*

  • dogmatik islamcılar tarafından unutturulmaya çalışılsa da özellikle sünni türklerin mezhebi hanefiliğin imamı ebu hanife'nin görüşü. buradaki sarhoşluğu temyiz kudretinin yok olması olarak da ele alabiliriz. yani temyiz kudretini yok etmeyecek kadar alkollü içki caizdir dolayısı ile ebu hanife'ye göre. bu ne zamandır duyum noktasında bir bilgim olmakla birlikte bugün tesadüfen baktığım 27 ağustos 2004 tarihli vatan gazetesi'nde prof. süleyman ateş'in değindiği bir konudur. gerçi o üzüm dışındaki maddelerden yapılan az miktarda alkol içeren maddelerin (nebiz deniyormuş) caiz olduğunu ifade ediyor ama üzüme karşı olan tavır da kuran'da özellikle üzümden yapılan şarabın geçmesinden olsa gerek.
  • sarhoşluğunu damia reddeden biri olarak ben denize sınırsız içme hakkı tanıyan fetvadır. hıck!
  • içki küfür sahibinin küfrünü, iman sahibinin imanini artirirmis.
    bu düsturdan yola cikarak, iyi seylere vesile olmasi ihtimaliyle yararli bir imtiyaz denebilecek durum.
  • "sofular haram demişler
    aşkımın şarabına,
    ben doldurur ben içerim
    günah benim kime ne"

    nesimi.
  • hz. enes ibnu malik (radiyallahu anh)'a atfedilen bir hadis'e göre:
    "resulullah (aleyhissalatu vesselam) cagala hurma ile olmus hurmanin karistirilip (nebiz yapilmasini) sonra da bunun icilmesini yasakladi. sarap haram edildigi zaman (araplarin) iceceklerinin tamamini nerdeyse bu teshkil ediyordu."

    mekke'de nazıl olan nahl suresinin bir ayeti:

    "hurma bahçelerinin ve üzüm bağlarının meyvelerinden de, hem bir sarhoşluk verici şey çıkarırsınız, hem de bir güzel rızık." (16/67) demekteydi.

    o zaman müslümanlar da içerler, hz. peygamber ses çıkarmazdı.

    hz. ömer, muaz ve diğer bazı sahabelerin, "ey allah'ın resulü, şarap hakkında bize bir fetva ver, çünkü o aklı gideriyor." bunun üzerine bakara suresi 219.ncu ayeti indi. "sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. de ki: her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. "ihtiyaç fazlasını" de. allah size âyetleri böyle açıklar ki düşünesiniz. " bu âyette yasaklık açık olmakla birlikte caiz olma ihtimali de yok değildi. bunun üzerine hemen terk edenler bulunduğu gibi, henüz terk etmeyenler de vardı.
    sonra bir namaz olayı üzerine, "ey iman edenler! sarhoş iken namaza yaklaşmayın." (nisa, 4/43) âyeti indi. bunun üzerine içenler yine vardı.

    bir başka bakış açısıyla alkollü içki konusunda uzlaşma ve dayatma gibi iki ayrı yaklaşım mevcut olduğu düşünülebilinir. müslümanlığın ilk zamanlarında mekke'de geçerli kural sadece ibadet zamanlarında akol alınmasını engellemeye yönelikti:
    "sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın".

    medine döneminde ise güçlenen peygamber nebiz dahil olmak üzere tüm alkollü içkileri yasaklamıştır. ancak ashabın buna uyumu kolay olmamıştır. sonuçta ard arda sorulara medine'de, hicrî altıncı yılda maide ile kesin cevap gelmiştir:

    "bir gün itban b. mâlik, sa'd b. ebi vakkas ile beraber birkaç kişiyi davet etmiş, içki içmişler, sarhoş oldukları zaman, övünmeye ve şiir söylemeye başlamışlar. bu sırada sa'd, ensardan birinin hicveden bir şiir okumuş, o da bir çene kemiği ile ona vurup başını yarmıştı.

