• ingiltere'deki seçimlerle ilgili olarak aşağıdaki şekilde açıklama yapmıştır.

    "ben anarşistim. ama şimdi işçi partisi'ne oy vereceğim. sebebi: eğer bu korkunç, doymak bilmez muhafazakarlar 4 sene daha iktidarda kalırsa bir daha anlamlı bir seçim hiç yapılmayabilir. mesele bu denli ciddi. gidin ve elinizden geleni yapın!"

    kaynak
  • league of extraordinary gentlemen ve v for venndetta'dan sonra dikkatimi fazlasıyla celbetmişti alan moore.
    araştırdım kendisini; yaptığı işlere baktım. hepsi ayrı bir devrim mesabesindeydi kanaatimce. bu kadar farklı bu kadar bilinenin dışında şeyler çıkarması hayranlık uyandırdı tabi.

    eserlerinin dili oldukça ağır olsa da kendi oluşturduğu karakterlerde bu yoğunluk daha çok hissedilir. mesela 'batman: the killing joke''da v for venndetta'daki gibi mükemmel kelimelere sahip cümleler çok yoktur. tabii ki diğer joker hikayelerine nazaran daha üst düzey bir kurgu ve diyaloglara sahiptir.

    kendi has dilinden okumanız, alan moore'u anlamanızı kolaylaştırır. çünkü türkçe basılan eserleri, çevirmenler kusura bakmasın ama b.k gibidir. hiç bir göndermeyi, hiç bir imgeyi tam yakalayamazsınız türkçe çevirisini okuduğunuzda; dolayısıyla ayrıntılara bağlı önemli noktalar mutlaka kaçacak, siz de tam verim alamayacaksınız.

    bu, yazıya bağlı edebi yönün dışında alan moore'un eserlerinde -özellikle watchmen'de oldukça dikkat çeker- hızlı sahne geçişleri çok önemlidir. müzik dinlerken hızlı bir crossfader kullanmak gibidir bu.
    bir örnek verecek olursak. watchmen'de gazete bayiinin dibinde yere çömelip çizgi roman okuyan çocuğa odaklanmak. bir süreliğine onun çizgi romanından karelerle devam ettikten sonra o çizgi roman kahramanının bir yüz portresi çıkar karşımıza:
    iki eli kötü adamın yakasındadır ve o sahne kötü adamın gözlerinden çizilmiştir. işte tam bu sırada bir sonraki karede sahne değişir. çocuğun okuduğu çizgi romandan çıkar ve birden rorschach'ı görürsünüz, bir önceki kareyle aynı kurguda.
    buna benzer sahne geçişlerini alan moore'un eserlerinden görüp modern sinemaya aktaranlar olmuştur diye düşünüyorum, watchmen'in basım tarihi dikkate alındığında.

    karakter tahlilleri ve psikolojik tabanlı zımnî betimlemeler; alan moore için yapılan "dostoyevski" benzetmesini ziyadesiyle açıklar.

    eserlerinde kaos, halk, anarşi, vandalizm, yurttaşlık, vatanseverlik, kahramanlık, zeka, kibir gibi kavramları sık sık işler. bu kavramların; bilinenin aksinde de var olduğunu, olabileceğini gösterir. tıpkı v for venndetta'da gördüğümüz " faşizme karşı 'anarşi' "de olduğu gibi.

    felsefeyi ustalıkla, su altından işler. bazen de gözünüze sokar, belli olmaz.
    "quis custodiet ipsos custodes?"den esinlenip watchmen'de uyarladığı "who watches the watchmen?" ayrı bir fenomendir. bu slogan duvarlarda yazar ve hiç açıkça resmedilmez. sadece ayrıntılarda gözükür. hatta genelde yazının bir kısmı gözükür karelerde. tam yazının görüldüğü kare sayısı azdır. ama göze çok sokulmayıp, çizgi romanın içindeki konuşmalarda üstünde çok durulmasa da oldukça etkileyici bir sözdür. bir kere okuyan bir daha unutmaz ve bu sözün anlatmak istedikleri hakkında düşünür. düşünen kişi, yaşadığı güne göre de değerlendirir bu sözü; ölçüp tartar..

