• --- spoiler ---

    yeni versiyonundan farklı olarak bu filmdeki kötü polis intihar eder. harbiden loser'dır.

    --- spoiler ---
  • yeni versiyonu yoktur. bad lieutenant port of call new orleans werner herzog'un çektiği yeni bir filmdir, tekrar çevrim değildir.
  • harvey keitel'ın oynadığı polis karakterinden en tiksindiğim an arabadaki genç kızlara direktifler vererek mastürbasyon yaptığı sahneydi. bir insan 100 dakika içerisinde kendinden bu denli tiksindirebilip, sonra ona acımanızı sağlayabiliyorsa büyük oyuncudur.
  • insanların yapabileceği kötülüklerin sınırları olmadığını gösteren, bunu çok ama çok sert bir şekilde anlatan, kült olmuş bir film. harvey keitel'ın tek kişilik şovu ve yarattığı basık ve karanlık atmosfer dolayısıyla kesinlikle izlenilmelidir.

    ayrıca film vizyona girdiğinde içerdiği bazı sahnelerden dolayı nc-17 etiketi de almıştır. izleyenler zaten buna şaşırmamışlardır.
  • baştan sona kadar brutal seyreden bir film. son sahnesindeki doğallık ve gerçeklik hissini sonuna kadar verir.
  • baya baya kötü bir film. söylenildiği gibi underrated değildir. vasat bir filme birkaç ekstrem sahne serpiştirilince o film, güzel bir filme evrilmiyor ne yazık ki.
  • olmaya çalıştığı onlarca şeyden parçalar/fikir kırıntıları içerip bunu bütünlük arz eden bir yapı ile seyirciye sunmayı unutan film. özellikle doksanların "kült" diye adlandırılan filmlerine bakınca, bu sıfatın birçok kişi tarafından çok yanlış anlaşıldığı yönündeki fikrime daha da bağlanıyorum. 'başkarakterin hayatındaki kesitin bunaltıcılığını seyirciyi de bunaltarak yansıtma' işi özellikle gerçekten sağlam varoluşçu filmlerce başarılır, fakat ben buradaki bunaltıcı atmosferin sadece ambalaj olarak kullanıldığını, hikayedeki kusurların örtülmesi haricinde herhangi bir amacının olmadığını düşünüyorum. ferrara'nın zorlama bir alametifarika olarak çoğu filminde kullandığı dini ögeler, burroughs'a rahmet okutan junky karakterin göze sokulan uyuşturucu sahneleri (bunlar da yönetmenin "bakın sürekli uyuşturucu falan alıyor oha çok canki" mesajı sayesinde ayrıca tiksindiriyor kendinden) ve filmin tabii ki çok yanlış anladığı, olmak için kırk fırın ekmek yemesi gereken o 'aykırı film' olabilmek için çaresizce serpiştirilen sahneler (keitel'ın mastürbasyonu, fahişeler, çıplak rahibeyi gözetleme gibi), olmamış bir final, komik ve kötü yazılmış replikler... halinin kötülüğünden dini suçlayan karakterin kırılma anını yüz türlü sunabilecekken, bunu olabilecek en popülist şekilde kilisede isa'ya küfrettirerek yapmak nedir mesela? ferrara'nın düpedüz kötü filmi belli bir kitleye satmak için aslen kendine ait olmayan fikirlerle bezediği o kadar belli ki. metnin sığlığını görmek için iyi-kötü terazisinin iyi tarafına bir rahibenin, kötü tarafına ise sistemi kendi için kullanan kötü bir polisin oturtulmasına bakmak bile yeterli. tüm bunların üstüne bir de final sahnesindeki ahlakçı mesajı ekleyin. ambalajı hafiften sıyırınca her yerden dökülen iskeleti ortaya çıkıyor, ve ne bileyim yahu, bu mu o çok beğendiğiniz kült film demek istiyorum. bunun yakınından geçemediği şeylerin bir kısmını çatır çatır, hakkını vererek yapan the long goodbye diye bir film var mesela, kaçınız izledi acaba onu? ya yine ferrara'nın uyuşturucu dünyasına içeriden bakan king of new york'unu? the devils diye bir film var mesela, ya onu? aykırı olmak için götünü yırtıp komikleşen, çok zayıf bir film bad lieutenant. olmamışlığının üstünü bu ayrıksılık, cesaret ambalajıyla örtmeye çalışması da gerçek kült filmlere hakaret. izlemeyip gerçekten iyi bir film sansaymışım daha iyiymiş.
  • --- spoiler ---

