bağbozumu
-
(bkz: bağ bozumu)
-
d. ali gültekin'in bizim kitaplar yayınevi'nden çıkan şiir kitabı.
arka kapaktan:
"yağmurlar sel olsa götürse beni
aşkın eritse, bitirse beni
yalnızlık kor olsa, yaksa da beni
sensiz olmaktansa, yanmak isterim.
taneler olgunlaşır, tatlanır. aşklar da öyle.. üzümler bazen şarap olur, buruk bir tat bırakır damakta. aşklar biter, yürek buruklaşır.
şairin, aşkını, hüznünü, isyanını okuyacaksınız "bağbozumu"nda"
kitabın künyesi:
sayfa sayısı : 96
boyutları : 12 x 20 cm
dili : türkçe
basım tarihi : ocak 2007
basım sayısı : 1. basım
isbn : 978-9944-159-00-5
barkod : 9789944159005 -
bağ bozumu' nun yanlış yazılmış şeklidir.
http://www.tdk.gov.tr/…4bed947cde&kelime=bağ bozumu
ayrıca manisa ve bozcaada' da bağ bozumu şenlikleri kutlanır. (organizasyonlara katıldığım şenlikler bu şehirlerin. ancak eminim pek çok şehirde aynı isimde şenlikler düzenleniyordur.) -
grup abdal'ın, o, "en neşeli" parçasının sözlerini de yazalım tam olsun.
bağlarda üzüm olgunlaşıyor
türkülerimizle halaylarla biz toplayalım, haydi...
üzümler dallarıyla gülümsüyor
şafak sökünce güneş parlıyor
kehribar gibi gülüyor üzüm
kara gözler gibi büyülüyor
bizi büyülüyor, haydi...
sepetleri doldurup gidelim
kız sen kimin yolunu gözlersin, kimi beklersin
salkım salkım üzüm topluyorlar
işçiler koşsun bağlara doğru, haydi...
akşam oluyor güneş batıyor
oturmuş yolunu gözlüyorum senin yolunu, haydi...
beklerim seni, haydi... -
salkım salkım üzüm topluyorlar,
işçiler koşsun bağlara doğru,
haydiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii. -
bağ bozumu'nun yanlış yazılmış şekli değildir. doğru yazılmış şeklidir.
"köklerinden farklı anlam taşıyan türemiş ikili kelimeler birleşik yazılır" kuralına göre doğru yazımı tam olarak budur.
tıpkı "birşey" ya da bişey kelimeleri gibi sayın amına koduklarım. ota boka tdk bakınızı vermeyin.
zira tdk, kelimelerin ayrı ya da birleşik yazılmaları konusunda otorite değildir. -
bir yeni türkü şaheseri. dünyanın kapıları albümünden.
türkiye'ye milli marş yapılacak kadar güzel.
https://www.youtube.com/watch?v=ibyi15sasac
bu şarkının ekürisi olarak yılmaz peşrev ve mitari'nin gelini sayılabilir. -
-
her akşam olduğu gibi, o akşam da balkona kurmuştum masamı. yaz sıcağı yakmıyordu artık tenimi, hava bozmuştu.
bir bağbozumu zamanıydı, bu aylar böyle adlandırılır buralarda.
bağ bozulur, üzümler dalından, evlerinden koparılır. ayrılık, doğanın kanunu gibidir; kaçınılmazdır. sonbaharda ayrılıkların tadı daha farklıdır, dalında koparılmayı bekleyen iri üzüm taneleri gibidir; yere düşmeye yakın, heyecanlı, kendi içinde dolu ve koparılmaya hep hazır...
üzümlerin, bir anlık darbe sonrası kuru bir kabuğu kalır dalda. ayrılık ve bağbozumunun böyle bir ortaklığı vardır.
***
bütün bunları; ayrılığı, bağbozumunu, üzümleri ve geride kalanları düşünerek çıktım o gün yola. cebimde, şehrin bir ucundan, diğer ucuna gidecek kadar para olduğunu farkettim. para! ne büyük şey ama...
insan parasız ne yapabilir? nereye kadar gidebilir?
cebimdeki para, bir avuç üzüm bile alamıyordu fakat ben yine de aldırmadım; yürüdüm. ne yol parası vermemenin ne de üzüme erişememenin telaşı vardı içimde.
sokakları ve caddeleri arşınlayan ayaklarım beni bir anda başka bir yere götürdü. kendimi üzüm bağları arasında buluverdim. kocaman bir bağ içindeydim; gece olmuştu ve yıldızların ışıkları önümü aydınlatıyordu. yürüdüm. bir süre sonra zeytin ağaçlarını gördüm. tatlı tatlı esen rüzgar dalları yerinden oynatıyordu. yürüdüm.
ağaçların dallarına asılı bedenler gördüm, yürüdüm.
sonbahar rüzgarı ve iri gövdeli zeytin ağaçları, bedenleri sallıyordu. yürüdüm. hiçbirinin yüzlerini göremiyordum; sallanan bedenler, rüzgar ve karanlık bir gece; yürüdüm.
bedenler ağaçlar üzerinde sıralanmış gidiyordu.
birden suratımda bir ıslaklık hissettim. gözümü açtığımda bir çift kulağın inip kalktığını gördüm.
rakı masası ve sonbahar havası çarpmıştı. kedim tabağımdaki yoğurdu yalayarak bitirdikten sonra, yüzümde kalan yoğurt süzmelerini temizliyordu.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap