• yarım metre boylarında bir soğanlı bitkidir. yekpare yeşilimsi taç yaprağının ortasında kırmızı, salkım biçiminde meyveler bulunan bir çiçeği vardır.
    olur olmadık yerde biten bu garabete, sırf adı yüzünden içinde yılan gizli zannedip yaklaşamazdık çocukken.
  • yapraklari buyuk ve koyu kirmizi olan, mide bulandirici bir koku salan, buyuk yumrulu bir bitkidir. istanbul cevresinde, ege ve akdeniz bolgesinde yetisir.atesi dusurur. terletir, vucuda rahatlik verir. sinirleri uyarir.
  • akdeniz bölgesinde, genelde adana köylerinde, kışın yani yaprakları henüz yeşilken toplanarak ince ince kıyılılarak büyükçe bir kazana konulup üzerine un katılarak koyulaştırılmadan önce sıcakta bekletilerek ekşitilmiş ayran ve sıcak* su dökülerek karıştırıldıktan sonra üzeri unla tamamen kaplanarak içinde bulunduğu kazanın üstünün, altının ve hatta etrafının da kat kat örtü, battaniye, vs.yle kaplanarak ılık kalması sağlanarak sabaha dek bekletilen ve sabah üzeri kaplanan unun alınabilinen kısmı alındıktan sonra ateşte 2-3 saat kadar kaynatılarak hafif soğumaya bırakılıp ardından servise hazır hale gelen, tüm bunlar yapılmadığı takdirde korkunç bir acılık sahibi olan ve hatta acılığından saatlerce ağızların yanmasına neden olan ve kökleri basur tedavisinde kullanılan bitki..
  • (bkz: jack)
  • doğu karadeniz'de domuz lahanası olarak bilinen bitki.
  • neden bilmem ama bir anda kusasım geldi okuyunca. domuzun da lahanası olmasın be karşim.
  • türkiyenin hemen her yerinde su kenarlarında yetişse de genelde otlarıyla meşhur egede bile yemeği bilinmez ama osmaniye - maraş ve hatayın yörük kökenli dağlık kesiminde harika bir yemeği yapılır. tarif edeyim.

    bu bitkiye yörede tırşik denir, hataya doğru inildikçe pancar denir, ama hatayın güneyinde ova ve sahillerinde arapça konuşan ve efsane birçok lezzetleri olan halkı da bu otu yapmasını bilmez. bir yörük dağ yemeğidir.

    güneydoğuda da başka bir adı vardı ama hatırlayamadım şimdi. çiğ çiğ yerseniz zehir gibi ağzınızı arı sokmuş gibi batma hissi ve fena acı verir. mutlaka pişirilmesi lazım, ama pişirirken ekşi kullanılması şart. yoksa acılığı geçmez.

    tarifi:

    1. önce güzelce yıkanır.
    2. sonra doğranır (doğrarken mutlaka eldiven giymeniz lazım. yarım metre uzunluğunda dallarıyla ve kalın saplarıyla bayağı vakit alır, ayrıca bitkinin suyu ellerinizi kollarınızı kavurabilir. doğrarken birkaç kişi yapmakta fayda var, tek kişi bir yemeklik doğramayla başa çıkamaz. )
    3. bol zeytinyağında soğanla kavrulur. bu esnada muhteşem kokar.
    4. kavurduktan sonra üzerine yeterince su ve bir su bardağı dolusu halis nar ekşisi eklenir (güneydoğuda nar ekşisi olmadığı için somakla yapıyorlar. maraş ve osmaniyeliler ise kıymetli nar ekşisini buna harcamamak için bir gece buğdayla falan bekletip ekşitme usulü yapıyorlar. bu arada marketten, egenin köylerinden, nar ekşisinin doğal merkezi olmayan yani hatayın kuzey kesimi hariç, herhangi bir yerden alacağınız nar ekşisi sosunu hiç denemeyin, limon tuzuyla tatlı nardan zift kıvamında yapıyorlar, patlıcandan yapılmış gibi bir tadı oluyor.hiçbir orjinallik ve kalitesi yok, uzaktan yakından benzemiyor.)
    5. 2 saate yakın nar ekşili suda kaynaması lazım.
    6. pişmeye yaklaşırken az pirinç ve tuz katılır.
    7. pirinçler pişince söndürülür.
    8. soğuk soğuk yenir. (sıcak da yiyen yer, ama nar ekşili olanda esas lezzeti böyle çıkar. baharın bütün lezzeti ve serinliğini duyarsınız, ayrıca pirinciyle karın da doyurur. tüm yemeklerin yanına yakışır.)

    bu kadar zahmete değer mi, değer. yiyen anlar bunu. ayrıca bir hafta boyunca rahat rahat yeter, çorba, salata, pilav derdi kalmaz. hepsini birden yemiş olursunuz.
  • forumlardan birinde denk geldiğim, kemik erimesine birebir deniyor. menopoz dönemindeki kadınlar bol bol tüketmeliymiş.

    ancak zehirli olduğundan 'doğrarken el ısırıyor,' tabirini kullanıyorlar. dikkatli doğrayıp iyi pişirmek gerekiyor. iyi pişmeyince dili buran acı bir tat oluyormuş. bilenler öyle söylüyor. bileşimindeki saponin köpürtücü etkiye sahipmiş, bu balgam söktürücü kullanıma izin verebilir.
    ne kadar çok isimle tanınıp bilindiğine ilişkin bir sayfa: yılanyastığı/yılan bıçağı

    domuz lahanası ve nivikle eşit/özdeş olduğuna emin değilim.

    (ilk giri tarihi: 26.4.2016)

    (bkz: yılan yastığı), gavur pancarı
    (bkz: yılan bıçağı)
    (bkz: eğir)
    (bkz: yenebilir otlar/@ibisile)
    (bkz: bileşik sözcük)
hesabın var mı? giriş yap