    türkçesiyle "kötü polis", 1992 ve 2009 yıllarında iki defa çevrilmiş olan abd yapımı ve suç-drama tarzlarındaki efsanevi film. varoluşçu bir bunalım yaşayan bir insan ile ilgili acımasız sertlikte bir karakter çözümlemesi olan filmde, gelmiş geçmiş en yoz polis portresi çiziliyor. başkasının parasıyla bahis oynayan, hırsızlara, arsızlara, yolsuzlara göz yuman, alkol, eroin ve bilimum uyuşturucuyla kafayı çekip fahişelerle birlikte olan, kısaca yolsuzluğun dibine vuran bu polisi ilk filmde harvey keitel, ikinci filmde ise nicolas cage canlandırıyor. iflah olmaz bir tutkunun pençesinde kendi koyduğu ahlak kurallarıyla dürüstlük ve namus kavramlarını yeniden tanımlayan ve kendi dinini yaratan bir karakterin öyküsü olan film, günümüzde artık kült film kategorisinde kabul edilmektedir. abel ferrara'nın yönettiği ilk film, düşük bütçesine (1 milyon dolar) ve hasılat gelirine (2 milyon dolar) rağmen çok beğenilmiş ve unutulmazlar arasına girmiştir. filmin başrollerinde harvey keitel dışında victor argo, paul calderón, leonard thomas, robin burrows, frankie thorn, victoria bastel ve paul hipp gibi oyuncular yer almıştır. filmin tema müziğini ise joe delia yapmıştır. ilk film, keitel'in efsanevi pislik karakterinin de etkisiyle çok daha başarılıdır. hatta çeşitli festivallerde ödüller de kazanan bu film, 1992 cannes film festivali'nde un certain regard kategorisi kapsamında gösterilmiştir. bu filmde bazı sahnelerde din (hıristiyanlık) vurguları da vardır. bu filmin imdb.com puanı ise 7,1/10'dur. ikinci filmin yönetmeni ise werner herzog'dur. bu filmin tam ismi "bad lieutenant: port of call new orleans" şeklindedir. ünlü aktör nicolas cage dışında filmin önemli oyuncuları eva mendes, jennifer coolidge, val kilmer, brad dourif, alvin 'xzibit' joiner ve fairuza balk olarak sıralanabilir ki, bu, ilk filme göre bayağı iyi bir oyuncu kadrosudur. ancak 25 milyon dolara mâl olan bu film, yalnızca 10,6 milyon dolar hasılat yaparak zarar etmiştir. filmin imdb.com puanı ise 6,5/10'dur.

    1992 versiyonu;

    imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt0103759/

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/wiki/bad_lieutenant

    trailer - https://www.youtube.com/watch?v=croswys8lgm

    2009 versiyonu;

    imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt1095217/

    wikipedia - https://en.wikipedia.org/…_port_of_call_new_orleans

    vikipedi - https://tr.wikipedia.org/wiki/kötü_polis

    trailer - https://www.youtube.com/watch?v=9oblpkobx6q

    --- spoiler ---
  • kilisedeki yakarış sahnesi kültlerden biridir ve elbette harvey keitel'ın olağanüstü oyunculuğuyla birlikte.

    --- spoiler ---

    bu filmin de parmak bastığı nokta din en büyük kibri üretiyor. rahibeye, "bu adamların başka birine de aynısını yapmaları halinde sorumluluğu üstlenebiliyor musun?" sorusuna hala daha "ben affediyorum" diyerek o farkında olmadığı kibirden dolayı kendini iyi hissetmesini sağlayacak sözde 'bağışlayıcı' yalanını benimsemeye devam ediyor. çünkü böylelikle kendini o melekler katında görmeye devam edebilecek, isa'sının yolunda onunla beraber yürüyebilecek. o kendisini günahkarlar için feda etti, ben de ettim diyebilecek. cennet vaadinin taleplerini yerine getirebilecek ve ödülüne kavuşabilecek. diğer insanlara da aynı kötülüğü yapmışlar yapmamışlar umurunda değil, gerisiyle tanrı ve isa'sı ilgilenecek çünkü.

    dodgers da son ıskayla birlikte 'kötü polis'in finaline yardımcı oldu.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap