• (bkz: zehir gibisin)
  • zehir gibi olmak. hızlı etki eden, panzehir yoksa ilerlediği yoldan döndürülemeyecek kararlı, becerikli, zeki bir kişiliği tarif eder.

    ikinci bir anlamı aci ile ilintilidir. "zehir gibi acı".
  • ecnebilerin guilty pleasure dedikleri şeylerden midir bilmiyorum, çok dilime yapışan, bir yerde rastladım mı kanalı değiştirmediğim (ve değiştirmemek için de arkadaşlarıma komik yalanlar söylediğim - "makarna mı yiyor o! aa dur bi bakalım şuna"), en sonunda indirdiğim ve severek dinlediğim şarkıdır. ama şimdi audioscrobbler'da kabak gibi ortaya çıkınca nasıl hesap verecem onu da bilmiyorum.
  • muhteşem kulüp şarkısı. tam eski aşkla birlikte, onu gizliden gizliye izlerken moloko yudumlayıp gözyaşı damlalarıyla hülyaya dalınacak şarkıdır kendisi. hem hüznü var hem dans.
  • zeynep dizdar'ın klibinde "geceleri öyle zor, zor geçiyor" nakaratını söylerken kanepeye şöyle hafiften kaykılmış kadınlara özel stress(!) topunu elinde çevirdiği ve kendimi, böyle düşündüğüm için sapık hissetmeme sebep olmuş şarkısı... e bi de karavanda yaşıyor, erkek popülasyonuna uzak kalınca...
  • deniz barış'ın attığı her pas için kullanılabilecek tabir.
  • beyninin içi zehir dolu yazar kişisi, "zehrini akıtacak yer aramak" deyimini sözlük üzerinden gerçekleştirmekte.
  • dilimize yerleşmesine rağmen hala anlamlandıramadığım bir şekilde kullanılan benzetme. tadı ve kokusu çok keskin ,rahatsız edici olan içecekler için zehir gibi tarifi kullanılır kaç kere zehir tadılmıştır merak edilir.çok zeki,cabbar ,atakan çocuklar için kullanılır ,bu çocuk sağlığa zararlı galiba diye düşündürür
  • gibi kelimesi fazladır bazen bu zehir insanın kendini yok etmesini sağlayan düşünceleridir; yapılabilecek farklı bir iş olmadığında (ki olsa da fark etmez) kafanızdaki düşünce baloncuklarının tek tek patlayarak en derininize işler kendinizi afiyetle yemenizi ve bitirirmenizi sağlar
hesabın var mı? giriş yap