• fransa'da kalp krizi geçirmiş. durumu ciddiymiş ve şu an komadaymış.

    https://twitter.com/…ndem/status/940243705486856192
  • aziz nesin'in dört özelliğinden ikisi ahmet'e diğer ikisi de ali'ye düşmüştür. ali zeki ve çalışkan ahmet'se muhalif ve cesurdur.
  • 15 temmuz 2016 ile ilgili olarak bugün garip bir haber paylaşan kişi. habere göre başbakan o gün başka bir araca nakledilmiş ve başbakanın arabasında bir asker dövülerek öldürülmüş. (haber karışık ama anladığım kadarıyla bıraktığı arabada olmuş olay) insanın aklına o tarihte başbakan a suikast girişimi mi oldu acaba sorusu geliyor. ayrıca başbakan yanılmıyorsam o gün kastamonu'da idi. ama haber istanbul'da gibi yazılmış.
  • bu ülkenin birer meyvesiysek şayet, bu ülkeye karşı borçluyuzdur ve bu borcu, herkes kendi imkanları dahilinde de ödemelidir şeklinde bir düşünüşü olan aziz nesin, çocukların eğitim öğretimi için nefeslenen, “kritik düşünmeyi” ve “ifade özgürlüğünü” benimseten, bu arada da kitapların efsunlu dünyasına temas ettirip kitaplarla ahbap olmayı öğreten bir vakıf kuruyor malumunuz. nesin vakfı.

    deliler gibi okumak isteyen ama maddi imkansızlıklar nedeniyle biçare vaziyetteki kafalı sübyanları, ailelerinin de onayını alarak vakfa alıyorlar ve hiçbir karşılık beklemeden yetiştiriyorlar. aklı başında her yurttaş, şapka çıkartmalı bu mukaddes misyona. bu entry de nesin ailesine duyduğum minnetin birer tezahürü.

    nesin vakfı, umarım yüz yıllar boyu varlığını idame ettirir. nesin vakfı, bağışlarla ayakta duran bir oluşum. onun için de herkes, kalibresi nispetinde destekte bulunmalı bu güzelliğe.

    en kalbi şükranlar nesin ailesine!

    • • • • • • • • • •

    nesin vakfı’nı, çocukları, hocaları, ortamı, ana felsefelerini nakleden enfes bir video!
    https://youtu.be/ykxxllem3e0
  • pkk savunuculuğuna başlamış bir başkası.

    afrinde çocuklar öldürülüyor diye sabahtan akşama kadar yalan söyleyen pkk'lılar gibi oda başlamış afrinde çocuklar öldürülüyor diye sallamaya. sonra tabi yalanı ortaya çıkınca her pkk'lı gibi o da geri vites yapıp twitini düzeltmiş ama ekran görüntüsü alınmış bile.

    neden bu ülkede bu kadar çok hain var ve nasıl hala bu kadar özgürler inanılmaz.

    https://twitter.com/…edya/status/971375003655655425

    bu da yalanı ortaya çıktıktan sonra twitinin son hali.

    https://twitter.com/…sin1/status/971364835651936256
  • kendisine birkaç sene evvel kürt milliyetçileri ve yancıları, ülkede olanları eleştirdiği için sözlükte sövüyorlardı. ali nesin'i daha çok sevdiklerini belirtiyorlardı.

    belki başlıkta hala yazılar vardır. şimdi beyefendi de bugün ısrarla yalan haberlerle twit atıyor.

