• ehli sünnetin dört büyük imamının birincisi. beşeri konularda ders vermiştir.
  • seneler once dallama bir arkada$imin (bkz: dallama) kicindan uydurdugu bir hadisi "nerden biliyorsun, nerde okudun?" sorusuna cevap olarak kullandigi isim. halbuki ebu hanife'nin hadis konusunda gayet ilginc goru$leri vardir. [sahih hadislerin sayisinin 17 olduguna dair, hatta bu bazi kaynaklarda sadece 1(bkz: bir) olarak gecer]. naklettigi hadislerden olu$an bir kitabi olmadigi gibi yegane eseri olarak kabul edilen (ki kendisine ait oldugu kesindir) el-fikhu'l ekber de ogrencileri tarafindan derlenmi$tir.
    (bahsi gecen arkada$a paralel bir zihniyetteki arkada$im bana ebu hanife'nin tek bir rekatte yasin okudugunu da soylemi$tir)
  • hakkında bir sürü efsane dolaşan şahıs. yok yatsı namazının abdesti ile sabah namazını kılarmış (yani hiç uyumazmış), yok bulunduğu bölgede bir sürü koyun çalınınca koyunların ortalama ömrü süresince koyun yememiş (kursağıma haram girmesin diye), yok akarsuyun içinde bulduğu bir elmayı dişlemiş de daha sonra suyu takip ederk sahibini bulup hakkını helal etmesini istemiş, o da helal etmeyince onun yanında senelerce çalışmış, yok o adamın hakkını helal etmek için şart koşması üzerine sağır, dilsiz, kör, topal olduğunu söylediği kızı ile de evlenmeyi kabul etmiş de kız aslında sağlam ve çok güzelmiş bla bla... türk islamcılar türk olduğunu iddia etse de farisidır. bir meseleyi kendine getirilen hadisle değil de kendi içtihadı ile çözmesi ve böyle yapmasının daha mantıklı olduğunu söylemesi üzerinde durulmaya değer. kurmuş olduğu mezhep dört sünni mezhep içinde özgür düşünceye en çok önem vereni ve örfi hukuka (yani dindışı hukuk) cevaz verenidir.

    zorunlu edit: elma hikayesindeki kişinin ebu hanife değil babası olması daha büyük olasılıktır. yani imamı azam işte böyle birinden oldu hesabı. ayrıca aynı hikayenin ibrahim ethem'in babası için de anlatıldığı iddia edilmektedir.
  • burada dikkat edilmesi gereken bir husus da, imam-ı azam'ın üvey babası ve hocası imam cafer-i sadık'ın (bkz: cafer sadık) kurduğu caferi mezhebinin (bkz: caferiye) yüzyıllarca ehl-i sünnet tarafından "batıl" ilan edilmesidir. burada duruma alevilerin haklı tepkilerini meşru karşılamak gerektir kanaatimce.
  • imamı azam, bir sabah bermutad ders vemek maksadıyla camiye giderken, yolun yukarısından bir gencin hızlı hızlı geldiğini görür. ortalığın çamur, kayak olması nedeniyle kalb-i hümayununa layık olan bir koruma hissinin sevkiyle:
    -aman oğlum dikkat et, kayar düşersin, bilgece nasihatında bulunur. genç ateşin fikir, cevval endişe özellikle hz.imam'ın yücelik alimliğinin derecesine vakıf imiş. cevap olarak der ki:
    -yaa imam, asıl sen dikkat et! çünkü senin ayağın kayarsa bütün ümmet-i islamiye düşer.
    bu söz imamı azam'ı fevkalade müteessir eder ve aklını başına getirir. bunun üzerine herkesin kendi içtihadında hür ve muhtar olduğunu mesut talebesine telkin buyurur.
  • kadının normal kabul edilebilecek regl süresini tam mânâsı ile tesbit edebilmek için ticaretten kazandığı paralarla onlarca câriye satın alıp onların âdetlerini incelediği de söylenen fıkıh âlimi.
  • kelime anlamı ulu önder'dir.
  • rivayete göre ebu hanife bir gün halife mansur'un yanındayken ebleh ve kötü niyetli birisi ebu hanife'yi sıkıştırmak için ona sorar:

    - bize halife tanımadıgımız birinin boynunu vurmamızı istiyor, sebebini bilmeden böyle adam öldürmek caiz midir?

    ebu hanife:
    -muminlerin emiri hak ile mi emreder yoksa batıl ile mi?

