• bakteriler, çevrelerinde meydana gelen değişikliklere hızlı uyum sağlayabilen canlılardır. antibiyotik direnci de bunun bir örneğidir.

    belirli bir antibiyotiğe karşı direnç, söz konusu antibiyotiğin tedavi dozunda dirençli bakterileri öldüremediğini veya çoğalmalarına engel olamadığını ifade etmektedir.

    antibiyotik direncine sahip bakteriler antibiyotik varlığında, dirençli olmayan bakterilere göre avantaj sağlar ve bunun bir neticesi olarak belirli bir süre sonra ortamdaki bakterilerin çoğu o antibiyotiklere karşı direnç sahibi olur. ayrıca, bakteriler dirence neden olan genetik yapıları farklı bakteri türlerine de aktarabilir, bu da antibiyotik direncinin bakteriler arasında yaygınlaşmasına önemli katkı sağlar.

    dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıklar, özellikle de yoğun bakım ortamında ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastalarda ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır. dirençli bakterilerin neden olduğu bu hastalıklar, tedaviye dirençli olup, hastanede yatış sürelerinin uzamasına ve bununla ilgili komplikasyonların gelişmesine, ölüm ve hastalığa yakalanma oranlarında artışa neden olmaktadırlar.

    antibiyotik direncinin önüne geçilmemesi durumunda gelecekte bizi bekleyen tehlike ise bundan çok daha büyüktür. öyle ki, yakın gelecekte enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde antibiyotikler tamamen etkisiz hale gelebilir ve basit yara enfeksiyonları ölümle sonuçlanabilir.

    kaynak:

    [http://www.akilciilac.gov.tr/ http://www.akilciilac.gov.tr/]
  • (bkz: antibiyotik/@eternel)

    edit: antibiyotik yazmak istemeyen hekimin başının etini yiyen, "ben antibiyotiksiz iyileşmem sen yaz yaz" diyen bilinçsiz hastalardan daha çok kaynaklanmaktadır. aynen böyledir.
  • hastalanınca buzdolabında depoladığı antibiyotikten iki-üç tablet alan bilinçsiz hastaların büyük katkısı vardır.
    doktorun yazdığı antibiyotik düzenli kullanılıp bitirilirse direnç gelişme ihtimali düşüktür.
  • abd başkanı da durumun her geçen gün daha kötüye gittiğini, bakterilerin antibiyotiklere karşı her geçen gün daha dirençli hale geldiğini söyleyerek oturup ülkenin en sağlam bilim adamları, doktorları ve sağlık uzmanlarıyla birlikte bir plan hazırlamış. abd'nin bakterilere karşı savaş ilanı da diyebiliriz. ya bizim yanımızdasınız, ya onların demiş. hoş sorun sadece abd'nin değil, global bişey zira bu bakteriler türk, kürt, abd'li ayırmadan yardırıp gidecek.

    https://www.youtube.com/watch?v=_l6nkdvxraq
  • bir öküze antibiyotik direncin evrimle alakasını anlatmak konulu çalışma için bakınız
  • "bakterilerin direnç geliştiremediği yeni tür bir antibiyotik geliştirildi."

    http://haber.sol.org.tr/…iyotik-gelistirildi-124589

    daha önce benzer vurgular duyduğum/okuduğum için sakin yaklaştığım haber.

    ama doğru ise...

    hayır, hayır.

    (bkz: insanlığı yok edip dünyayı kurtarma planı)
  • başlıkta hep ilaç kullanımına bağlı antibiyotik direçlilikten bahsedilmiş fakat bu konu kısmen kendi tedbirimizi alabileceğimiz bir durumken gıda zinciri yoluyla oluşan antibiyotik direnç bana daha ürkütücü geliyor.

    hayvan yetiştiriciliğinde antibiyotiklerin kontrolsüz kullanımı sonucu gelişen dirençli bakteriler, hayansal gıdalar yoluyla insan sağlığını tehdit ediyor. süt, kanatlı eti, bal dirençlilik oluşumunun sık görüldüğü bazı gıdalar.
  • dunya saglik orgutu avrupa bolgesine uye 53 ulke icinde turkiye'nin direnc duzeyinde basi cektigi ve acilen farkindalik yaratilmasi gereken husus
  • gelecege pek karamsar bakan biri degilimdir. tarihe baktigimizda insanligin hep bir "durmak yok, yola devam" mottosu ile daha iyi yerlere geldigi kolayca gorulebilir. ara sira bu trend bozulsa da genel itibari ile hep bir ilerleme soz konusu. hem teknolojik olarak hem de ortalama insan hayatinin uzunlugu, kalitesi olarak.

    lakin bu konu ciddi. inanilmaz bir vurdumduymazlik var herkeste. insanlar bilinclensin, az antibiyotik kullanalim, yarida birakmayalim basladigimiz zaman diyoruz ama biraz durust olalim ne zaman boyle toplu bir kampanya bir ise yaradi. madem ulkeler, devletler kurmusuz, bunlara da bu kadar otorite vermisiz bu konuda bir sey yapmalari gerek. en etkili olacak seyi devlet'ler yapabilir ancak. hem hayvanlardaki antibiyotik kullaniminin azaltilmasi veya sadece belirli tip antibiyotiklerin kullanimina izin verilmesi lazim. hem insanlarin antibiyotige erisiminin kolayliginin azaltilmasi, doktorlarin da antibiyotik'i gercekten gerekli durumlarda mi yazdiginin denetlenmesi lazim. hem insanlarin bu konuda bilinclendirilmesi, antibiyotik'i yarim birakmamalarinin gereklerinin anlatilmasi lazim, bunu doktorlar da yapabilir aslinda.

    cunku sen hastasin mesela, eczanede'de sihirli bir ilac var seni bir gunde fisek gibi yapacak, bir hafta da komple iyilestirecek. bir de kesin yani, kesin iyilestiriyor. senin sikinde olmaz ki dunyaya nolmus ne bitmis, sen tek basina mi degisim yaratacan. gidersin, alirsin, icersin, zibarir uyursun. tragedy of the commons gibi bir durum soz konusu.
  • bilinçsiz antibiyotik kullanımımızla son durağına geldiğimiz hede.

    yeni bir etken madde bulmak, araştırmalar falan derken 15 sene var önümüzde. hadi herkes bu işe yönelsin, el ele versin 10 seneye düşsün. hadi birkaç senedir de yeni ilaçlar araştırılmış olsun yine de önümüzde uzun bir süre var. enfeksiyon sonucu ölümler artacak ilerleyen zamanlarda.sanırım tek şansımız bakterinin gen haritasını tam olarak biliyor oluşumuz.

    kaynak: https://www.sciencedaily.com/…6/05/160526152033.htm

    --- spoiler ---

    kolistine dirençli e.coli.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap