• the godfather hakkında bir türk yazar tarafından yazılan ilk kitap. kitabın yazarı hakan bilge. şule yayınevinden bu hafta çıkıyor. umarım hakan bilge sözlük yazarıdır da kitap hakkında sohbet etme şansımız olur. zira çıktığı gün alınacak, çıktığı gün okunup bitirilecek bir kitap benim için.

    bir başka godfather projesi de the godfather ansiklopedisi. yazarları bizzat ben ve uko netsret. lakin, ancak emeklilik günlerimizde staten island'da yazacağız gibi duruyor bu gidişle.
  • sanatlog editörü hakan bilge'nin şule yayınları'ndan çıkan sinema kitabı.

    tanıtım bülteninden:

    the godfather mitosu, coppola’nın kuşatıcı bir bakışı hak eden gangster üçlemesini enine boyuna tartışan, bu filmlerdeki göstergeleri titiz bir bakış açısıyla analiz eden, kapsamlı ilk türkçe çalışmadır.

    sinema tarihinin “en iyi bilinen mafya ailesi” corleone’lerin iç ve dış mücadelelerini, aile kurumunun tasvirini, verili sistemde karşılığı bulunan gangsterlerin hesaplaşmalarını ve şiddetin trajedisini seyretmek için değil, okumak için önemli bir fırsat sunuyor.

    hakan bilge, the godfather mitosu
    şule yayınları, kasım 2015
    sayfa sayısı: 422

    birkaç satış noktası:
    idefix
    babil
    kitapyurdu

    kitap üstüne eleştiriler:
    2018 yılının en iyi sinema kitapları
    godfather efsanesinin hiç bilinmeyen sırları: the godfather mitosu
    kitap incelemeleri: the godfather mitosu
    ufuk açıcı bir sinema kitabı: the godfather mitosu

    yazarla kitap üzerine bir söyleşi:
    bir gazete röportajı
    hakan bilge ile the godfather mitosu üzerine

    edit: birkaç link eklendi
  • öncelikle the godfather hakkında bir türk tarafından yazılmış ilk inceleme kitabı olmasıyla zaten kitaplığımızın en değerli köşesine yerleştirdik bile. hakan bilge, filmi ve seriyi daha çok freudyen açıdan inceleyip otopsisini çıkarmış. oldukça beğendim. birkaç sorum ve hatırlatmamı da not düşmek isterim.

    1-death wish için yazar kalın kafalı bir film demiş. tamam, kitap death wish'le alakalı değil ama ben bu yargısının sebebini de merak ettim. keşke bir paragraflığına açıklamış olsaydı.

    2-vito corleone için birçok sayfada "genelev işletmecisi" sıfatı geçiyor. oysa vito'nun iş geçmişinde buna dair bir bilgi yok. hatta vito'nun hagen'a tattaglia için "pezevenk" demesi de bir hakaretten ziyade tattaglia ailesinin genelev işletmeciliğini ahlaksız bulmasına dair bir göndermedir. daha sonra senatör geary'nin bir genelevde tuzağa düşürülmesi olayı yaşansa da bu vito'nun sağlığında olan bir olay değildir ve o odanın ailenin kumarhanelerinin birine ait olup olmadığı da meçhul kalmıştır. kısaca don vito corleone pezevenk değildir. :)

    3-yazar iki farklı yerde, santino'nun karısının düğünde etrafındakilere anlattığı şeyin, santino'nun metresinin kalçası olduğunu belirtiyor. oysa santino'nun karısının arkadaşlarına anlattığı, çok muhtemelen kendi gerdek gecesinde santino'nun penisinin giderek nasıl büyüdüğüne dair anısı. santino'nun penisinin büyük olduğu kitapta geçiyor zaten. karısının bu konudan bahsettiğini ise mimiklerinden anlayabiliyoruz. bu fark çok mu önemli? evet. çünkü yazar, bu yanlış anlamadan yola çıkarak bir otopsi sonucu elde ediyor. dolayısıyla yanlış yargılara varıyor.

