*

  • kendimi galatasaraylı olarak bildiğimden beri galatasaray deyince aklıma gelen birkaç figürden biri... trt'den ilk kez maç seyrettiğimde, babamın elinden tutup ilk maçıma gittiğimde hep ilk düdükten önce tribünleri gezen, galatasaray aşığı olduğu her halinden belli olan tekerlekli sandalyede oturan bir adam vardı... galatasarayın kendisi için ne demek olduğu gözlerindeki ışıktan belli oluyordu...

    hiçbir zaman bireysel olarak tanışmadım ama her galatasaraylı gibi ben de onu her maçta/tvde gördüğümde çocukluktan bir arkadasımı görmüşüm gibi hissettiğim kişi...

    şimdi de evlenmiş...
  • yanlış bilmiyor isem, 17-18 yaşındayken kapalı tribünden aşağı düşerek felç kalan; gerçek bir galatasaray aşığı.
  • kafa kagıdında sezgin kacmaz yazar. ne önemi varsa, onun adı özcimbomlu.
  • kuştepe'lidir.
  • 4 ay süren mahkemenin ardindan soyadini özcimbomlu olarak degistirmis kisi.

    (bkz: sezgin özcimbomlu)
  • soyadını özcimbomlu olarak değiştirdikten sonra gaza gelip doğum tarihini 1905 yapmak istemiş ama izin verilmemiştir! ayrıca kalp krizi geçirdiği bir günün akşamı mosmor vaziyette elinde serumla stada gelmişliği vardır.
  • hangi takımı tutuyorsunuz sorusu sorulduğunda galatasaray cevabı vermek dışında galatasaraylılıkla hiçbir alakası olmayan bi kez bile maça gidip o havayı teneffüs etmeyenler dışında hemen hemen herkes tanır onu belki isim olarak değil ama silüet olarak en azından "aaa bak o sandalyeli adam burada yine" gibilerinden kulağı çınlatılır..maç başlamadan önce futbolcular çağrılırken o da dolaşıtırılır oley çektirilir "sezgin fenerin anasını sik"diye ritm tutturulur o da sol ayağını kaldırır karşılık olarak sonrasında ise korner bayraklarının oralarda bi yerlerde takılır maç sonuna dek arabasını süren arkadaşımıza ise 'bu forma sana entegre mi?' diye sormuşluğum yok değildir 2008-2009 parçalı,uefa kupası kokartlı nonda formasının üstünden çıktığını gören olmamıştır ama iyi çocukdur o da allah için futbolcularla da muhabbetti vardır sezon sonunda bu gider dedikleri gider kalır dedikleri kalır..sezgin abimize geri dönecek olursak gerçekten sevgiye değer bi şahsiyettir maç sonlarında simit salonunda buluşur çay simit yaparız bazen baya bi kalabalık anıları hiç bitmez,yer kapma kavgalarından başlar,deplasman yolundaki trafik kazalarından,yurtdışı deplasmanlarına gidiş hikayelerine...ortamdan metrobüs saat kaça kadar çalışıyor arkadaşlar diye soran olmaz,biz kalkalım demezseniz susmaz,aynılarını yeniden anlatmaya başlar.kırmızı beyaz bi n73'ü vardır sol çorabının içine sokar işi bittikten sonra,nevizade gecelerini ezberlemek için söyleyip kaydedin benim telefona atın der inşallah kaydedicez bi ara..ayrıca eski açık sarı desene belgeselinde kuştepedeki evinin önünde söylediği bu sözler herşeyi özetler takımımızı gönülden seviyoruz, gönülden destekliyoruz. canımızı bile veririz! biz aşığız, aşkın da tarifi yoktur.
  • ali sami yen stadi denildiginde akla ilk gelen simalardan, buyuk galatasarayli. icimizde* bugun en uzgun olanimiz muhtemelen. umarim turk telekom arena'da da bol bol goruruz kendisini ki hic suphem yok.
  • fenerbahçeli olduğum için tanımazdım kendisini ama yıllardır her galatasaray maçında ekranda gördüğüm bir simaydı benim için.ancak(bkz: ali sami yen'e veda özel programı) sırasında veteranlar maçı oynanırken kendisine uzatılan mikrofona "o yeni stadın adını boşverdim de bari bir tribüne ali sami yen'in adını verselerdi" diyerek bir klübü sevmenin nasıl bir şey olması gerektiğinin örneğini vermiştir.zaten galatasaraylı arkadaşlar için kendisi muhakkak semboldür ama şu sözleri ile benim de hislerime tercüman olmuştur.
  • sosyal mecralarda kendisinin özel güngören hastahanesinde yoğun bakımda olduğu bilgisi dolaşmakta, umarım doğru değildir.

    edit: maalesef doğruymuş ve durumu ağırmış allah acil şifalar versin
hesabın var mı? giriş yap