• sen abd hakkında bilgi verme,

    "1800lerin ortasında isteyerek ya da istemeyek patlak vermiş olan amerikan iç savaşı
    sonrası aslında savaşın kârlı bir iş olduğunu anladılar. fakat bunu kendi topraklarından uzak yerlerde denemelilerdi. dünyanın en büyük ordularından birine sahipsin ve stabil olarak bekletiyorsun. ordu durduğu yerde zarardı, faaliyet halinde olmalıdır."

    amerikan ordusu ikinci dünya savaşı'na katılana kadar bulgaristan'dan ufaktı. bizim milletin en büyük sıkıntısı bu, okumuyor, o bilgisizliğiyle senaryo yazıyor. devam;

    "1900lü yıllarda avrupa ve afrikada olaylar ve savaşlar çıkmasına sebebiyet verdiler. iki tarafıda finanse ederek uzun vadede borçlandırdılar. afrika'yı sömürdüler. "

    şunu hiç mi duymadın kardeşim? (bkz: monroe doktrini) hani bununla abd, avrupa ülkelerine doğu yarımkürenin işleriyle ilgilenmeyeceğini ilan etti. avrupalı sömürgecilere amerika kıtasına girişi yasakladı, filan. izolasyonizm hani, hı?

    "daha sonra böl ve yönetin temel prensibi olarak bölgede büyük güç olan iran'ı oyalamak vardı. şah karşıtı olaylar çıkarıp 1979'da humeyninin geri dönmesini sağladı."

    ortadoğu'daki en büyük müttefiklerinden iran'ı neden kaybetmek istesin abd, operasyon ajax'la bizzat kendi ülkeye geri getirdiği şah'ı niye devirsin. hadi bunları geçtim sscb'ye ve müttefikleri ırak ve suriye'ye karşı en büyük güvencelerinden biri iran'dı adamların yahu. şah karşıtı olaylara gelince, mesela o ülkenin koşullarından, demokrasi eksikliğinden, fakirlik ve dinci-sosyalist ideolojilerin etkisinden dolayı ortaya çıkamaz mı? şah'ın tiranlığının mesela payı olamaz mı devrilmesinde? hepsini geçtim, abd'nin şah karşıtlarını beslediğine dair delilin ne? aynı ülkenin şah'ın, şah'ın savak'ının, ordusunun neredeyse koşulsuz arkasında durduğunu da görmezden gelmemiz lazım bu arada.

    "sadece şu son 50yılı ele alarak düşünün abd bu topraklardan neler kazandı? halkını korkutarak kontrol etti. dolaylı ya da direk olarak savaşan tarafları finanse etti, silah ve savunma aletli sattı."

    soğuk savaş diye bir şey vardı, bildin mi? hani sscb var karşıda. hiçkimse diğerinin nüfuz alanı kazanmasını istemiyor. sadece ortadoğu değil, asya, latin amerika ve afrika da abd ve sscb'nin ve proxylerinin kapıştığı alan hani. birşey ifade ediyor mu bunlar?

    "tertemiz ve sorunsuz toprakları cehenneme çevirip..."
    yani kusura bakmayın da oha, insaf. bu ne olum. ne sorunsuzu. manda yönetimleri çekildikten sonra savaş, iç savaş, darbe üstüne darbe, devrim-karşıdevrim yaşamayan 1 tane ortadoğu ülkesi göster. yuh.

    "birlik ve beraberlik halindeki bir ortadoğu büyük tehlikeydi onun için."
    kusura bakma birlik ve beraberlik halindeki 400 milyonluk monoblok bir arap devleti abd'den çok çok önce türkiye ve diğer arap olmayan ülkeler için tehdittir, ortadoğu'nun periferisindeki her aklı başında devlet bunu engellemeye çalışır. ha panarabizmin çöküşü başkaları yüzünden değil, kendi beceriksizlikleri, bencillikleri ve aptallıkları nedeniyle olmuştur.

    "peki şimdi ne mi olacak?"
    bırak kardeşim, bu kadar çürük bir zeminin üstüne de geleceğe dönük fikir yürütmeyiver. birşeyler yazmaya heves etmeden önce biraz oku.
  • amerika iran şahını devirip yerine konsolosluklarını basıp personellerini öldüren, sam amca kuklası yakan adamları mı getirmiş? dedirten bir ilk entryye sahip başlık.

