• liselerimizde hatta yüksek öğrenim kurumlarımızda eksikliğini günbegün daha da fazla çektiğimiz ders.

    bu dersi almamış olan çocuklarımızı müreffeh yarınlara giden yolda aydınlanmacı kemalizm'in yolunda nasıl davranmaları hayatlarını nasıl idame etmeleri gerektiğini bilememktedir.

    bunun yanısıra akademik olarak üzerine eğilinmemiş bir konu olması da şans değildir. hangi turuncu fonlardan beslendikleri bilinmeyen emperyalist güçlerin kuklaları elbet ki kemalizm'i ciddiye almamaktadırlar. kemalizm'in entellektüel gücü ancak ve ancak askerler aracılığıyla halka anlatılmaktadır. emelimiz ve isteğimiz, vatansever biliminsanlarımızın bu konu üzerine eğilerek mevzubahis dersi akademik çevreye açmasıdır.
  • dogmatik düşünceye karşı olan bir liderin ideolojilerini, fikirlerini adam gibi anlayan adamlar için hiç de gerek duyulmayan hayali oluşumdur.. yok biz illa tefsir isteriz hadis isteriz diyenler varsa nereye gideceklerini, nereye bakacaklarını biliyorlardır..
  • atatürk milliyetçiliği nedir anlatılsın mesela. atatürk'ün sözlerine nutuk'a falan bakılsın, hatta ermenilere nasıl davranırmış bunlardan bahsedilsin. halkımız sadece genelkurmay başkanlarının konuşmalarını beklemesin ülkedeki etnisite ve ulus kavramlarının açıklaşması için.

    bu yöntem doğru kullanıldığında hayat kurtaracaktır.
  • ironi olması sadece iyimser bir istektir, ilk ve orta öğretimde devamlı yapılandır. ayrıca yök'ün bu standartlara aykırı bulduğu üniversitelere denklik vermemesi de olayın vehametini örnekler.

    şöyleki, atatürkçü düşünce sistemi denilen şey, atatürk'ün pratiklerinin dışında bir şey olmamakla beraber bu düşünsel referans eksikliği de her nedense aforizmalar ve bir otobiyografiye yaklaşan nutuk ile kapatılmaya çalışılmaktadır. (bkz: kemalizmin ozu /@feyerabend)

    bu ideolojiden uzak olan düsünce sistemi aynı zamanda da geçerli bir ideoloji olarak kendini tanımlama yolunda normalde devletin baskıcı aygıtlarından olan kolluk kuvvetlerinin devletin ideolojik aygıtlarının yerini alarak, yer yer doğrudan kendisi yer yer kendisinin bir uzantısı olan sivil toplum örgütleri aracılığıyla başarılmaya çalışılmaktadır. entellektüel izdüşümü belirlenemeyecek olan daha da hazini bir izdüşümü olması gerekmeyen bir ideolojiyi, "bilimsel" dolayısıyla kendinden menkul olarak tanımlama girişimidir.

    (bkz: tsk postmoderniteye karsi)

    görülen o ki, yukarıdaki eylem sadece absürt mizah abonelerinin hazin saçmalama çabaları değil daha da korkuncu, türkiye devletinin aygıtları tarafından yapılmaktadır. bunlar aklın süzgecinden geçerek beyinlere iletilmeden önce zaten okullarda kemalist girdi yöntemi aracılığıyla çok güzel işlendiği için insanlara, doğal gelmektedir. bu yöntemde herhangi bir tarihi olay veyahut teknik bilginin arkasının atatürk'ün konu ile ilgili ya da ilgili olmayan bir macerası sıkıştırılmakta, bu şekilde "modern" okullarımızın sisteme nesne hazırlarkenki teknik yetkinliğin temelleri, mitik baba figürü ile bağlantılındırılmaktadır. tabi bu sadece teknik ve "pozitif"lik cenahında değil, ahlaki ve doğru olanın tanımlanmasında da kullanılmakta.

    işte ideolojilerden uzaklık sanrısı bu doğal gelme ediminden başka bir şey değildir. doğru olan, güzel olan ve ahlaki olan zaten normal olmalıdır, ki bu da ideolojilerden uzaktır.

    bu arada bu kavram uzun süredir düşündüğüm bir şey de olsa, benden önce açıkça dillendirilmesi şu şekilde;

    "başbuğ’un tam da tersini yapmanın faziletlerini anlatmaya adadığı konuşmasındaki bu ‘alıntılar’ ve en nazik tabirle atatürk’ü anlama konusundaki bu özensizlik ise türkiye’ de her fırsatta bekçiliğinin yapıldığı ve korunduğu söylenen rejimin nasıl bir heyhula olduğunu birkez daha bize hatırlatıyor. nutuk gibi bir anı kitabından başka bir kutsal kitabı olmayan resmi ideoloji heyhulasını bir yere dayandırmak için atatürk’ün okuduğu kitaplar, o kitaplara aldığı notlar üzerinden yapılan tevil-tesvir cinsinden hurifi yorumlar ise tartışmanın entellektüel zemini hakkında yeniden bir fikir veriyor."

    http://www.birikimdergisi.com/…/makale.aspx?mid=221
  • (bkz: #11244666)
  • "zirvede olan entellektuel birikimimi ulvi amaçlarım doğrultusunda bakın nasıl da komikçene kullanıyorum ve bakın nasıl da guzel, gunun politik ortamının sundugu sınırsız fırsatlardan yararlanıp da tozlu raflardan özenle çıkardığım, birikmiş, çürümüş nefretimi kusuyorum. gun benim gunum, yol benim yolum. aman nasıl da eğleniyorum!" insanları tarafından açığa çıkarılmış gizli belgeler.
  • okuduğunu hadis ya da tefsir olarak almadığı sürece anlayamayan bünyenin istirhamı olsa gerek. öyle ya, bu yurdu karış karış satılmaktan, esaretten kurtaran bir önderi anlamak ve saygı duymak ona tapmayı gerektirir. bak her hac mevsimi koşup anıtkabiri tavaf ediyor, nutuğu öpüp başımıza koyup hatim indiriyoruz. çok yalnızız be atam amin! tövbe tövbe desem bilmem anlar mısın?
  • en güzel özelliklerinden biri eylemlerin üstünü kapamasıdır. bilimin kötüye kullanılmasından kelli bunun eleştirisini yapanlar mı acaba kötüye kullanıyor yoksa, otuzlu yıllarda mimar sinan'ın kafatasını ölçenler mi? bir devlet aygıtı olarak çalışan antropoloji çevreleri istanbuldaki gayri müslimlerin biyometrik ölçümlerini yapıp, türk ırkı daha üstün seciyeye sahiptir diyenler, dedirtenler mi bilimi kötüye kullanmıştır.

    bu yöntem o kadar etkilidir ki, "hayır atatürk bilimseldir," demek için bile kullanılır. ulan ne müsterihsiniz, kendinize inancınız ne kadar da tam. vakıalar * çerçevesinde yapılmış eleştiriye bile orijinal iki kelime birleştirip bir cümleyle cevap vermekten acizsiniz. sonuçta mevzubahis yöntemin dehası da buradadır, bilimsellerin en bilimseli olan tek bir insanın deyişleri dışında özgün düşünceye ne gerek var?
  • atatürk ve sahabeleri dersini de acilen istiyoruz. bir de var ise, olabilirse "ehl i kemalizm vel laiklik" konusu işlenirse daha bir "modernite" oluruz.
    (bkz: atatürk ve silah arkadaşları)
hesabın var mı? giriş yap