bob gillespie ve arkadaşlarının bir önceki albümde yakaladıkları nefis elektronika+rock bileşimini bu albümde de devam ettirdiklerini söylemek zor. albüm ancak grup için bir geçiş dönemini simgeliyor olabilecek kadar iyi. bu yüzden albüme katkıda bulunan my bloody valentine'ın net gitar riffleri çalmamayı sanat haline getiren gitaristi kevin shields ya da top model kate moss'un vokalleri ancak albümün birazcık daha ilgi çekmesini sağlayacak ekstralar olarak kalabiliyor. kim bilir, belki de bu albümle yeni bir bomba patlatacak kadar ilham depolayamamışlardır ve sırada da bunun acısını çıkartacak yeni bir "screamadelica" ya da "xtrmntr" vardır.
hesabın var mı? giriş yap