sadi-i şirazi
-
"murat, akşam yemeğinden sonra, hiç hazır olmadığı halde, "gülistan"ın yapraklarını çevirirken okumaya dalmıştı. sadi'nin aşağı yukarı bin sene evvel çıkardığı hükümlerden ziyade, tekniği güzeldi. bu kitaptaki padişahlar, vezirler, seyyahlar, köleler, şehzadeler, alimler ve şairlerle la fontaine'in kargaları, tilkileri, kurtları, ayıları, karınca ve kurbağaları arasında adeta akrabalık vardı. her iki muharrir de küçük şeylerle büyük işler yapmanın yolunu bulmuşlar, işlerin kolay gibi gelen taraflarıyla çocukları, dahiyane tarafıyla büyükleri kavramışlardı." kemal tahir - karılar koğuşu
["bizim osmanlılar neden sadi gibi bir adam yetiştirememişler?" divan edebiyatı'nı, tezkireleri, evliya çelebi'yi, cevdet paşa'ya kadar parça parça düşündü. "sadi acemcenin en güzel nümunesini vermek iddiasında... peki ama fuzuli, nedim, neyi vereceklerdi? arapça mı, acemce mi, türkçe mi? bir aşiretten cihangirane bir devlet çıkarmak kolay, ama üstat, cihangir bir lisan çıkarmak zor, anlaşılan... terim ile siyamal rezaletini biz bugün işte bu sebepten çekiyoruz."] kemal tahir - karılar koğuşu
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap