• (bkz: troçki), ingilizler böyle yazar. fransızlar ise trotski.
  • netflixde troçkinin hayatını anlatan rus yapımı dizi. bizim okan yalabık da başrolde oynuyor:))
  • ilk izleyen ben olamam heralde bu diziyi ?
  • şeytani ve insancil taraflari ile guzel islenmis bir mini dizi.

    yanliz o her bolum sonunda giren elektro gitar efekti ne alaka yahu? resmen atmosferi baltalamis.
  • stalin'in gürcü bir gangster, lenin'in zavallı bir soytarı, troçki'ninse sapık bir sosyopat olarak işlendiği rus yapımı harika dizi. kamenev'le zinovyev de her zamanki gibi yapışık ikizler olarak geziyor. ben tatmin oldum.
  • (bkz: the trotsky)
  • menşevik alaşımlı revizyonist yeni oportünist dizi.
  • leninist ya da troçkist olmak zorunda değilsiniz, sevmek zorunda da değilsiniz. ancak tarihi böyle çarpıtamazsınız. hem de bu kadar ucuz, bu kadar pespaye. çok merakla beklediğim bir diziydi ancak devasa bir hayal kırıklığı oldu. ayrıca makyajlamalar falan da çok kötü. olmamış. sıfır.
  • lisedeyken troçki'nin otobiyografisini okumuştum. ancak aklımda kızılordu'nun zırhlı treninden gayrısı kalmadığı için dizinin politik-tarihsel boyutu ile ilgili fazla yorum yapamayacağım. ancak diğer kaynaklardan edindiğim bilgiler doğrultusunda dizinin sunduğu stalin portresini teyit edebilirim.

    ama konu bunlar değil. dizi bende farklı bir düşünceyi uyandırdı. o da şu; bir tarafta en kritik kararları hızlı ve isabetli bir biçimde alan, inisiyatif kullanan, kolay kolay yaş tahtaya basmayan, bastığı zamanlarda farklı opsiyonları hayata geçirebilen, olaylara bizzat yön veren bir karakter (troçki).

    diğer yanda belirgin bir hamlesi olmayan, veri işleme kapasitesi düşük, idrak ve muhakeme kabiliyeti sınırlı bir karakter (stalin).

    ancak ikincisi kendi aleyhine olan farkı diğerinin sahip olmadığı bir özellik ile kapatabiliyor. bu özelliği müttefik edinebilme kudreti. bazıları örgütlenme, bazıları kulisçilik diyecektir. ama bu daha farklı bir şey; daha güçlü olan neanderthal insanı karşısında homo sapiens'in sahip olduğu ve onun ayakta kalmasını, diğerinin ise yok olup gitmesine neden olan çok derin bir grup içinde örgütlenme becerisi ile ilgili bir şey bu.

    devam edeyim... bunun da bana düşündürdüğü şey şu oldu. mesela kendi hayatlarımıza, kariyerlerimize teşmil edelim bu durumu. acaba kariyer basamaklarını çıkmak ve başarılı olmak için esas olan kritik süreçlerin içinde olmaktan çekinmeyip inisiyatif kullanan, yeri geldi mi yıkıcı eğilimler gösteren bir icracı mı olmaktır, yoksa suya sabuna dokunmayan ama bu sayede hata yapma olasılığını da minimuma indiren bir düzen yanlısı olmak mıdır?

    benim bu soruya şimdilik verdiğim cevap; esaslı ve iddialı hedeflere ulaşmak için yüksek risk-yüksek getiri kombinasyonu içeren ilk seçenek geçerli. ama bir ya da iki tık altı hedefler için stalin yöntemi işe yarar görünüyor.
hesabın var mı? giriş yap