8 entry daha
  • referandumu boykot konusundaki sözlerini okumak lazım. ayrıca giydirmedik kimseyi bırakmamış;

    http://www.firatnews.org/…p?rupel=nuce&nuceid=29668

    alerjisi olanlar da şuradan daha kısıtlı bir metni görebilir: http://www.meclishaber.gov.tr/…l.aciklama?p1=102146

    alerjiklere hizmette sınır yok: http://www.bdp.org.tr/…onusmalari/s-d-13-07-10.html
  • akp diyarbakır mitingi sonrası başbakan'a çok fena sallamış. deyim yerindeyse biiip geçmiş tayyip'le.

    "..'sayın başbakan, diyarbakır cezaevi'nin yıkılacağını söyledi. diyarbakırlılar bunu nasıl karşıladı' sorusu üzerine de demirtaş, 'diyarbakırlılar dün akşamdan bu yana davul zurna ile mahallelerde kutlamalar yapıyor. 'çok şükür' diyorlar, 'başbakan, diyarbakır'a yeni bir cezaevi yapıyormuş.' 7 bakan ve 63 milletvekili getirdi ve diyarbakır'a yeni bir cezaevi yapma müjdesi verdi. diyarbakırlılar dün geceden beri uyuyamıyor, bunu kutluyor.."
    (demirtaş: erdoğan en boş konuşmasını yaptı)
  • kızılcahamam otağından bdp'ye laf sıkıştırırken seviyesini yerlere düşüren ve meseleye bakışının altındaki sığ zihniyeti açık eden başbakan'a şöyle cevap vermiş hehehe:

    "..bilmiyorum aradan uzun yıllar mı geçti, başbakan bu arada bir beyin ameliyatı mı geçirdi, yoksa biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz, yoksa kızılcahamam’da konuşan akp genel başkanı değil miydi, anlayamadık doğrusu. siyasetteki dil ve üslup tartışması üzerine partimizi bu kadar açık hedef haline getiren, partimize oy vermiş gönül vermiş insanlara hakarete varıncaya kadar son derce kaygı verici bir üslup kullanan bir siyasetçi olabilir mi? ki hafta sonra seçim de yok, bu ne telaştır, bu nasıl bur hırstır, öfkedir anlayabilmiş değiliz.

    ..[başbakan'ın "eğer dürüstlerse silahlarını bıraksınlar öyle sandığa gitsinler, o zaman ne kadar oy alacaklar? şimdi aldıkları oy şaibelidir" sözleri üstüne]

    sayın başbakan, bu çağrıyı pkk’ye yapıyorsa anlamlıdır. ‘silahları bırak gel seçime gir’ diyorsa anlamlıdır. hükümet bunun koşullarını yaratır, pkk’nin legalleşmesini kabul eder, alt zeminini hazırlar, ‘gel seçime gir’ der anlamlı olur. ama bu çağrıyı bdp’ye yapıyorsa allah akıl fikir versin diyorum. bu nasıl bir anlayış, nasıl bir zihniyettir. bu açıkça bir siyasi partiyi suçlu gösterme çabasıdır. anayasa mahkemesi’ne suç duyurusudur. sokakta çetelere bdp’ye saldırın çağrısıdır. eğer bdp’nin silahı siyaset yöntemi olarak kullandığına dair elinizde en küçük bir deli varsa buyurun ankara cumhuriyet savcılığı’na davet ediyorum başbakan’ı. eğer elinizdeki delilleri yargıyla paylaşmazsanız siz suçlusunuz. elinizde delil yokken bir patiyi zan altında bırakıyorsanız siz iftiracısınız, yalancısınız ve eğer söylediklerinize siz inanıyorsanız başbakan, gerçekten bir partinin tehditle silahla korkutarak 2.5 milyon kişiyi sandığa götürüp kendisine oy verdirdiğine yürekten inanıyorsanız o halde sizin tek bir saniye dahi başbakanlık yapmamanız lazım. siz nasıl bir başbakansınız ki sizin ülkenizde 2.5 milyon seçmen silah zoruyla sandığa gidip bir partiye oy veriyor? eğer öyleyse, orada hükümet bitmiştir, o devlet, başbakan bitmiştir. siz kendinizi inkar ediyorsunuz. eğer buna inanıyorsanız ben olsam tek bir saniye o koltukta oturamam onurum kırılır. benim başbakan olduğum bir ülkede 2.5 milyon insan korktuğu için bir patiye oy verecek, ben o koltukta oturmam, onurumu korurum istifa ederim. hadi sayın başbakan, hadi bakalım.

