• küçüklüklerinden beri aynı kadın kuaföründe çalışan, içtikleri su ayrı gitmeyen sadettin ve mazhar adlı iki arkadaş yaşar istanbul'un kenarında bir semtte.
    askere de aynı zamanda giderler, birlikte terhis olurlar.
    askerliği tamamlamanın verdiği özgüvenle ortak bir güzellik salonu açmaya kararı alırlar. eski ustaları kuaför neco da destekler onları, fazla malzemelerden verir.
    yazık ki gelen tepkiler nedeniyle kısa sürede kapatmak zorunda kalırlar dükkanlarını.
    gökten üç elma düşer. çürük olanlar iki kafadar sadettin ve mazhar'ın, sağlamı ise kıs kıs gülen neco'nun başına.
    (bkz: kuaför isimlerindeki gayriciddi yumuşamalar)
  • sacinizi basinizi yoldurmak icin gidebileceginiz salon...
  • her kuaforun tabelasinda gizliden yazan seydir... kuaforde insan kendine ve baskasi insana aci cektirir, tabi bu acilarin katlanilir olmasinin sebebi genelde guzel olma tutkusu bazen saglikli ve temiz olma istegi aslinda en guzeli kisinin kendisine ve cevresine duydugu saygidir...
  • heralde şöyle bişi olsa gerek: müşteri olarak gidiyorsunuz, salonda çalışanların hepsinin yüzünde latex maskeler, başlıklar var, halka şeklinde piercingleri var ayrıca her bir taraflarında. siz de havaya tam girmek istiyorsanız kendi gardrobunuzdan latex giysiler, halat büyüklüğünde zincirler, ve başka tamamlayıcı aksesuvarlarla gelebilir, atmosferin ruhunu tam olarak yaşayabilirsiniz.salondaki monitörlerde çeşitli sado-mazo eylemleri gösteriliyor, çığlık sesleri de cabası. sonra, saçınıza uygulanacak işlemden önce elleriniz bağlanıyor, saç kesimi tabi ki klasik görünümdeki bir makasla değil ürkütücü ve büyükçe makaslarla yapılıyor. hardcore aksiyon isteyenler gözlerini de bağlatabilirler bu esnada. manyakça ama enteresan.
  • ne gariptir ki tam rocco kuaförün karşısına kurmuşlardı dükkanlarını, sado sürekli "bak ne güzel rekabet olacak" diye seviniyordu, mazo ise o her zamanki soğukkanlılığı ile "bilmiyorum sado, aklımda bir gölge ve tehdit büyüyor" diyordu.. sado ilk başta bu lafları mazo'nun okuduğu kipatlara verdi ama uzun sürmedi mahalledeki neco dışında müşterileri olmadını.. zaten neco da kıllık olsun diye geliyor, saçlarını yıkayan sado'ya "biraz daha çek şu saçlarımı, acıt beni" diyerek tacizde bulunuyordu..

    doğal olarak rocco kuaför büyüdükçe büyüdü, en sonunda, her küçük işletme gibi, sado ve mazo'yu satın aldı.. yeni işletmenin ismi "rocco'nun sado mazo kuaförü" oldu, gökten üç elma düştü, hepisini ben aldım, komposto yaptım..
  • arka odalardan paketi alınan ablaların * acı çığlıkları yükselir.. kadınlar kaynar ağda ile yakılıp yolunur, fön makinesiyle kafa derileri eritilir ve bu ritüele her ay binlerce mazoşist kadın katılır. evet yurdumun bütün bayan kuaförleri sado mazo kuaför salonudur. şanslıdırlar ki erkekler berber değdirmesiyle yırtarlar..
  • saçları kısaltalım dediğinizde kulaklarınızın kopma ihtimali olan salon
  • s and m hair styling
    (bkz: sadullah)
    (bkz: mazhar)
  • berberin açık saçık deri kıyafet giyip omzunuza değdirdiği kuaför salonu.
    çırağın da boynunda tasması olur ve traş bittiğinde üzerinizdeki kılları kırbaçla temizler..
hesabın var mı? giriş yap