162 entry daha
  • blog ta yazanları propaganda amacıyla yazmış olsalarda olmasalarda,
    kokular konusunda kesinlikle haklılar.
    kendisi 5 yıldızlı bir otelde kalıp koku duymamış olup bunu sallamış olabilir ama
    istanbulda herhangi bir yer herhangi bir anda leş gibi kokuyo olabiliyor.
    hergün küfür ettiğimiz bu kokuları yabancı birisi dile getirdiğinde bize batıyor.

    terör konusuna gelirsek biz hergün terör olaylarının yaşandığı için belki kendimizi alıştırdık
    ama hergün terör yüzünden şehitler veren bir ülkede terör yok istanbulda korkulmaz diyemeyiz.

    ayrıca istanbulu karşılaştırdığı yerler dünyanın en büyük metropolleridir.
    böyle kötü alt yapıya sahip bir şehirin dünyanın en iyileriyle karşılaştırılması bile iyi bence.

    alice in chains grubunun müziğini sevmiyorum konserleri sırasında ordaydım ve hiç tat alamadım bu da benim onlar hakkındaki düşüncem.
  • dogdugum buyudugum ulke olmasina ragmen simdi turkiye'ye adimimi attigimda ilk garip gelen sey kaos, ikincisi ise (ozellikle hava sicaksa) ter kokusu ise bu adamlarin bunu hissetmelerinde ve yazmalarindan daha dogal bir sey yoktur. ve evet, icinde yasarken o kadar da batmiyor.

    hala cogunlugu pazardan pazara bizimkiler ertesi banyo yapan bir guruh var ortada sonucta. gururunuz mu incindi nedir bu siddet celal?

    bi de teror demisler. turkiye'de teror diye bir sey mi var canim? ayrica dogru, tum yabancilar duyduklari teror olaylarinin daha cok doguda oldugunu, istanbulun nispeten guvenli oldugunu bilmekle yukumluler. cok ayip!
  • grup elemanlarından biri "otelde üç kez boş bir asansörle 7’nci kata çıktım, her defasında kusmak üzereydim" dememiştir, defalarca açıklandığı üzere roadie'lerden biri bunu yazmıştır. hemen sonrasında takip eden cümlede ise "that would be nitpicking, though" yani "kılı kırk yarmanın anlamı yok, hem zaten mike ve ekipteki çocuklar çarşıya gitmişler çok enteresanmış" demiştir.

    alice in chains'in şu şekilde yaftalanması ne kadar acı. layne staley'e takla attırdınız ulan mezarında bu akşam.
  • grubun resmi sitesinin blogunda şöyle bir açıklama yapılmıştır, 180 derece bir dönüş var gibi geldi bana.

    i want to take this opportunity to apologize to the people of turkey who took offense at what i wrote in my original posting from istanbul.

    i never intended to offend anyone, but after re-reading it, i can see why it struck a nerve.
    the writing was sloppy and mean spirited, and i've removed it from the blog.

    for the record, everyone i dealt with in istanbul was friendly and helpful, and i wish i had more time to get out and see the city while we were there.
    i didn't mean to insult anyone, and i'm sincerely sorry that what i wrote offended so many people.

    not: blogu da baldy denen bir rodie düzenlemekteymiş. grubun bir suçu yokmuş gibi gözüküyor şimdilik.
  • berbat sonisphere performansları için de iki laf etselerdi ya. neydi o be içimiz kıyıldı. bereket rammstein çıktı da uyuyan seyirciyi azdırdı.
  • (anladığım kadarıyla) fotoğrafçılarından birinin blog'unda yazdığı "seyahatname" tarzı makalelerin ekşi sözlük'te infial yarattığı grup.

    yalnız seattle gibi yaz-kış yılın herhangi bir günü yağış alma ihtimalinin olduğu bir şehirde yaşayıp da balkanlar'ın 15-20 dakikadan uzun sürmeyen yaz sağanaklarını beğenmemek hakikaten şahaneymiş.
    http://aliceinchains.com/…es/aic/details.php?p=172#

    aynı şekilde zahmet edip dışarı çıkmadan otelden ve konser alanından başka biryerini görmediğin bir şehri "gördüğüm hiçbiryere benzemiyordu" demek de. (tabii buradan türkiye'deki otellerin ve konser alanlarının --inönü stadyumu sanırım, doğru mu?-- gayet şahsına münhâsır, kişilikli yerler olduğu sonucuna varıp bahsi geçen cümleyi iltifat olarak da algılayabiliriz.)
166 entry daha
hesabın var mı? giriş yap