    bundan dolayı sa'd, hz. peygambere giderek şikâyet etmiş, bunun üzerine resulullah'ın: "allahım! şarap hakkında bize yeterli beyanda bulun!" diye, dua etmesi üzerine mâide sûresindeki: "ey iman edenler! içki, kumar, putlar ve fal okları hep şeytanın işinden olan murdar bir şeydir. o halde ondan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. içki ile kumarda şeytan sırf aranıza düşmanlık ve kin düşürmeyi ve sizi allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymayı ister. artık vaz geçiyorsunuz değil mi?" (maide, 5/90,91) âyetleri inmiş ve bununla şarabın haramlığı son derece şiddetli bir şekilde hükme bağlanmıştır. hz. ömer bunu dinleyince, "`inteheyna ya rabbena" demiştir."

    ilgili hadisler:
    2237 - hz. aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "sarhosluk veren her icki haramdir."

    2238 - bir diger rivayette soyle gelmistir: "resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a bal serbetinden sunulmustu:
    "sarhosluk veren her icki haramdir!" diye cevap verdi."

    2239 - ebu davud'da gelen diger bir rivayette (resulullah'a aciklamasi soyledir): "her sarhos edici sey haramdir. bir farak (hup) icildigi takdirde sarhosluk veren bir seyin tek avucu da haramdir."

    2240 - ebu musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "resulullah'a "ey allah'in resulu, dedim, yemen'de yapmakta oldugumuz su iki sarap hakkinda bize fetva ver: bit'; bu baldandir, siddetleninceye kadar nebiz yapilir. ikincisi mizr'dir, bu misirdan ve arpadan yapilir, bu da siddetleninceye kadar nebiz yapilir." resulullah (aleyhissalatu vesselam):
    "ben her sarhosluk veren seyi yasakliyorum" buyurdular."

    ama ne gariptir ki alkol kullanımının peygamberden sonraya da uzandığı şu hadisten anlaşılıyor:
    "omer (radiyallahu anh), resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in minberinde su aciklamayi yapti: "emma ba'd, ey insanlar! hamr'in haram oldugu hukmu inmistir. bilesiniz ki hamr (gunumuzde ve cevremizde) bes seyden yapilmaktadir: uzumden, hurmadan, baldan, bugdaydan, arpadan. hamr, akli orten (her) seydir."

    http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/2240.html
    http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/2250.html
    http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/2260.html
    http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/2270.html
    http://www.kuranikerim.com/melmalili/bakara.htm
  • müslüman olup, içki içme konusundaki emirlere fazla uymayan bireylerin kendilerini temize çıkarma adına sağdan soldan apartıp ortaya çıkardıkları iddia.

    içiliyorsa bile "bu yaptığım caiz değil ama içiyorum. allah affetsin" demek yerine "zaten sarhoş etmiyor caizdir o zaman" diyerek içki reklamı yapmakta, birinci düsturda devam ederek sadece kendilerini ilgilendirecek olan bir bir konuyu 3. şahısların vebalini alarak bulandırmaktadırlar.
  • insanların gühah olduğunu bilerek yaptıkları eylemleri bir süre sonra kanıksaması; keşke günah olmasaydı diye düşünmeye başlaması ile başlayan ve "bu yaptığım da günah/haram mı ki, benim kalbim temiz" gibi düşüncele görüren süreç sonucunda ortaya çıkması muhtemel yargı.
  • eger dogruysa benim icin bir buyuk raki veya 7-8 bira helal olmakta. lakin basit bir mantik derki; bu hakki kazanana kadar cok gunaha girmis olmaliyim.
  • "benden muhammed mustafa'ya saygı ve selam:
    deyin ki hoş görürse, bir şey soracak hayyam:
    neden yüce efendimizin buyruklarında
    ekşi ayran helal de güzelim şarap haram?"

    "benden hayyam'a selam söyleyin demiş peygamber;
    sözlerimi yanlış anlamışsa çiylik eder:
    ben şarabı herkese haram etmiş değilim ki
    hamlara haramdır, doğru, ama olgunlar içer."
hesabın var mı? giriş yap