• başlığın başa kalışı editi: 2013 tarihli film, yönetmen: zhangke jia

    türkçe adı: günahın dokunuşu, ingilizcesi: a touch of sin

    ana olarak çin'deki ekonomik değişimin sosyal etkilerini görüyorsunuz 4 kişinin özelinde....
  • 4 farklı gerçek hikayenin filmi. tarantinonun jüri olduğu bi yarışmada tüm ödülleri toplar.
  • birbirlerine bağlı 4 öyküyü sırayla anlatan, ara sıra bu öyküleri birbirine bağlayan, 2 saat 13 dakikalık süresinde bir hayli sıkan bir film. ilk öykü; patronunun zimmetine para geçirdiğini öğrenen bir adamın dellenip önüne çıkanı öldürmesini anlatıyor. ikinci öykü; filmi başlatan bir babanın beş kişiyi öldürmesini anlatıyor. üçüncü öykü; evli bir adamla aşk yaşayan bir kadının otelde çalışırken dellenip kendisine şiddet uygulayan bir adamı öldürmesini anlatıyor. dördüncü öyküyse işten işe giren bir gencin intiharına odaklanıyor. bu kadar "ölüm" dediğimden anlaşılacağı üzere film cinayet/ölüm/öldürme temalarını çin'in ekonomik sorunlarına da odaklanarak işliyor. filmin adı da (günahın dokunuşu) yönetmenin amacını ortaya koyuyor: eğlenceli bir adamın (ilk hikayedeki eleman) veya görünürde sorunu olmayan bir kadının (üçüncü öyküdeki kadın) birden dellenip adam öldürmeleri anlatılır. günahın dokunuşu da doğru bir çeviri olmuş. neyse. yönetmen bu dört öyküleri birbirine bağlıyor ama bunu mesela inarritu gibi yapmıyor. ikinci hikayeyle ilk hikayeyi birbirine ikincideki babanın ilk öyküdeki adamın yanından geçirterek bağlıyor. daha ötesi değil.

    filmi sevdiğimi söyleyemem. bence kötü bir film. 2 saat 13 dakika sürmesine rağmen karakterlerini doğru dürüst işlediğini düşünmüyorum. mesela ikinci öykünün (anti) kahramanının (babanın) neden kan döktüğü doğru dürüst açıklanmıyor. ya da dördüncü ve son öyküdeki gencin de neden intihara kalkıştığını da açıklamadılar veya bunu kaçırmış olabilirim. ilk öyküdeki işçinin de önüne geleni vurmasının altı iyi doldurulmamış. adam, patronunun zimmetine para geçirmesine kızdığından önüne geleni vuruyor da gene de bunu daha iyi işlemeliydiler bence. 4 öyküde çarpıcı bir taraf yok. öyle ki son öyküde fahişeye aşık olan ve fahişeye "kaçalım gidelim buradan. seni bu bataklıktan çekip çıkarabilirim" diyen genç bir sürü filmde karşımıza çıkan klişe karakterlerden. bir de bunlara filmin tamamındaki, ama özellikle üçüncü öyküdeki durağanlığı da dahil edersek bu filmi sevmek benim için imkansızlaştı.
  • cok guzel, cok cok guzel bir film. hala etkisindeyim, sonra yazarim yazacagimi.
  • bu filmde neden şiddeti mesele edindiniz, diye sormuşlar yönetmene.

    "i think the problem of violence has begun to draw public attention. over the past twenty years, china’s era of reforms brought a lot of social problems with it, and these are connected to the problem of violence. in my opinion, i think we need to confront the reasons for this violence. for example, the speed of the transformations could be seen as a form of violence. it is not a natural change, it is a revolutionary change, and it has a destructive nature. the reform has brought so many unsolved problems, and they are sometimes dealt with through tragic personal violence. for example, someone was killed in the south of beijing the day before yesterday. earlier someone set fire to a bus in xiamen, and an old man shot six people dead in shanghai. of course violence is absolutely wrong. but, through cinema, i wish to look for the social and human reasons of this violence. i don’t believe it is simply a social thing, without any humanity."

    http://aim.org.pt/…p/revista/article/viewfile/92/68
  • yirmişer dakikalık, 4 farklı bireyin, modern çin ve o modernizmin getirdiği sorunları üzerine hikâyeleri. herhangi bir konusu olmadığı için izlenebilir bir yanı da yok, iki saat boyunca acaba bu dördü bağlanır mı diyorsunuz ama yok, yada film boyunca bir çok soru soruyor ama cevap alamıyorsunuz. vaktiniz benim gibi değerli ise boşa harcamayın.
  • jia zhangke'nin yönetmenliğindeki 2013 yapımlı çin filmi. 2013 yılınca cannes'da en iyi senaryo ödülü'ne layık görülen film çin'deki ekonomik durumunun sosyal ve kültürel hayata etkisini irdeliyor. uzakdoğu sinemasına uzak olan hele ki çin sinemasından zerre anlamayan biri olarak yönetmeni de inceleme fırsatı yakaladım. kendileri çin sinemasının yükselen değerlerinden. zaten '90 sonrasında başlayan altıncı jenerasyon/dalga çin sineması içinde gösteriliyor kendisi de. devletle de sorunlu bir kişilik, zaten ait olduğu altıncı dalga komple devletle sorun yaşayan bir sinema akımı. mevcutta nerede yaşadığını ise bulamadım. bu filmi çektikten sonra çin'de yaşayabiliyorsa çin konusundaki yargılarım da değişir açıkçası.

    film 4 farklı episode şeklinde kurgulanmış ve bunların doğrudan bir ilişkisi yok. ancak toplumsal ve ekonomik bağlamda bakıldığında çok net bir ilişki var ki bu da çin'in ekonomik durumu. yönetmen bize meşru şiddet kavramını sorgulatıyor esasında. meşru şiddet olabilir mi? ezilen sınıf ya da grup hatta daha da özele indirirsem bireyin şiddeti meşru mudur? film boyunca da yoğun ve ağır şiddet sahneleri görüyoruz. özellikle ilk episode etkileyici. tam bir intikam öyküsü olarak kurgulanıyor ve şiddet burada topluma da yöneliyor. zira yönetmen yaratılan atmosferden sadece egemenlerin değil, toplumun sessizliğinin de sorumluluğu olduğu noktasında bir hat çiziyor. toplumsal bağlamda ciddi şekilde yozlaşmış bir çin gösteriyor bize yönetmen bu bağlamda ve sessizlik de şiddet kadar temel eksenlerden biri film için.
  • sinematografisi harika olan bir film. çin gibi otoriter ülkelerde bu tarz filmler izleyebilmek çok değerli.
hesabın var mı? giriş yap