• açılın o zaman bu konuda çok dertliyim.

    nedir abi bu yaz ürününü kışın yeme merakı. neden ben kışın biber dolması, kabak, patlıcan, taze fasülye falan yiyim ki; kışın da lahanayı ıspanağı, pırasayı yerim, mevsim dönünce yazın ne varsa onu yerim. olmaz mı öyle?

    ama olmuyoooor yok. ulan bizim dolabımız bomboş, derin dondurucumuz tıka basa dolu, sanki savaş çıkacakmış gibi ganimet saklıyor, taze fasulyeler, kızarmış patlıcanlar, domates püreleri, ya hu böğürtlenleri doldurmuş, vişneleri falan. bunları biz mevsiminde yemedik bu kadar çünkü annem onları hep dolaba atmaya alır, evde bir derin donduruculu dolabımız var bi de sadece derin dondurucu aldı kadın ya, mutfakta iki tane dolap var, akşama ne pişirdin desem, çok yorgundum kahvaltılık yiyin der kesin ama derin dondurucumuz full abi.

    bi de kadınlar arası derin dondurucu içi savaşları var, her muhabbette yakalıyorum sen ne attın ben ne attım, bak bamyayı şöyle yap da at çok güzel oluyor.

    istifçi pezemekler!
  • hayatında bir kere ailesi için bugün ne pişirsem sancısı çekmemişlerin dert edindiği olay. ister ki anne hiçbir şeyi toptan pişirip azar azar kullanmak üzere buzluğa atmasın, sıkışık günler için buzluğunda pratik bişeyler hazır olmasın, her gün ufak ufak ufak her şeyden pişirmeye uğraşsın.
    he canım he.
  • normal koşullarda fare düşse kafasını kıracak vaziyette olan buzdolabımın derin dondurucu bölmesinde dünden beri toplam birkaç kilo tutan 20 küsür ufak poşet dolusu domates püresi istiflenmiş olmasının sebebi. valide hanım kendi dolabı istiap haddini aştığı için artik benimkine sulanmaya başladı.
  • kışın marketlerde olan o tatsız tuzsuz domatesi yemek istemediğimden, kışın gelecek misafirlere vişneli muhallebi veya komposto yapmak istediğimden ve yaz sebzelerini kış sebzelerine göre daha çok sevdiğimden evlenir evlenmez ve anne olmadan içine düştüğüm durum.
  • amcamın, babamın ve annemin ortaklaşa işkembe ve kelle paça temizleyip dondurucuya atmasıyla bizim ailede bir üst tura taşınan fanatikliktir.

    babadan oğula manyak heralde bunlar.
  • bazıları (bkz: benim annem) o kadar abartır ki, bir mevsim koyduğu herhangi bir yiyeceği yemeye ötekilerden fırsat gelmez, bir sonraki aynı mevsime yetiştirir (bkz: tur bindirme)

    misal geçen hafta önceki yaz dondurulmuş fasulyeden yedik. birkaç gün sonra -dondurucuda fasulye stokları tükendi diye- pazardan alınan tazesini dondurduk :/
  • bununla birlikte bezelye fanatikliği öntanımlı gelir.
  • pişmiş gıdaları dondurmanın mantığı olmadığını düşününlerdenim. o yüzden bence de fanatikliktir. benim annem haşlanmış yeşil mercimek, nohut fasulye koyuyor. mantığını kesinlikle anlamıyorum. kadının mis gibi clipso tenceresi var, bunların her birini en fazla 30 dakikada pişirecek alet edevatı var. neden bu bakliyatlar dondurucuda gereksiz yer kaplar ben de anlamıyorum. yaz sebzelerinide güzelce oturur pişirir poşetlere istif eder doldurur. ve ben kesinlikle pişirilip dondurulmuş sebzeleri yiyemiyorum. tatsız tuzsuz geliyor bana. hadi çiğden atsa anlarım, meyve,böğürtlen,vişne bunları da anlarım. ama domatesin ve fasulyenin tadını çok daha iyi muhafaza eden konserveye ne oldu ki?

    eskiden yapardı kavanoz kavanoz.. hem dolapta yer işgal etmezdi hemde o domatesin ve fasulyenin tadı bir başka olurdu. ayrıca kim ne derse desin, bozup atmamak için bende küçük poşetlere kıyma ve et türü şeyler koyuyorum ama donduktan sonra çözünmüş hiç bir yiyeceğin tadı aynı olmuyor. tupperware çılğınlığı ve deep freeze çılgınlığı ikisi de bana mantıksız geliyor. bazen hadi fazla geldi attın buzluğa ama durduk yere istiflemenin ne alemi var. onu da geçtim kışa çıkacağımızın garantisi var mı? yiyebileceğin kadar pişirmek ve mevsiminde sebze tüketmek bana daha uygun.

    çünkü özellikle baharın gelmesiyle çöp konteynerlarından taşan, yenmemiş ve atılmış sebze poşetlerini görünce hayıflanıyorum. üzerinden bir dolu zaman geçiyor,akıllanıyorlar mı? hayır. hemen bir sonraki kış için istiflemeye başlıyorlar. kısır bir döngü işte..

    kış hazırlığı yapılmasın demiyorum ama her birinden biraz yetiyorda artıyor. zaten baharla birlikte çoğu atılıp ziyan oluyor. tadı damağında kalsın azıcık. bazı şeyleri de biraz özleyin..
  • bizimkinde de mevcut bu hem de en fanatiğinden, bence türk annelerine bu özellik random olarak geliyor. normal dolabınki yetmezmiş gibi balkona da kocaman bir tane aldırdı. hani dışarıdan gören birisi mezbahamız var zanneder o derece hacmi büyük. annem sağolsun yazımız kışımız belirsiz zaten; kışın yazlık meyve - sebze, yazın kışlık meyve - sebze yemeye başladık artık. derin dondurucu değil mübarek besi çiftliği, bir çekmeyi açıyorum balık, et, tavuk, saçma sapan deniz ürünleri diğerini açıyorum domates püresi, bezelye bilmem ne. hani bir balığın nesli tükense o balığın son örnekleri bizim dolaptan çıkabilir o derece. bizim arkadaşlar bir ara savaş olsa direk sizin eve geliriz diye dalga geçiyorlardı. yalnız bazen güzel oluyor, yaz sıcağında gidiyorum açıyorum kapağını önüne geçip serinliyorum. bira, jagger gibi içkileri de kısa sürede soğutmada üstüne yok. yalnız bizim valide elinden gelse yaşlanmayayım diye kendini dondurup oraya koyacak, ihtiyaç olduğunda çıkacak içerisinden o derece.
  • derin dondurucuda bir kucuk dondurma koyacak yer birakmaz. butun kis fasulye, domates, barbunya vs. yiyecekler evet. iki buzdolabina sigamiyor kadin.
hesabın var mı? giriş yap