    4-moe greene'nin gözünden vurularak öldürülmesi kitapta geniş yer bulmasına rağmen sahnenin bu şekilde çekilme sebeplerinden biri olan greene'nin açgözlülüğünü cezalandırma amacı kitapta es geçilmiş.

    5-yazar, ilk filmin finalindeki katliamda phillip tattaglia'nın yanındaki kadının öldürülmediğini, ona dokunulmadığını belirtiyor. oysa sahne dikkatle izlenirse kadının da öldürüldüğü görülüyor. tattaglia'nın bir kadınla yatakla öldürülmesinin sebebi olan onun yukarıda da belirttiğim genelev işletmeciliğine atıf ise kitapta yer almıyor.

    6-yazar, connie'nin düğününde çekilen aile fotoğrafında karakterlerin sıralamasının öldürülme sırasına göre düzenlendiğini belirtiyor. oysa bu karede yer alan bazı karakterler (örneğin fredo) ikinci filmde öldürülecekti. dolayısıyla o an için coppola'nın böyle bir planı yoktu.

    7-bir de dalgınlıkla geldiğini tahmin ettiğim bir hata var. yazar, bir yerde michael'ın sicilya'daki koruması vitelli diyor. oysa vitelli, michael'ın sicilya'daki kayınbabası. korumaları ise calo ve fabrizio.

    8-ve son olarak yazara da bizzat ilettiğim teknik bir durum var. dipnotların bölüm sonuna konulması okuyucunun takibini zorlaştırıyor. ben bir dahaki baskılarda bu durumun değiştirilmesini öneriyorum.

    elbette, kitapta tek tek hata aradığım düşünlmesin. 400 sayfalık kitabı bir ziyafet gibi okudum. hakan bilge gibi ben de godfather evrenine koyulan her tuğlayı kutsal saydığımdan arızalıların üzerinde durmayı da godfather kutsalına bir borç bildim. umarım böyle kitaplar çoğalır. umarım bir godfather kitabı da ben yazarım. yazarı bir kez daha tebrik ediyorum. o bizim yapamadığımızı yaptı.
  • godfather üçlemesini ve özellikle üçlemedeki karakterleri derinlemesine inceleyen, filmin altyapısını ve altmetinlerini olduğu gibi gün yüzüne çıkaran, üçlemeyi daha da sevdiren ve büyük emek verilerek yazıldığı her halinden belli olan inceleme- eleştiri kitabı.

    kitabın yazarı hakan bilge öncelikle filmin (the godfather 1 ,2, 3) politik altmetni üzerinde durmuş ve filmle iktidarlar arasındaki benzeşimi ele almış. filmdeki "godfather" mitosunun aynen "devlet baba" gibi olduğu, iktidarlar ya da diktatörler nasıl egemenlik kuruyorsa, godfather' in de öyle egemenlik kurduğunu, iktidarlar gibi baba'nın da güç zehirlenmesi yaşadığını, kimi insanların devletin adaletine güvenmeyip godfather'in adaletine sığındığını, mafya ve iktidarlar arasında derin bağların olabileceğini detaylıca ele almış.

    kitap hristiyanlık ve kilisenin mafyanın suçlarını örttüğünü, dinin kapitalizmin vasıtası olduğunu, din ve sömürgecilik arasındaki işbirliğinin derinliğini güzel işlemiş. filmdeki din adamlarına bakıldığında kilisenin halktan yana değil kanundışı kişilerle ve iktidarla gönül birlikteliği içınde olduğunu görüyoruz.

    godfather'in politikacıları ve yargıçları avucunun içine aldığını, yasadışı işlerini bu sayede rahat yürüttüğünü, diğer mafya babalarıyla politikacıları ve yargıçları paylaşamama ve daha doğrusu iktidarı paylaşamama yüzünden çatıştıklarını, kimsenin kimseye acımadığını, şiddetin mafya için sıradan bir şey olduğunu, mafyanın öldürmekten hiç çekinmediğini uzun uzun anlatmış kitapta ve mafya çatışmalarının arkaplanı ve sebeplerine değinmiş.