    ..başbakan seçim sonralarında yaptığı balkon konuşmalarında, ‘kime oy vermiş olursanız olun oylarınız bizim için önemlidir’ demişti. sayın başbakan şimdi ne değişti? bdp’ye oy verenler, şimdi mi zorla korkuyla oy veren oldu? balkondan konuşan başbakan mı, kızılcahamam’da konuşan başbakan mı doğru söylüyor? kim bu ülkede zorla oy almış son üç seçim ve referandum dahil gösteriyor. buzdolapları, makarnaları, kömürleri dağıtarak, kim baskıyla oy aldı? kim valiler, kaymakamlar, polisler aracılığıyla mahalle mahalle gezip akp’ye oy istemiş, tehdit etmiş bunları da biliyoruz. buna rağmen saygı halkın tercihine saygı duyuyoruz. senin partin bu ülkeyi baskı ve tehdit altına alabilmek için damadına dünürüne gazete televizyon alıyor. bunlar şaibeli değil, ama bizim binbir güçlükle, işkenceye karşı, baskılara karşı yürüttüğümüz siyasetle aldığımız oy şaibeli oluyor, o dönem kapandı artık. artık türkiye kamuoyu gerçekleri biliyor. kim seçim barajı sayesinde diğer partilerin oyunu çalıyor, halk bunu görüyor. binbir güçlükle, fedakarlıkla, özveriyle, ölüm tehdidine rağmen gidip sandıkta iradesini yansıtan halkımıza kimse toz konduramaz. her oy kadar bdp’ye gelen oylar da onurludur. bunu sayın başbakan aklının bir tarafına yazmalı. ortada bir şaibe varsa senin partinin içinde dönen şaibelerdir. biz ceplerimizi doldurmak, atama kıyakları için seçime girmedik. sizin ne yaptığınızı herkes biliyor.

    [bazı faili meçhul cinayet kurbanlarının resimlerini göstererek]

    ..unutmuşsa sayın başbakan’a tarihten birkaç anekdot hatırlatmak istiyorum. hani baskıyla insanları korkutarak oy alıyormuşusuz ya, bunların hiçbirinin faili bulunamadı. bize baskı ile tehditle korkuyla oy alıyorsunuz diyenlere işte bunu gösteriyorum. bu gözlerde korkunun eseri var mı şu gözlere bir bakın. bu siyaset böyle bir gelenekten geliyor, bunu da aklınızın bir kenarına yazın. bu halka korksaydı kenan evren’den korkardı. eğer bu halk korksaydı sizin tehditlerinizden korkardı. bu halkı korkmadığı için bdp var. biz onurumuzla dimdik ayakta durarak siyaset yapmaya çalışıyoruz.."
  • bdp'den gezi isyanlarının başından beri zaman zaman çıkan, bu araya sıkıştırıp durdukları darbeciler öcüsü, politik bir mevzi. bir cephane, siper. bunu akp'nin mühimmatları arasında bulsak şaşırmayacağız, ama demirtaş'ın cebinden el sallayınca insan üzülüyor.

    savunmak için şöyle yanıt veriliyor buna mesela: "herkesi aynı kefeye koymamışlar. direnişler sırasında sokakta gerçekten darbeciler vardı. bu farka dikkat çekiyor demirtaş ve bunu bi tarafa bırakmak ama unutmamak lazım diyor".

    herhalde herkesi bir kefeye koymayacak demirtaş. o zaman akp'den bir farkı kalmayacak çünkü. fakat sürekli, temcit pilavı gibi, insanların önüne getirilen korku nesnesini (darbeciler, dış güçler cart curt) bir de bdp'nin diline dolaması can sıkıcı. çünkü bu, akp için eylemlerin meşruiyet zeminini sarsma aracı. sen bunu bıyık altından da söylesen, insanlar "herkes öyle değilmiş" anlamayacak, "bunlar darbeciymiş" anlayacak. zaten öyle de oluyor.

    bi de bu "faydalanmak isteyen dış güçler olabilir" demiş mesela. neymiş, kimmiş bu "dış güçler"; ortada yok. ortada zaten fol yok yumurta yok. faydalanan nasıl faydalanacak o yok. ne yani akp'ye karşı ortaya çıkmış çok bileşenli bir halk ayaklanmasından "faydalananlar" ne yarar sağlayabilir? bu kabak gibi de devletçi, milliyetçi bir reflekstir. bir retoriktir. akp'yi memleketin biricik hükümeti olarak imleyen, zımnen de olsa, akp'nin siyasi hakimiyeti sallanırsa, "faydalanacak dış güçlerin" yarar sağlayacağını yani "vatanın" zarar göreceğini altmetnine gömüveren bu sözler kuşkusuz safsatadan ibaret. bu ve benzeri politik mevziler, hem akp'nin iktidarını sağlam tutmak hem de eylemlerin ve eylemlerde dile getirilen taleplerin meşruiyetini sarsmak amacından başka neye yarar ki?

    bol dış mihraklı, faiz lobili, darbecili söylemlerin cumhuriyetin arkaik dönemlerinden kalma olduğunu, yani bu milletin ve milleti var eden devletin "gadre uğramışlığının" türk tarih tezi kadar eski olduğunu vurgulamak gerek. türkiye'de devletçilik ve milliyetçilik, tarih boyunca türklerin ve türk devletlerinin, "birileri", ki bu genellikle "batı" olur, tarafından gadre uğratıldığını siyasi söyleminin içine gömerek varolmuş ve büyümüştür.

