*

  • avrupa'nin en guzel gotik eserlerinden biri...
    insaasi 1176'dan 1439'a kadar surmus, on cephesinde, eski ahitten muhtelif hikayeler aktarilmis olup, içinde kocaman bir org, heybetli bir sahn, zeytin daginin temsili bir heykel kompozisyonu ve yetmiyormus gibi bir de astronomik saat bulunduran 142 metre boyunda saheser...

    buna ilaveten, bu ulvi yerde bugun itibariyle gerceklestirilmis bir ziyaret esnasinda, 12yy vitraylarindan ve asmis tas isciliginden kafayi kaldirmakla, tavanda kalplerimizi husu ile dolduran bir manzara ile karsi karsiya kaldik...

    isa'nin animasyon dunyasindaki muadili yuce kurtarici supper kahraman bugs bunny, koca katedralin tavaninda kendine bir yer bulmus rolyefler arasinda asagidaki kucuk kullarina siritmaktaydi...

    ilk anda ne olugunu anlamamakla beraber, diyalektik analizimiz sonucunda siritan kellenin, bir adet uçan balondan ibaret olduguna kanaat getirdik...

    biz ruhu hala cocuk azinlik bunu gordugumuzde depresen kutsaliyet hislerimizle halaluya kivaminda unledik: bugs bunny bugs bunny cok yasa!!!
  • ortasında durup tavana baktığınızda "oha ne kadar uzak" dediğiniz bir mekandir... sanki yapilma amacı "aha gotik dediniz işte gotik" ya da "size does matter" demektir... ayrica, katedralin bulunduğu meydanda bir tane çizgifilm oyuncaklari figürleri satan dükkan bulunur, red kit, bugs bunny falan, o kutsalliği buna yormak da mümkündür...
  • muazzam bir yapı. önüne geçip aşağıdan tepesine doğru baktığınızda insanın olup olmadığını bile bilmediği kavramlara (bkz: tanrı) olan inancından dolayı neler yaptığını anlayabiliyorsunuz. biraz sıksanız ağlayabilirsiniz hatta. o derece muhteşem, saygı duyunulası yapıt
  • içinde burçları baya ayrıntılı şekilde gösteren hareketli bir düzenek vardır, bir türlü çözemedim ne olduğunu, ne gösterdiğini.
  • genelde pazar günleri önünde, yöresel halktan kostümlü insanlarin bilmemne kasabasinin kurtulusu, azize christina (atiyorum) nin katledilisi gibi tarihi olaylari canlandirdigi büyüleyici yapit.
  • ana kapisinin önünden inen sokakta haagen dazs'in tam karsisinda bulunan ve alsace bölgesine mahsus kumaslar, örtüler satan dükkanin tam önünde durun.
    sirtinizi ufak vitrine dayayarak pozisyon alin.
    ana vitrine bakin.
    katedralin camdaki yansimasiyla, tek çan kulesi olan bu garip katedrali çift çan kuleli göreceksiniz*.

    simdi gülümseyip olay mahalinden ayrilabilirsiniz...
  • karsisinda duruldugunda inanilmaz bir karmasiklik duygusu veren saheser. o kadar cok detay bir arada gorsel isleme dongulerime ususunce yasadigim bandwidth limit exceeded hissi su sonuca goturdu beni: bu binayi yapanlar, insan icin yapmamislar bunu, zira benim anlayabilip takdir edebilecegimden cok daha fazla detay var burada ...
  • strasbourg'un battal boy katedrali.

    bu gotik katedralin digerlerinden farki 1 (bir) adet kulesinin olmasidir. boyle de tarz bir katedraldir. lakin bu durum yaparken ongorulmemistir. 1100'lerde "hadi avrupa'nin en yuksek katedralini yapalim lan, var misiniz" diye gaza gelinmesi sonucu insasina baslanmistir. 1400'lere gelindiginde bugunku halini almistir ama basta planlanan nihai hali bu degildir. o donemde avrupa'yi istila eden cagin vebasi olan veba iscilerin, hatta sehrin canini feci yakinca katedralin yapimi da durdurulmak zorunda kalinmis. veba gectikten sonra da "baymasin.." diyerek yapimina devam edilmemistir. oyle tek kuleli tarz bir katedral olarak avrupa'nin uzun sure en yuksek dini binasi kalmistir.

    tek kuleye sahip olmasi, o kulenin de heybetli, cusseli bir sey olmasi sebebiyle katedralin surekli kulenin bulundugu tarafa dogru batma ince ince batmaktadir. katedralin icinde bir de astronomik saat bulunur. parayi bastirip kulenin zeminine kadar tirmanmak mumkundur. burada pasta kent strasbourg'un cok tatli bir manzarasiyla karsilasirsiniz. merdivenler oldukca cetrefillidir, binlerce basamak vardir ve ayni anda enine iki kisi zor sigar. distan gercekten muazzam gorunse de vitraylari notre-dame de paris'inkilerle yarismaktan cok uzaktir.

    bir de strasbourg'da kaybolursaniz "kafanizi kaldirin" demelerinin sebebi de budur. sehrin neredeyse her yerinden gorulebilir bu katedral ve kafanizi kaldirdiginiz vakit sehrin en buyuk meydaninin nerede oldugunu bulmaniz isten bile degildir.
  • kulesine tırmanırken ömrümden ömür gittiği, döne döne çıkan merdivenleri bitmek bilmeyen, baş döndüren katedral. yukarı çıkıldığında ise petite france'ın güzel manzarası bütün yorgunluğu unutturur. bir de rengi çok güzeldir bu katedralin.
    vitraylarının çoğu da ikinci dünya savaşı'nda zarar görmüştür. bazılarının zarar görmesinin ardından kalanları söküp saklamak akıl edilmiştir. bu yüzden bazı vitraylar yeni, bazıları eskidir.
  • 2. dünya savaşı'nın ardından yenilenen vitraylarından birinde avrupa birliği'ne bir gönderme vardır, dikkatli gözlerin kolaylıkla yakalaması mümkündür. bir de tepeye çıkarken o lanet merdivenleri çık çık bitmez, bir yerden sonra sonsuza dek çıkacağınıza inanırsınız.
hesabın var mı? giriş yap