    kısaca alan moore;
    dehşet verici bir gözlemci, edebiyata hâkim bir kalem, mesaj vermek istediğinde bunu olağanüstü yapabilen, yaptığı her işle sınırları değiştiren,
    saygı duyulması gereken bir sanat adamıdır.
  • bu haftaki penguen dergisinde faruk kaya insanının muşmula isimli köşesinde kendisininden "ingiliz karikatürist" olarak bahsettiği üstad. sayın kaya'ya tahminen ilk defa duyduğu alan moore adını şöyle bir araştırmasını ve acilen karikatür ile çizgi roman arasındaki farkları öğrenmesini salık veriyoruz.
  • şu anda çizgi roman dünyasının beş tanrısından oluşan pantheon'un baş tanrısı. alan moore olmasaydı, neil gaiman-garth ennis-grant morrison-warren ellis veya daha küçüktanrılardan brian azzarello vs. olmazdı.

    80 lerde yazdığı watchmen çizgi romanı sayesinde pelerinli uçan adamlar dönemi kapandı. alan moore çizgi romanların dostoyeski'si olarak da bilinir.
  • cheltenham science festival´ın bu seneki konuk yönetmenidir. kendisinin önce seminerine ardından imza gününe katılarak batman killing joke a imzasını almaya muvaffak olmuşluğum oldu. imzasını alırken üstada sormadan edemedim: "üstad, neden sürekli olarak yazmıyorsunuz, mesela grant morrison batmande yazıyor" diye sordum. o da bana " mainstreamde yazmak hoşuma gitmiyor, mainstream deki insanları sevmiyorum, onlar için çalışan insanları da pek anlamıyorum " diye yanıt verdi. halen jeruselam isimli romanını yazmakta, tamamlamak üzeredir.
    edit: üstad her şeyden önce çok dobra ve inanılmaz sıcak bir insan. türkiye'den olduğumu ve türkiyeli bir hayranı olduğumu söyleyince, daha önce türkiye'den hiç bir hayranı ile tanışmadığını ve türkiye'de hayranları olmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. bilim kurgu konusunda çok bilgili. cüsseli ve sempatik olmasına rağmen karizmatik bir karakter yapısına olduğunu söylemeliyim ki zaten gerek duruşu, gerek tavırları ve konuşması ile entellektüel yapsının ne kadar sağlam, kendine ne kadar güvenli olduğu belli oluyor ki bu da onu etkileyici ve karizmatik yapıyor. sesi de buna katkı sağlıyor zaten, cheltenham da bir günde iki seminer verdi ki ikisi de tıklım tıklım dı, galler'den, iskoçya'dan ve ingiltere'nin değişik yerlerinden pek çok iinsan üstadı görmeye gelmişti.
  • yazmi$ oldugu v for vendetta ile thatcher donemi ingilteresinin goru$lerini yerden yere vurmu$tur. radikal politik goru$lerinden dolayi amerika'ya giri$i uzun yillardir yasaktir.
    ayrica herkesin ilgilendigi buyuculuge, politik goru$une ya da inancina bagladigi uzun sakallarini kesmemesinin nedenini u$engecligine baglayarak cizgi roman kitlelerini $a$kinliga ugratmi$ yazardir.
  • 1950 doğumlu ingiliz çizgi roman yazarı. klişeyi veriyorum: çizgi romanın dostoyevski'si. son dönemlerde pek çok senaryosu filme alınmaya da başlandı, heyecanla bekliyoruz hepsini. (bkz: hellblazer) (bkz: from hell)
    hastası olduğumuz watchmen serileri ile ünlendikten sonra batman'in en önemli sayılarından biri olan the killing joke'u yazdı, ünlü villain joker'in backgroundunu anlatıyordu bu bağımsız sayı. daha sonra pek de mainstream olmayan, şu anda filmi gösterimde olan from hell serileri ile ünlendi.
    son senlerde abc firmasının pek sevilen beğenilen league of extraordinary gentlemen, tom strong ve top ten serilerini yazdı, ben de kendisini bu üç seri ve amerikan çizgi roman başyapıtlarından watchmen sayesinde tanıyıp sevdim.
    görünen o ki, eski hippi görüntülü bu karanlık çizgi romancı ağabey olağanüstü hikayeleriyle başımızı dndürmeye uzun yıllar devam edecek.
  • "1988'e geldik. margeret thatcherbaşbakanlıktaki üçüncü dönemine giriyor ve tereddütsüz bir biçimde, bozulmamış bir muhafazakar liderliği gelecek asra taşıyacağından bahsediyor. en küçük kızım 7 yaşında ve tabloid basını aids hastaları için toplama kampları kurmaktan söz ediyor. yeni toplum polisi, tıpkı atları gibi siyah miğferler giyiyor; araçlarının tepesine kameralar yerleştirilmiş. hükümet, eşcinselliği soyut bir kavram olarak dahi ortadan kaldırmak için can attığını açıklamış, ortada kanunlarca savaş açılacak bir sonraki azınlığın kimler olacağını tartışmaktan başka birşey kalmamış. ailemi almayı ve yakında, birkaç yıl içinde ülkeyi terk etmeyi düşünüyorum. soğuk ve ruhsuz, artık burayı sevmiyorum. iyi geceler ingiltere!"