    baba'nın( brando) filmdeki yükseliş öyküsünü enine boyuna ele alan kitap, amerika'da yaşayan italyan-amerikalıların çok ezildiğini ve ezilen göçmen italyanların ezikliklerini bastırmak için suç örgütleri kurarak amerikan rüyasını gerçekleştirmeye çalıştıklarını belirterek başrol karakterlerinin psikolojik altyapısını da gözler önüne sermiştir.

    yazar, vito corleone (brando) ve onun yerine geçen oğlu michael corleone'yi (pacino) sık sık karşılaştırarak iki baba arasındaki karakter farklılıklarını, yükseliş öykülerini, hangi karakterin daha saygın olduğunu ve psikolojilerini ele alarak kitaba ayrı bir güzellik katmıştır. iki babanın mukayesesi kuşkusuz filmi daha iyi anlamamızı sağladı. michael'in militer geçmişine de özellikle vurgu yaparak, michael'in aslında askeri geçmişinden gelen derin psikolojik sorunları olduğunu ve film boyunca neden donuk olduğunu daha iyi görmemizi sağladı.

    yazar, filmin temalarını böylesine mükemmel işlerken bir yandan da kitapta filmden alınma fotoğraflar aracılığıyla sahne analizi yaparak filmin önemli sahnelerini çok iyi anlamamızı sağlıyor. filmdeki önemli sahnelerin detaylı analizi kitaba ayrı bir değer katıyor ve filmin yönetmeni coppola'nın ustalık işi filmler çektiğini ortaya koyuyur. sahne analizlerini çok beğendiğimi söylemeliyim. çoğu izleyicinin görmediği ve anlamadığı detayları ustalıkla anlatmış bize yazar.

    filmde yer alan göndermeler de kitapta yer bulmuş. ayrıca üçlemeyi anlatırken daha bir sürü usta işi filmi de kitapta anmış ve yer yer bu filmlerle mukayese edilmiş. yazar özellikle hiçbir gangster filminin godfather filmleri kadar derinlikli olmadığını; liderlik, devlet, iktidar, din, şiddet ve kapitalizm eleştirini yapamadığını da önemle vurgulamış. bu hususta oldukça haklı olduğunu söylemeliyim.

    the godfather mitosu adlı kitap, godfather hayranı biri olarak beni epey etkiledi ve üçlemenin film tarihindeki yeri ve önemini çok çok daha iyi anlamamı sağladı. ülkemizde bu tarz kitapların ve bu tarz sinema yazarlarının ne kadar az olduğunu düşünürsek, böylesine kıymetli bir kitabı baştacı yapmamız gerektiğini söylemeliyim. yazar filmin hemen hemen tüm detaylarını ele almış, derinlikli analizini yapmış ve biz okuyucuların ufkunu açmıştır.

    kitabın akıcı olduğunu da rahatlıkla söylemeliyim. kitabı başından sonuna kadar heyecanla ve sabırsızlanarak okudum. açıkçası, kitap bitmese de okumaya daha da devam etsem dedim. kitap o kadar sardı ve sarmaladı beni. kitabı bitirdiğimde godfather üçlemesiyle ilgili bu kadar geniş ayrıntıyı öğrendiğime mutlu oldum.

    sonuç olarak; sinemayı seviyorsanız, özellikle de godfather filmlerinin hayranıysanız mutlaka okumanız gereken bir kitap. kütüphanenizde ayrı bir yeri olacağına eminim bu kitabın.
  • the godfather filmlerini tüm ayrıntılarıyla çözümleyen sinema kitabı.

    20. yüzyıl amerikan mafyasını kapitalizmin gelişimine paralel didikleyerek ifşa ediyor yazar. sahne sahne çözümlemeler yapılarak kapsamlı bir araştırma ortaya konulmuş. çokça görsel kullanılarak ele alınan konular örneklenmiş. kaynakçası inanılmaz derecede geniş. halen arada elime alıp kimi bölümleri okuyorum. multidisipliner okumalar yapmak isteyenlere özellikle tavsiye ederim.
hesabın var mı? giriş yap