    (bkz: önce güldüm sonra bastım eksiyi)
  • konuya girmeden önce amerika birleşik devletleri hakkında bilgi verelim. abd için dostluk ve ya düşmanlık yoktur. tamamen şirket gibi yönetilir sadece menfaatler vardır. hiç bir zaman duygusal davranmaz. mutlak demokrasi ile yönetilsede çarkların hepsi büyük ve dinamik şirketlerden (hatta ailelerden) oluşmaktadır. politika olarak en temel prensipleri, ingilizlerden gelen böl ve yönet taktiğidir.

    1800lerin ortasında isteyerek ya da istemeyek patlak vermiş olan amerikan iç savaşı
    sonrası aslında savaşın kârlı bir iş olduğunu anladılar. fakat bunu kendi topraklarından uzak yerlerde denemelilerdi. dünyanın en büyük ordularından birine sahipsin ve stabil olarak bekletiyorsun. ordu durduğu yerde zarardı, faaliyet halinde olmalıdır.

    1900lü yıllarda avrupa ve afrikada olaylar ve savaşlar çıkmasına sebebiyet verdiler. iki tarafıda finanse ederek uzun vadede borçlandırdılar. afrika'yı sömürdüler.

    vietnam savaşında kazandıkları tecrübe çok önemlidir. kendi topraklarından uzakta bir bölgeye gireceksen önce halkının desteğini almalısın ve gerekli sebebin olmalı.

    gelelim bizim belirttiğimiz büyük ortadoğu projesine; osmanlı'dan kopmanın vermiş olduğu motivasyon ve petrol gelirleriyle ortadoğu hızla gelişti. en basit örnek şu fotoğraflara bakarsanız 70lerdeki ortadoğu hakkında fikriniz olabilir. abd için süper bir arazi. öncelikle kendilerine her zaman bağlı kalacak müttefik yaratmaları gerekiyordu. o da suudi yönetimi oldu. daha sonra böl ve yönetin temel prensibi olarak bölgede büyük güç olan iran'ı oyalamak vardı. şah karşıtı olaylar çıkarıp 1979'da humeyninin geri dönmesini sağladı. din insanları oyalamak ve fikirleri körertmek için en uygun yoldur. türkiye'yi de pkk ile oyaladı. sonrasını zaten biliyorsunuz komplo teorilerine gerek yok. halkını terör ile korkutup orta doğuya girmeye sebep yaratıldı sonra sırayla libya, iran, ırak, afganistan, mısır, suriye, yemen...

    sadece şu son 50yılı ele alarak düşünün abd bu topraklardan neler kazandı? halkını korkutarak kontrol etti. dolaylı ya da direk olarak savaşan tarafları finanse etti, silah ve savunma aletli sattı. tertemiz ve sorunsuz toprakları cehenneme çevirip kendisine gelir kapısı yaptı. gelişmelerine engelleyerek ileride kendisine rakip olmasını engelledi. birlik ve beraberlik halindeki bir ortadoğu büyük tehlikeydi onun için.

    peki şimdi ne mi olacak? sınırımızdaki kürt devleti gerçeği artık inkar edilemez. bu rüzgar bizim topraklara yansıyacak ve terör olayları artacak. sıcak temaslar yaşanacak. abd iki tarafa da silah satmaya devam edecek. işin düşündürücü boyuta bu olaylar bu sefer avupa ülkelerini etkileyecek. çünkü suriye'de ve ırak'ta olduğu gibi aralarında tampon görevi olacak bir türkiye yok. burada olayların yaşanması demek sınırlarında 80+ milyon kişilik bir nüfusun ateşlenmesi demek. avrupa'ya geçmek isteyecek sadece 10milyonluk bir nüfus tüm avrupa'nın dengesini bozar ve belki de avrupa biirliğini dağılmasına yol açıp, üçüncü dünya savaşına sebebiyet verir.

    belki de büyük orta doğu projesi, dünya savaşının ilk ayağı olup sonunda tek kazanan gene okyanus ötesindeki abd olur.

    edit: ikinci dünya savaşına girerken abd zaten büyük güçtü.
    https://en.wikipedia.org/…ng_world_war_ii#personnel

    humeyni'nin fransa'dan tahran'a döndüğünü unutmayalim. planlanmayan bir haraket olsa dönmesine izin verirler miydi?

    edit2:lukstar uyarısı üzerine

    link1

    link2

    abd'nin ikinci dünya savaşından önce bulgaristan'dan ufak bir devlet olduğunu gösteriyor.
  • attilla ilhan aşağııdaki eserlerinde bu planı deşifre etmiştir;

    (bkz: batının deli gömleği)

    (bkz: ortadoğu'da kafkas seddi)
  • (bkz: bop)
  • eş başganık, yorgansız yatarık
  • bir bitmedi şu komplo teorileriniz. yeter la artık.
hesabın var mı? giriş yap