    1988'de v for vendettaiçin kaleme aldığı giriş yazısı yukarıdaki metin olan yazar
  • saygıdeğer bir abimizdir kendisi. şöyle bir sözü var: "sürekli olarak dünyaya bakıyoruz ve onu donuk bir şekilde algılıyoruz. oysa başkasının bakış açısından gördüğümüzde, sanki yeni gibidir, hala nefesimizi kesebilir."

    --- spoiler ---

    “thermodynamic miracles... events with odds against so astronomical they're effectively impossible, like oxygen spontaneously becoming gold. ı long to observe such a thing.
    and yet, in each human coupling, a thousand million sperm vie for a single egg. multiply those odds by countless generations, against the odds of your ancestors being alive; meeting; siring this precise son; that exact daughter... until your mother loves a man she has every reason to hate, and of that union, of the thousand million children competing for fertilization, it was you, only you, that emerged. to distill so specific a form from that chaos of improbability, like turning air to gold... that is the crowning unlikelihood. the thermodynamic miracle.

    but...if me, my birth, if that's a thermodynamic miracle... ı mean, you could say that about anybody in the world!.

    yes. anybody in the world. ..but the world is so full of people, so crowded with these miracles that they become commonplace and we forget... ı forget. we gaze continually at the world and it grows dull in our perceptions. yet seen from the another's vantage point. as if new, it may still take our breath away. come...dry your eyes. for you are life, rarer than a quark and unpredictable beyond the dreams of heisenberg; the clay in which the forces that shape all things leave their fingerprints most clearly. dry your eyes... and let's go home.”
    -watchmen
    --- spoiler ---
  • yaratici oldugu kadar, yarattigi eserlerin orijinal formatindan cikarilmasina, basta izin vermis olsa bile ozellikle the league of extraordinary gentlemenin fecahatinden sonra vazgecmis, adaptasyonu yapilan bu noktadan sonraki filmlere gerek yardim etmek, izlemeyi bile reddeden bir bunyedir kendisi.

    son ornek olan watchmen icin yonetmen zack snyder, film vizyona girmeden yaptigi bir roportajda "en kotu ihtimal - alan kisin soguk bir londra sabahi kalkar, filmin dvdsini koyup izler, o kadar da boktan diilmis der gecer" demistir. buna cevap olarak alan moore, "bu muymus en kotu ihtimal? sanirim arkadas en kotu ihtimalin ne manaya geldigini pek cozememis, ben bu film afedersiniz doctor manhattan zikse seyretmem, hele hele londradaki evimdeki dvd playerda!" (alan abi northamptonda yasar, zira londra'ya gicigi vardir).

    bunu okuyan bunu da okudu (bkz: grant morrison)
hesabın var mı? giriş yap