• (bkz: zorba kemalist gemi azıya aldı) manşetiyle hedef gösterilen, akabinde katledilen eski bakan, cumhuriyet gazetesi yazarı.
  • anma törenine katılmışlığım vardır. az sayıda insan görmek şaşırtmıştı beni.
  • arap toplumunda kadın, toplumun en aşağılanan öğesini oluşturuyordu. örneğin deve bile, kadından daha değerli sayılmaktaydı.
    kız çocuk doğuran analar cezalandırılabiliyordu. kadın mal gibi satılabiliyor, kocanın ölümünden sonra miras olarak devrediliyordu. erkek istediği kadar kadınla evlenmekte ve kadını dilediği zaman terk edebilmekteydi.
    müslümanlığın getirdiği kurallar, öncelikle arap toplumundaki bozuklukların düzeltilmesine yönelikti. ama arap kadını, bu sayede erkeğin yarı değerindeki bir insan konumuna yükselirken, türk kadını, erkekle eşit düzeydeki haklarını yitirdi.

    prof.dr.ahmet taner kışlalı, cumhuriyet 11 ekim 1992
  • bugünlerin türkiye'sini kurmak için katledilmiş laiklik yanlısı aydın. fransız ekolünden yetişme önemli bir siyaset bilimciydi ve cumhuriyetçi yönü demokrat yönüne ağır basıyordu. işte bu gibi aydınlarımız yok edildikçe ve ordu yıpratıldıkça, türkiye'deki islami rejim daha da güçlenecektir. keşke bu durum türkiye'nin ve halkının lehine olsa; o zaman susar ve kabullenirim. ama bu dönüşüm sürecinde, özellikle türk kadınları statülerinden çok şey kaybedecek ve türkiye batı dünyasından iyice kopacak.
  • bugün ölümünün 17. yıl dönümü. şimdinin aydın tanımı onun için yüzeysel kalırdı kesinlikle. çünkü herkesin aydınım dediği yerde, aydınlığını kalemiyle, yazdıklarıyla gösteren biriydi.

    irfan değirmenci bu sabah kendinin de içinde olduğu güzel bi twit atmış kendisiyle ilgili.
  • (bkz: doğrular saldırıldıkça güçlenir)diyen,gerçek bir aydın ve gazeteciydi.mustafa kemal'in izinde bir nefer.ruhu şad olsun.
    izinde ve nefer diyince şu harika parça aklıma geldi.
  • yokluğu öyle büyük bir kayıp ki..

    17 sene sonra bulunduğumuz nokta belli işte.

    ruhu şad olsun.
  • ışıklar içinde uyusun.
  • öldürüldüğünde kızı nilhan nur kışlalı sadece 29 günlük idi.

    eşi nilüfer kışlalının anlatımı ile;

    "babasını anlatıyorum. babasının ne kadar özel bir insan olduğunu biliyor. niye öldürüldüğünü biliyor. onun için de çok zor. çünkü babasını hiç tanımadı. baba kelimesinin anlamını bilmiyor. ama çok güçlü bir çocuk. babasından çok şey almış. kalemi kuvvetli, çok güzel kompozisyonlar yazıyor.

    hala yolda giderken para isteyen insanlar gördüğümüzde nilhan’a derim ki “şimdi baban olsaydı hemen durur yardım ederdi”. o ünlü denizyıldızı hikayesine köşesinde çok sık yazardı ama kendiside hayata öyle bakardı."

    ahmet taner kışlalı'nın kızı dolunay kışlalı uluç ‘denizyıldızı’nı öğreten adamdı ifadesi ile babasını anlatıyor.

    deniz yıldızı hikayesini hatırlayalım;

    " yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. biraz yaklaşınca , bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder.

    genç adama yaklaşır:
    - neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?

    genç adam yanıtlar;
    - birazdan güneş yükselip, sular çekilecek. onları suya atmazsam ölecekler.

    yazar sorar;
    - kilometrelerce sahil , binlerce denizyıldızı var. ne fark eder ki?

    genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.
    - onun için fark etti ama."
  • karşıyaka mezarlığı'ndaki kabri babamınkine çok yakın olduğu için babamı her ziyaretimde kendisine de uğrarım. karanlık eller tarafından katledileli 17 yıl olmuş bugün. dile kolay... ruhu şad, mekanı cennet olsun.
hesabın var mı? giriş yap