• ingiltere de görülen gerçek bir davadan yola çıkılarak yazılmıştır. rüya içinde rüya görür gibi hissediyorsunuz kendinizi okurken
  • ingiltere'nin güneyindeki great wyrley bölgesinde 20.yy'nin başlarında atların karınlarının deşilerek öldürülmesi ile ilgili olarak yargılanıp suçlu bulunan hindistan kökenli ingiliz avukat george edalji ve dava sonuçlandıktan sonra olayı yeniden araştırmaya karar veren sherlock holmes'un yazarı arthur conan doyle'ın gerçek hikayesinden yola çıkan, yarı-kurgusal bir julian barnes romanı.
  • 3 bölümlük mini dizi uyarlaması yapılmış romandır.

    http://www.imdb.com/title/tt4439928/
  • julian barnes'tan çok güzel ve yaratıcı kitaplar okudum, okuduk. ama bu kitap kesinlikle onlardan biri değil. hatta okuduğum en kötü kitaplar arasında listenin üst sıralarını zorlar.

    bir kere karakter gelişimi diye bir şey yok. kitabın ilk bölümünde iki karakteri de tanıyoruz, güzel.
    ikinci bölüm hemen hemen birinci bölümle aynı şekilde ilerliyor, karakterlerimiz yaş alıyor.
    üçüncü bölüme gelince bir anda bizim arthur çılgın bir dedektif oluveriyor. halbuki arthur'un dedektifliğe olan merakı bize sadece sherlock holmes'un yazarı olacak kadar anlatılıyor. onun dışında sadece arthur'un karısını, karısının hastalığını, yasak aşkını vs okuyoruz. sayfalarca bomboş bilgi bombardımanından başka bir şey okumuyoruz. hepsini geçtim, sherlock holmes'ü yazacak bilgi birikimine nereden ulaştı, ne yollardan geçti onları bile okumuyoruz. sadece bir anda kitap yazmaya karar veriyor ve sherlock holmes'ü yazıyor ve bu da çok tutuyor, tek bildiğimiz bu.
    ve üçüncü bölümde bir an da george ile tanışıp dedektif olmaya karar veriyor. önüne geleni sherlock gibi tokat manyağı yapıyor. çözemediği mevzu yok resmen, adam bir anda peygamber oluyor.

    kitabın sonlarına doğru mevzu çözülmeye başladıkça farklı saçmalıklar da araya giriyor.
    kitabın başında bize vermesi gereken bir bildiyi sonunda verip, aaa öyle miydi dedirtmeye çalışıyor (ahmet adındaki bir karakterin gerçek adı aslında mehmetmiş ama arkadaş arasında hep ahmet derlermiş o yüzden karışıklık olmuş, olm dava 50 sene sürüyor nasıl bir isim karışıklığı bu? 50 sene sürmüyor tabi abartıyorum).

    george'un gözleri 5-10cm'den ilerisini göremiyor mesela ve biz bunu kitabın sonunda öğreniyoruz. annesine bunu mahkemede niye söylemediniz, adam 3 sene hapis yattı deyince de 'davayı izleyenler sıkılmış gibiydi, polisler de beni konuşturmak istemedi zaten, o yüzden sustum' diyor. lan manyak mısınız olm bu nasıl bir mantık? sırf bu bilgi bile davayı düşürebilecekken, biz okurlar bile taa kitabın sonunda öğreniyoruz bunu. sonra da bizden 'tabi lan doğru nasıl da fark edememişim' tepkisi vermemiz bekleniyor.

    özet olarak leş gibi kitap.
    arka kapakta yazana göre gerçek bir olaydan esinlenerek, kurgulaştırmış yazar kitabı.
    ama bunu okuyana kadar gidin in cold blood okuyun, çok daha heyecanlı ve akıcı bir kitap okumuş olursunuz.
  • normalde hep aklimda okuyacak kitaplar listem vardir, sunu bitirince sunu okuyayim, su yazari hic okumadim onun kitabini okuyayim vs. genelde rastgele okuma yapmam ve radarima takilan aklimdaki kitaplardan okurum. bu kitap ise bu konudaki tek istisnam oldu. yasadigim yerde bir okul yardim toplamak icin ikinci el kitap satisi yapiyordu ve ben tabi ki oraya damladim. neyse bu elime geldi, ne kitabi duydum ne de yazari daha once okudum. sonra kendime dedim ki ya kisisellestirilmis yapay zeka algoritmasina takilmis internet deneyimi gibi hep kendi cemberimde donup duruyorsam ve farkli turleri, deneyimleri kaciriyosam ve hakkinda hicbir sey bilmedigim bir kitap alip okumaya karar verdim. bu kitabi da o sekilde secmeden, yazarini konusunu bilmeden, hakkinda herhangi bir fikrim olmadan aldim. ve okudum. peki begendim mi? cevap: :(

    hani gonul buraya entel bisiler yazmak ister ama ben bu kadar daginik bir kitap gormedim. her seyin dahil edilmeye calisilip hicbir seye derinlik kazandirilamayan bir kitap olmus. --- burasi spoilerimsi --- ya bu adam nasi yazar oldu ve sherlock holmes'u yaratti? karisi, sevgilisi? edalji olayina neden bu kadar emek verdi? doktor adam spiritüalizme nasi bu kadar sardi peki? savasa niye katilmis? peki bu edalji'nin bu kadar dis dunya deneyimlerine kapali yasamasi ve karakteri? hapishanede yatmanin ona, dunya gorusune etkisi ne oldu? vs vs vs..... --- spoiler bitis ---

    ki ben romanlari elestirmeden once 989988604 kere dusunurum, belki ben bir sey kacirmisimdir ya da sadece bana hitap etmiyordur. enn kotu ihtimal gene begenecek bir bolumunu bulurum, aklimda bir seyleri kalir. ama bu kitapta maalesef bunlar olmadi. inanilmaz savruk, hicbir olaya ya da karaktere derinlik katamayan bir kitap olmus maalesef. genel odagi edalji davasi olsa da cocukluklarindan doyle'un oldugu zamana kadar olan cok genis bir zamani ve olaylari kapsamaya calismis, kendisine cok iddiali bir hedef koymus ve kurgusal anlamda bunun altindan kalkamamis (bence tabii). ve peki benim bu duygular esliginde 500 sayfalik kitabi bitirmem?? birisinin bana bir romani yarim birakirsam kiyametin kopmayacagini ogretmesi gerekiyor. alin yazisi sanki ilk 20 sayfayi okudum diye kalan 480 sayfayi da okumak zorundayim. peh.

    peki hic mi olumlu bir sey yok? roman 1800'lerin sonu 1900'lerin basinda ingiltere'de geciyor, kitaptan donemin tadini aliyorsunuz. bir de okumasi hizli ve akici, zor bir kitap degil o yonden iyi bir kafa dagitma yonu var. bu kadar.
hesabın var mı? giriş yap