• kan yoluyla bulaşan bir hastalıktır, kaçın.
  • türkiye'nin geri kalmasının sebeplerinden biridir.
  • insanların birbirlerinin iyi niyetini suistimal etmesinin legalize edilmiş yoludur.
  • yapısal antropolog claude levi-strauss'a göre akrabalık insan beyninin ürettiği kavramsal bir konu. kan bağı olmayan akrabalarımız da var. evlendiğinizde eşiniz ve beraberinde gelenlerin hiçbiri ile kan bağınız yok mesela. buna rağmen akrabasınız.
    levi-strauss burada ilginç bir saptama yapıyor ve diyor ki; akrabalık, her kültürde vardır ve aslında kan bağından ziyade insanların kiminle evlenip kiminle evlenemeyeceğini belirten kurallar bütünüdür. aslında çok araştırmaya gerek yok kutsal kitaplarda bile rastlayabilirsiniz akrabalığın gerçekten de bu işe yaradığına.
  • varsayılan soy bağları ve evlilikler yoluyla kurulan, ilişki içinde birbirine karşı belirli toplumsal, ekonomik ve kültürel yükümlülükleri olan kişilerin oluşturduğu ve kültürel kabul görmüş toplumsal ilişkiler düzenidir.
  • dünya üzerinde bunun kadar zor yürütülen bir başka ilişki türü yok.
  • cinsel yolla bulaşan en kötü hastalık.
  • "yasalar tarafından onaylanmayan ilişkilerden, evlilikten doğan akrabalıklar kadar çok ve karmaşık, ama daha sağlam akrabalık bağları doğar. bu kadar özel türden ilişkileri bir yana bıraksak da, gerçek aşktan kaynaklanan gayrimeşru ilişkilerin ailevi duyguları, akrabalık görevlerini sarsmayıp aksine pekiştirdiğine sık sık şahit olmaz mıyız? bu durumda gayrimeşru ilişki, evlilikte anlamsız olabilecek birçok şeye ruh katar*." marcel proust - la prisonniere

    "gerçekten de, [psikanaliz] her şeyden önce verili bir toplumda çocuğun kendi akrabalık ilişkisini yaşama biçimini kurmaya çalışan bir yöntemdir." jean-paul sartre

    "murat, akşam yemeğinden sonra, hiç hazır olmadığı halde, "gülistan"ın yapraklarını çevirirken okumaya dalmıştı. sadi'nin aşağı yukarı bin sene evvel çıkardığı hükümlerden ziyade, tekniği güzeldi. bu kitaptaki padişahlar, vezirler, seyyahlar, köleler, şehzadeler, alimler ve şairlerle la fontaine'in kargaları, tilkileri, kurtları, ayıları, karınca ve kurbağaları arasında adeta akrabalık vardı. her iki muharrir de küçük şeylerle büyük işler yapmanın yolunu bulmuşlar, işlerin kolay gibi gelen taraflarıyla çocukları, dahiyane tarafıyla büyükleri kavramışlardı." kemal tahir - karılar koğuşu

    ["elimizdeki bütün göstergeler birleşiyor
    öldüğü günün soğuk, karanlık bir gün olduğunda."

    w.h.auden, unutulmaz şiiri "william butler yeats'in anısına"da böyle diyor. edebiyatçılar arasında kanbağını, dostluk bağını bile aşabilen, sürekliliği ve dayanıklılığı, zamana da mekana da sığmayan bambaşka bir akrabalık kurulabildiğini gösteriyor şiir.] tomris uyar - yazılı günler
  • cinsel yolla bulaşan en kötü hastalık..
  • gerçek ve mecaz anlamda sikişe dayanır, merkezi ailedir.

    her akrabalık biyolojik bir zeminde seksüel ilişkilerin etrafında serpilir. gönül bağı ve mülkiyet ilişkilerinin yan ürünü olarak akrabalık, seksüel ilişkileri gevşetip kısarak belirlediği homojenlik derecesine bağlı bir biçimde diğer toplumsal ilişki biçimlerinden etkilenir veya bu biçimleri etkiler.

    bir yabancının akraba haline gelme veya bir akrabanın bir yabancıya dönme sürecine bakarak akrabalığın büküm ve kırım noktalarını anlamak mümkündür. merkezdeki aileyi oluşturan üyelerin kendi aileleri, onların da kendi aileleriyle kademe kademe benzer kan bağına sahip dışarıdan başka aileleri tolere edebilme kabiliyeti; akrabalığın dayanımı, kuvveti, etki gücü hakkında veri sağlar. tolerasyon akrabalıkta bükülmeyi, merkez aile çıkarı ise kırılmayı belirleyen başlıca yerdir.

    akrabalığın önemli bir diğer unsuru da birlikte geçirilen zamandır. ancak yine de akrabalık birbirine yakın olma halini değil, birbirine muhtaç olma veya birbirine muhtaç olma olasılığı nedeniyle daha çok biyolojik temelli, ilksel bir organizasyonu anlatır. akrabalığın sanayi toplumu öncesi dönemlerde özellikle daha belirgin olan vade salınmamış ve genelde piyasa rayicinden daha düşük, nüfuz ve duygusal ve/veya maddi borçlanmaya olanak tanıması insanın kendini içinde default olarak bulduğu bu et duvarına bir tuğla olarak eklemlenmesini kolaylaştırır. akrabalık ilişkileri her tür ilişki gibi bir çıkara dayanır. bu çıkar adeta bireyin içine bindiği kayık gibi onu toplumsal hayatta bir yerden bir yere taşır. toplumsal hayat bir deniz ise, akraba yoksa birey toplumsal hayatta yüzmek zorunda kalır. özelikle toprağa dayalı üretim biçimlerinin yaygın olduğu toplumlarda ise akrabalık köklenmeyi köklenme ise mukavemeti sağlar.

    günümüzde akrabalık kan bağına bağlı olan bir şeymiş gibi bellensede aslında akrabalık ailenin kalkanı, kendini muhafaza siperi olarak onun üreme, ekonomik dayanışma ve miras gibi işlevlerini kendine konu edinmiş, insan + mülkiyet organizasyonudur. bu böyle olduğu içindir ki zengin ailelerin çocukları yine zengin ailelerin çocuklarıyla, fakir ailelerin çocukları yine fakir ailelerin çocuklarıyla akraba olurlar. orbitaller gibi düşünürsek her yörüngedeki akraba sayısının doymuşluğuna bağlı olarak mülkiyet, her yörüngedeki mülkiyet miktarına bağlı olarak da birbirine akraba olanların refahı artar.

    özetle miras ve özel mülkiyet aile ve akrabalık ilişkilerinin özüdür. bu iki unsur gözetilerek kurulmuş her ilişki haliyle aile ve akrabalık ilişkisidir. bütün tüsiad üyeleri akraba olmalarına gerek yok akrabadırlar, müsiad da öyledir hakeza. ticari, siyasi dini v.b erklere sahip ailelerin birbirleriyle kurdukları ilişkiler bana göre oligarşik yapının varlığını dayadığı alanın kodlarının ensest ve akraba evliliğinden mülhem olduğuna dair ciddi ipuçları sunmaktadır.

    son olarak anne babanızın birbirileriyle kurdukları ilişkiye objektif bir açıdan bir bakın. göreceğiniz şey bir zamanlar birbirine yabancı bu iki insanın aslında birbiriyle zaman geçtikçe karı koca değil kardeş haline geldiğinden başka bir şey değildir.
hesabın var mı? giriş yap