    özünde, demirtaş'ın söyledikleri içinde tipik devletçi-milliyetçi komploculuk vardır. tıpkı 30'lar kemalizminden bugünün akp'sine kadar tüm hükümetlerin işlediği siyasi söylem, yani resmi ideoloji, gibi. halkı korkut ki, kendi desteğin artsın. tek kurtarıcı sen olarak görün.
  • bölünme paranoyasını gidermenin şu an için mümkün görünen tek yolu var kısa vadede. demirtaş'ın seçilmesi. ne yazık ki kısa vadede çözülmeyecek.
  • pkk ile arasına mesafe koymak gibi muğlak laflar edilmiş. bi tanesi de pkk'nın başındaki "otoriteye karşı çık" filan çekivermiş. adam silahlı mücadele sürdüren askeri bir örgütün liderliğine değil, anayasal devletin başına geçmek için aday oluyor. napalım tekrar hatırlatmak lazımmış. pkk ile arasına nasıl mesafe koysun paşam? mhp'ye veya chp'ye mi üye olsun? yaşamı boyunca sivil aktif siyaset içinde bulunmuş, ihd diyarbakır şube başkanlığı yapmış, silahlı mücadele yerine hep sivil siyaseti tercih etmiş bir adamdan beklenenler bunlar: parçası olduğu örgütlü mücadeleye tavır alsın ve pkk liderliğine aday olsun.

    türk milliyetçiliğinin hastalıkları o kadar kolay iyileşecek değil. demirtaş seçilemeyecek. yine de umutlu olmak lazım, doğru kişi bulundğunda görüşler nasıl değişebiliyor, doğru siyaset yolları izlendiğinde insanlar nasıl sempati beslemeye başlıyor buradan bile okunabilir.

    yok gezi isyanlarına darbe dedi bilmem ne gibi ifrazata söyleyecek bi şey yok. o hassas vatandaşların allerjisi başka yerden.
  • küçük asenaların arzusu öcalan yanlış yapıyor demesi ise çok bekleyecekler zira öcalan pek de yanlış yapmıyor. bir insandan inanmadığı bir şeyi söylemesini istemek ne çeşit bi dangalaklık ona okuyucu karar versin.

    kürt siyasetinin tek ve yegane belirleyicisi öcalan gibi algılanıyor ve elbette öcalan'ın hareket içindeki tarihsel pozisyonunun da getirdiği kült statüsü sebebiyle arıza çıkıyor. buradan hak vereceğim yalnız biat etme konusunda tüm türkiye cumhuriyeti'nin eksik gedik bırakmadan tamamının pabucunu dama atacak soytarılardan otoriterizm eleştirisi gelmesi trajik oluyor. zannerdersin küçük kazmamız anarşist.

    kürt siyasi hareketinin öcalan'ı merkeze alan konumu, siyasetinin iç problemidir ve tarihsel sebepleri vardır (ve elbette kürt siyasi hareketinde sıkıntılara yol açabilmektedir). demirtaş ve/veya kürt siyasi partilerini desteklememek için gerekçesi kala kala pkk/öcalan merkezcilik kalmış olanların açmazı, hareketin hiçbir politikasını, hiçbir taahhüdünü, hiçbir vaadini dikkate almadan yalnızca pkk-tc merkezli savaşa odaklanmasıdır. kürt siyasetinin varlık sebebi silahlı mücadele iken, hala daha binlerce silahlı gerilla, onbinlerce gerilla yakını ve milyonlarca sempatizanı olan, siyasi emellerini gerçekleştirecek sivil ortam tamamen kapatıldığı için silahlanmış örgüte karşı çıkmasını beklemek anlamsız, hatta acıklıdır.

    desteklememek için gerekçe göstermek gayet makul de olsa, parti, siyasi programı, talepleri, taahhütleri apaçık ortadadır. beğenilmeyebilir, eleştirebilir, yerilebilir fakat öcalan'a kayşı çıksınyay o zaman da göyelim:(( dışında iki kelam edebilmek ilgi alanınız içindeyse açıp inceleyebilirsiniz.

    kürt siyasi hareketi kısa vadede asla öcalan ve pkk karşıtı, öcalan'ı ve pkk'yı dışlayıcı bir siyaset izlemeyecektir. ta ki, tüm siyaset kanalları açılana, önlerindeki tüm engeller kaldırılana dek. madem istediğiniz bu, buyrun katkı yapın. gören de sanacak ki teşkilattan küçük berkay rızgari vs. çizgisinden.

    kişiye özel not: lavuk da babandır pezevengin evladı (o kendini biliyor, siz alınmayın okuyucu)
  • hdp'nin 2015 seçimlerine parti olarak katılacağını açıkladı. tartışınız.

    http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27775036.asp
9278 entry daha
hesabın var mı? giriş yap