• duyurulardan para toplamaktan falan sorumlu emekli albay ya da dominant teyze olmasi muhtemel baska isi gucu olmayan insan.
  • emekli yöneticilerin alter ego'su.
  • gazli turlerinin cogu zaman cileden cikarici oldugu insan turu. genelde genc ve dinamik bir hava vardir istekli yoneticilerde. ilk goreve basladiklarinda surayi yapalim, burayi da yapalim falan gibi laflar agizlarindan dusmez. bunu goren apartman sakinleri de icten ice sevinirler, "neyse bizim de isbilir bir yoneticimiz oldu" diye. lakin gel zaman git zaman isin rengi degisir. yapilan islerin paralarinin toplanmaya baslanmasi sakinlerde "yav ne gerek var boyle seylere, fuzuli masraf" nidalarina sebep olur. iyi yonetici bulduk diye sevinmezler. isin dogrusu boyle yoneticiler de fazla saglam adam olmazlar. bir sure sonra kokusu cikar bu gazlarinin altinda yatan gudulerinin.
  • genelde asabi insanlardır. apartman toplantısı gibi acaip toplasmalarda tartısmaya bayılırlar. sonra da o komsuya tavır alır uyuzluk yapar sabah günaydın demez kapı tutmazlar. dayaklık insanlardır genelde ama kimse yonetici olmak istemedigi icin pek ellesmez kendisine. bunlar ota boka karısan insan modelinin tipik bir örnegidir. apartman genclerine dısarı cıkarken nereye gittigini soranları dahi gorulmustur.
    kapıcıya zulmetmek de ayrı bir görevleridir.
    ayrıca ,
    (bkz: andropoz amca)
  • (bkz: sabri bey)
  • tum apartman sakinlerinin yapmak istemiyor gibi gorundugu ama aslında yapmak icin can attigi bir gorevdir. apartman toplantisi oldugunda bu gorev apartmanin en tararfsiz en sesi solugu cikmayan ailesine verilmek istenir hep . cunku baskin olan aileler her istediklerini yaptirabileceklerini dusunurler. ama bazen kimseye pabuc birakmayacak saglam insanlar alir bu gorevi ve apartmanda hersey tikir tikir isler.

    apartman yoneticisinin en onemli gorevi para toplamaktir. bu paralarla apartmanin elektrik su parasi odenir. asansor bakimi yaptirilir, kapicinin maasi odenir , cok kutulari temizletilir . eline her ay toplu para gecen yonetici paralari degerlendirebilir. bu da yoneticiligin arti yonu olsa gerek ..

    kombili dogalgazi bulunan apartmanlarda yoneticinin isi kolaydir. isinma sistemleriyle ugrasmasina gerek kalmaz. ama hala komur kullanan ya da merkezi sisteme sahip dogalgazi olan apartmanlarda her daim insanlarin odak noktasindadir. dogalgaz faturası cok gelirse yonetici suclanir , ev isinmiyorsa yine yonetici suclanir.

    kapici copu almazsa yoneticiye kizilir , apartmanin boyasi yapilcaksa yonetici bulunur , apartmanin catisi akıyorsa yoneticinin kapisi yumruklanir , yan komsu cok gurultu yapıyorsa yonetici derhal olay mahaline gonderilir. eger apartmanin bahcesi varsa ; budanacak agaclar , cimler duvar boyalari , bahcivanlik islerinin tumunu yoneticinin karsilamasi ilgilenmesi beklenir. bahceden yararlanma hakki ise ayri bir tartisma konusudur.
    .. vb gibi bircok olayda apartman yoneticileri basroldedir.
    not:bu konuda derin bilgilere sahip olmamin sebebi ise annemin apartman yoneticisi olmasidir.
  • bu kategoriye giren insanların bazılarının da şöyle diyaloglar yaşadığına şahit olunmuştur...

    apartman yöneticisi - şimdi bu elektrikli garaj kapısını ne kadara yapıcaksın onu söle sen...
    satıcı - walla 2500 dolar abi.
    a.y. - ne demek 2500 dolar başka firma 2250 ye yapıyo
    s. - yok abi o çıplak fiyatı..
    a.y. - ne demek lan çıplak fiyat
    s. - anla işte 250 si de senin
    a.y. - siktir lan ordan şerefsiz miyim ben sen en son fiyatın ne onu söle bana
    s. - ehhe. 2250 abi.
    a.y. - almıyorum lan senden. *

    (bkz: ben babamı seviyorum)
  • zeki -metin'in zirvede oldugu bir donemler deliler adli tiyatro oyununun bol kahkaha attiran bolumlerinden biri idi bu. yeni yonetici* secilirken, apartman duvarina alinan reklam konusunda yolsuzluk yapmi$ oldugu du$unulen metin akpinar kiyasiya ele$tirilmektedir. zira kendisi apartman daha cok para kazansin diye 4 farkli kurumla anla$mi$ ve duvarda "celik tabanli proradyal tuvalet sabunlari bu kapagin altinda iyi bankadir" yazisinin yer almasina sebep olmu$tur.
  • bunlarin bir de sat komandosu, böyle sekoya gibi olanlari vardir. bunlarin apartmaninda aidatlar düzenli ve eksiksiz olarak toplanir, ariza çikmaz..
  • eskişehir'de yaşanmış tamamı doğru olan bir hikaye...

    saat gecenin üçüdür, ve eskişehir tren garından arkadaş karşılamaya gidilecektir. o saate kadar uyumayacaz diye şebeklik yapmaktan zaten götümüzü gördüğümüz gerçeği bir yandan, eskişehirin ayazında "tamam tamam, biz seni karşılamaya gelecez" diye söz veren, delikanlılık yapan lahana dolması kişisine ettiğimiz küfürler bir yandan evden çıktık. asansöre bindik, indik derken -e tabi o arada bir kaç konuşma, akide şekeri espriler, minik gülüşmeler olmadı değil- zemin katta birden bir ses duyuldu;

    -gençler sessiz olun

    ulan?.......saat kaç, nooluyo? kimin sesi bu? sesi tamam cismi nerde? eşşehüdenla... derken gerisi geldi

    -ben apartman yöneticisi mustafa, çok gürültü yapıyorsunuz geç oldu, sessiz olun.

    şöyle kafayı bir çevirdik hoparlör tarzı bişey gördük, uyandık. adam yememiş içmemiş evden apartmanın içine kabloyla megafon tesisatı kurmuş, eline de almış mikrofonu mu ne skimse gecenin üçü dememiş beşi dememiş beklemiş ki gençler gürültü yapsın, azarlayayım.

    ben bunca yıllık hayatımda ne böyle ruh hastası apartman yöneticsi gördüm ne de işittim. ama şundan eminim ki o mustafa o gece görevini layıkı ile yapmış, asayişi sağlamış olmanın saadetiyle mışıl mışıl uyumuş, hatta uyurken osurmuştur.
hesabın var mı? giriş yap