    -hak ile emreder

    -öyle ise hakkı yerine getir, nasıl olursa olsun, şuna buna sorma !

    bundan sonra ebu hanife yanındakilere:
    - bu adam beni tutmak istedi, ben ise onu sımsıkı bagladım, der.
  • ebu hanife "azam" lakabını fazlasıyla hakketmiştir. dönemin alimleri gibi sadece fıkıh ve hadisle yetinmiyor. kendisine teklif edilen hatta dayatılan kadılığı ret eder. mantık dilemmasını burada dile getirir.
    vali kendisine:
    -kadı ol!
    imam azam:
    -ben kadılık yapamam.
    vali:
    -hayır. kadılık yaparsın, yalan söylüyorsun.
    ebu hanife şu güzel cevabı verir :
    -eğer doğru söylüyorsam sözümün gereği, yok yalan söylüyorsam yalancı olduğum için kadılık yapamam.
    büyüklüğü buradan gelse gerek, dönemin zülüm mekanizmasının işleyişine ortak olmuyor. hatta emevi baskısına rağmen, ehli beyti savunduğu rivayet ediliyor.
  • imam zeyd b. ali zeynel-abidin'in oğlu olan ve on iki imamdan birisi olan muhammed bakır b. ali zeynel-abidinle şöyle bir diyaloğu vardır

    - muhammed bakır b. ali zeynel-abidin
    +imami azam

    -sen ceddim rasulullahın dinini ve hadislerini kıyasla değiştiriyormuşsun.

    +allah korusun böyle bir şey nasıl olur?

    -belki değiştirdin.

    +layık olduğunuz makamınıza oturunuz, ben de bana yakışır şekilde yerime oturayım, zira benim size hürmetim var, hayatında ashabı arasında muhterem olan ceddiniz hürmetine, sizlere hürmet etmeğe hepimiz borçluyuz. size üç sualim var, onlara cevap lütfedin.

    +kadın mı daha zayıftır erkek mi?

    -kadın

    +kadının mirasta hissesi kaç?

    -adam iki hisse alıyor kadın bir

    +bu ceddin rasulullahın kavli değil mi? eğer ben atanın dinini bozmuş olsam, kıyasa göre, erkeğin hissesini bir, kadınınkini iki yapardım. çünkü kadın zayıftır, kazanç yolları azdır, erkek kuvvetlidir, çok çalışır, çok kazanır, nasıl olsa geçinir. fakat ben kıyas yapmıyorum, nasla amel ediyorum.

    +peki namaz mı daha faziletidir oruç mu?

    -namaz daha faziletlidir.

    +atanın kavli böyledir. eğer ben onun dinini bozmuş olsam, kadın hayizden temizlendikten sonra, kıyasa göre; namazını kaza etmesini emrederdim. orucunu kaza ettirmezdim. fakat ben kıyasla böyle bir şey yapıyor muyum?

    +bevil mi daha pistir yoksa meni mi?

    -bevil daha pistir.

    +eğer ben atanın dinini kıyaslarımla değiştirmiş olsam, kıyasa göre bevilden gusül yapılmasını, meniden abdest alınmasını emrederdim. fakat ben hadise aykırı rey kullanarak, kıyas yaparak ceddin rasulullahın dinini değiştirmekten allahıma sığınırım. böyle şeyden beni allah korusun.

    bunun üzerine muhammed bakır ayağa kalkar ebu hanifeyi kucaklar ve alnından öper.

    muhammed ebu zehra'nın "ebu hanife" adlı kitabının çevirisinden alıntıdır (diyanet işleri başkanlığı yayınları)
    (bkz: copy paste degil alin teri)
hesabın var mı? giriş yap