    bizim "entelektüel" çevrelerin kafası garip çalışıyor.
  • barişin ne olduğunu kim anlatacak?
    artık ruhum sıkılıyor, ne aklım, ne yüreğim ne de midem kaldırmıyor bu olanları ve olanlar sonrası konuşmaları. herkesin beyninde bir şablon ve o şablonun ötesine geçemeyenler bizi yönetiyorlar. ölümlerden sonra kin kusan bir cumhurbaşkanı gören yada duyan var mı acaba? “şunu kimse unutmamalıdır ki; bize bu acıyı çektirenler, misliyle çekeceklerdir. devletimizi bu saldırılarla sarstıklarını zannedenler, hizaya getireceklerini zannedenler, göreceklerdir ki bu saldırıların intikamı çok büyük olacaktır ve misliyle de alınacaktır.” dedi abdullah gül.
    nasıl bir devlet adamlığıdır bu, kan davasını başlatmak dışında bir çözüm bulamıyor mu cumhurbaşkanı. misliyle alındığı zaman kaç pkk’lı öldürülmüş olacak, gül eşit sayıda ölü istemiyor, fazlasını, daha fazlasını istiyor. bir arkadaş yazmış “ölenlerin 26’sı pkk’lı olsaydı aynı tepkiyi gösterecek miydiniz?..” diye. gül o zaman da “bu sayı beni tatmin etmedi…”mi diyecekti.
    30 yıldır süren bir savaş var ve ölenlerin sayısı 40 binden fazla… bunların 30 bini kürt yada pkk’lı. neredeyse her evde bir ölü var. bitakım insanlara 40 bin ölü yetmiyor ve hâlâ kan istiyorlar. albert einstein’ın çok güzel bir sözü var “aynı zamanda hem savaşa hazırlanıp hem de savaşı önleyemezsiniz…” diye. kürt açılımmayalımı ilk müjdeleyen cumhurbaşkanı gül şimdi misliyle ölü istiyor. bikaç yazımda gül’ün erdoğan’dan daha tehlikeli siyasetçi olduğunu yazmıştım, o da benim haklılığımı teyit ediyor.
    gül böyle söyleyince egemen bağış alıyor sazı eline ve “egemen bağış kolay karar değil, oraya gönderilenlerin her biri ana kuzusudur. hazırlık yapılmadan, altyapı olmadan olacak bir şey değil. ama uzun süredir de burada açıklayamayacağım bazı çalışmalarımız var.” diye bir açıklama yapıyor… nedir bağış’ın açıklayamadığı şey, bence çok gizli değil, profesyonel asker, polis yada vurucu tim, yani yine öldürmek üzerine. barışı düşünen yok yada barışın daha fazla kürt ölümüyle eşdeğer gören bir siyasi grup var karşımızda.
    akp genel başkanı recep tayyip erdoğan farklı şeyler söylemiyor, tam bir tehdit içeriyor söyledikleri: “her kim ki teröre açık ve gizli destek veriyorsa, her kim ki terörü kolluyorsa, kim ki teröre müsamaha gösteriyor, terörün kanlı yüzünü örtmek, terör örgütünün saldırılarını görmezden gelmek gibi bir gafletin içinde bulunuyorsa, tamamı bilsinler ki, türkiye cumhuriyeti’nin nefesi her daim enselerinde olacaktır.”
    zaten kck tutuklamalarıyla her daim herkesin ensesindeler. bundan fazlası ne olabilir yada şöyle sorayım, devletin barış adına görüştükleriyle başkaları konuşamaz mı? barış görüşmelerinin neden bu noktaya geldiğini sorgulaması gereken hükümet tersini yapıyor. yada bizde barış görüşmeleri “ben ne verdiysem onunla yetin, yoksa benim siyasi kariyerim gider…” noktasında mı tıkanıyor? barış görüşmeleri yapılırken “sınır ötesi operasyon” yasasını meclisten geçiren başka bir hükmet olabilir mi dünyada?
    bence akp genel başkanı recep tayyip erdoğan ölümler üzerine çok duyarlı bir kişilik değil zaten. aklıma 1998 yılında erdoğan’ın oğlu burak erdoğan’ın çarparak ölümüne neden olduğu ses sanatçısı sevim tanürek geldi. erdoğan o sıralar istanbul belediye başkanı’ydı ve sayesinde burak erdoğan hiç tutuklanmadan yargılandı. “dikkatsiz araba kullanmaktan” yargılanan burak için erdoğan ne mi yaptı, tazyikli suyla arabanın fren izlerini sildirtti. erdoğan ölüm konusunda işte bu kadar duyarlı!.. burak erdoğan ölüme sebebiyetten 3 ay ceza aldı ve o ceza da 540 bin liraya (o zamanın parasıyla) çevrildi. kim ödemiştir acaba o parayı?..
    işte bütün bunları okuyunca, anımsayınca ve düşününce ruhum sıkılıyor, midem bulanıyor. barışı savunduğunu yazan star gazetesi yazarı mehmet altan da “keşke gerçek bir ordumuz olsa da çocuklarımızı kimse öldürmese, diye düşündüm…” diye yazıyor. onun da barış anlayışı burada tıkanıp kalıyor. ne askerliği biliyor, ne gerilla savaşını ne de barışın öldürmekle gelemeyeceğini… gerçek ordu –nasıl oluyorsa, abd bunu ne vietnam’da ne afganistan’da başaramadı- karşı tarafı öldürünce oluyor sanırım…
    midem bulanıyor, “barış, hemen şimdi…” diye yazanların ve savunanların potansiyel suçlu sayılabileceği bir ortamda yaşamaktan her yanıma ağrılar giriyor.

    7 yıl önce ki kaleme aldığı yazısı.
  • hainlik konusunda çok aşmaya başlamış, pkk savunuculuğunda başı çekenlerden. bugün sivilleri öldürmek için yola döşenen patlayıcıları izledi mi acaba? o patlayıcılar yüzünden bir bebeğin şehit oldugunu, babasının kızımı iki parça halinde bulduk dediğini duydu mu?

    gözünüzü tayyip öfkesi bürümüş, gerçekleri görmemek için uğraşıyorsunuz. ama asıl gerçeği gördüğünüzde keşkeler sizi kurtaramayacak.
  • facebook profilinde atatürk hakkında ileri geri konuşurdu önceden. küfür edince sanırım beni engelledi. ali nesin de keza öyle. o da engelledi. gurur duyuyorum. bunların babaların yaşasa ikisini de evlatlıktan reddederdi. bu çocuklar olmamış aziz nesin reis.
hesabın var mı? giriş yap