*

  • yalnızlık ağlanılacak bişey değildir...
    yalnızlık çoğu zaman mutluluktur.
    kendinizle olmak huzur vericidir.
    başkalarının varlığının ağırlığından uzak ve kendinizlesinizdir yalnızken.
    yalnızlığa ağlanmaz bizim oralarda, yalnızlığa sevinilir...`

    (bkz: yalnızlığa sevinmek)
  • kisi oyle caresizdir ki, artik bu zavalli haline aglamaktan baska yapabilecegi birsey kalmamistir.yaninda kimse yoktur,odasina kapanmis cikmiyordur uzun zamandir disariya, tanidklarinin suratini unutmaya baslamistir, ne yapar bu insan ? acar icli bir "yalnizlik" sarkisi, oturur "tanrim ne yaptim da ben boylesine yanliz kaldim" diye aglar, aglar, aglar...sonunda aglamaktan yorgun duser, yalniz basina soguk yataginda uykuya dalar.
  • kendine ağlamaktır aslında.
  • bu seviyeye geldiyseniz hayatınız gerçekten bok gibidir.
  • kimseler tarafından anlaşılamıyorum, zaman geçiyor ve anlamsızlığın ortasında yalnız bir sal gibi sallanmaktayım. aradığım şey ne bilmiyorum. neyi bekliyorum onu da bilmiyorum. çekilmez olan şey bu da değil aslında; bir şeylerin olması kaçınılmaz, elbet olacak olan da gelecek ve biz müddet tanındığı sürece göreceğiz. alabora olmayı mı beklemekteyim? ani, kuvvetli bir rüzgarı mı? bilmiyorum... sadece bekliyor ve daha çok karanlığa gömülüyorum. ağlamaklı olduğum günler yeterince geride, uzakta silinmekte. evet, ağlamayı da özlüyormuş insan. keşke.. neyse bu durumun bir üst noktası da; oturup beklemek (bkz: bekleyecek bir sey kalmayana dek beklemek)

    "herşeyden evvel hiçbir insan mutlu değildir; bütün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur, onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçirmesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride; ve kural olarak sonunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir."
    schopenhauer - hayatın anlamı s. 66
hesabın var mı? giriş yap