• onuncu nesil çaylak.
  • kopan çapraz bağımın iyileşme sürecini doktorumdan daha iyi anlatan, resmen bugün dinlen yarın koşabilirsin diyen yazar.
  • burada senden bir iz kalsın istedim.

    seni düşündüğümde koca bir olasılık yığını geliyor aklıma. tıpkı senin gibi uzun, iri, sessiz ve derin bir olasılık yığını. bizler birer yaşantı yığını haline gelerek yaşlanırken sen bir olasılık yığını halinde hep genç kalacaksın. 28 yaşındasın ve ölüm hakkında benden çok daha fazla şey biliyorsun.

    artık hiç yaşlanmayacaksın.

    seni tanıdığımda çok gençtin. aslına bakarsan çocuktun. aramızdaki fark birkaç yaş daha fazla olsaydı oğlum yaşındaydın diyebilirim. bir süre sonra senin gibi bir oğlum olsa çok mutlu olacağımı düşünmeye başladım. o küçücük halinle aşk acısı çeken bu sefer gerçekten baban yaşında bir adamı bilgisayar oyunu açarak sakinleştirmeni hiç unutmuyorum. arada sana kıyafet önerisinde bulunduğumda, aşkolsun abi metalci bir adamım ben, demeni de. seni ziyarete gelemedim çok üzgünüm. düğününe gelmem istenmedi. ziyaretine gelecek vakit yaratamadım. vedalaşmaya gelecek gücüm kalmamıştı. yakınlarından geçtim birkaç defa, hatta bir sevgilim oldu senden 3 saatlik mesafede bir şehirde yaşayan. ne olduysa oldu gelip seninle o atlara binemedim, o purolardan içemedim.

    sen gittikten sonra elimde bir bilet kalmıştı. berlin'den prag'a. geçmiş olsuna gelmek için almıştım. sen gittikten sonra o bileti ne yapacağımı bilemedim. sen orada olmasan da gitmem gerektiğini düşündüm. iş yerini gördüm. yaşadığın muhiti, arada bira içtiğin yerleri. arkadaşlarından biriyle oturup bira içtim. senin dünyanın en iyi adamı olduğuna karar verdik hep birlikte. senin şehrinde gezerken içim ferahladı, sanki seninle birlikte yürür gibiydim. ama bazı geceler üzüntüden nefesimin kesildiğini hissettim.

    kopuk kopuk yazıyorum, toparlamakta güçlük çekiyorum aylar sonra bile. babalar gününde, bayram gününde ve ikinci evlilik yıldönümünde gittin. bizim için bu günlerin hepsinin anlamı farklı artık. eskisi gibi kutlayamayacağız hiç birini. hiç sanmıyorum ama bir gün bir oğlum olursa senin adını vermek istiyorum. belki senin gibi sessiz, iyi huylu, cesaretli bir adam olur büyüyünce.

    28 yaşındasın ve acı hakkında da ölüm hakkında da benden çok daha fazla şey biliyorsun. her zamanki gibi sessizsin. biz yaşlanmaya devam ettikçe sen olabileceğin her şey olarak var olmaya devam edeceksin. evet biz burada bir şekilde "hallederiz abicim".
hesabın var mı? giriş yap