• her şeyi geçtim de arkadaş, bu adamın en büyük hatası kendini acayip karizmatik bir adam zannetmesi. şimdiye özgü birşey de değil bu, ta leman'ın leman olduğu zamanlarda da böyleydi. kendini çok şekil çizerdi, ortamların vazgeçilmez adamı falan gibi gösterirdi ultra bayık hikayelerinde, "yeah çukurova speed" falan... "büşra" filmi yüzünden bu aralar tvlere bolca çıkıp triplerden triplere koşuyor, bu gece de tavan yaptı yani. 10 küsür sene önce uyuz olurdum, hala uyuz oluyorum.
  • disko kralı'na neden katıldığını anlamadığım adam. hani bir film yapmışsın gişede beklenen başarıyı gösterememişsin, buraya kadar her şey normal de arkadaşım kime trip yapıyorsun sen? kime küsüyosun? vay efendim "türk seyircisi hazır değilmiş bu filme" peki sen bu filme hazır mıydın bahadır boysal? neyin peşindesin anlamadım ki? yanındaki oyuncu sanırım kıvırcık saçlı kız da ayrı bir antipatik. sanki oraya zorla çıkartmışlar, döve döve. kusura bakmayın da sizi izledik ne oldu? çıkıp ağlayarak olmuyor gişede başarı. git adam gibi yap filmini herkes koşa koşa gitsin, boku da seyirciye atma. izlenmemesi sikinde değilse de çıkıp televizyon programlarına sinemaya küstüm ben ayaklarına yatma. zaten yeteri kadar can sıkıcısınız, bir de triplerinizi çekemeyiz.
  • bahadır boysalı severim, filmini izlemedim büyük ihtimalle de izlemicem ama ekranda çok çok daha antipatik olabilirdi bu adam :=) yine iyi kurtardı bence. yazık ki kendini beğenmişliğinin aldında kalmış yetenekli, zeki biridir.

    bir başka örnek için (bkz: cem özer)
  • "filiminiz hakkında internette yapılan yorumlara bakıyor musunuz, sözlüklere, forumlara?" mealindeki bir soruya "onların hepsi yalan yazıyor, izlemeden yorum yapıyorlar. çakma yani. tipik türk insanı" yorumunu yaptı az önce. kısaca "okumadık" veya "okuduk ama beğenmedik" deseydin daha doğru olurdu be. sözlüklerin en babası ekşi sözlük'te yüzlerce film için yorum okumuşumdur, bunların en fazla %5'i izlemeden yapılan yorumlardır. hatta abartayım: ekşi sözlük'teki film yorumları çok sesli, samimi ve dolayısıyla önemlidir.

    hem iticisin, hem daha da itici olmaya zorluyorsun kendini be adam. sevimli olmak gibi bir zorunluluğun yok ama bu tavırlar, bu hareketler komik duruma düşürüyor insanı.
  • atilla taş'tan ayar yemediği iddia edilen.

    ' atilla taş nereden tanıyor ki lan oğuz aral'ı ' diye düşünecek ve bunu yüksek sesle ifade edebilecek kadar kendini bir şey sanan.

    karşılığında atilla taş'tan güzel bir cevap alan.

    ve ayar yememiş olan?

    haydi oradan.
  • disko kralı programında her türlü gıcık oldum kendisine. çünkü aşırı derecede negatif enerji yayıyor. mimikleriyle, konuşmasıyla. her şeyi bilen adam gibi davranıyor da, doğru düzgün bir kelam edemedi aslında. devamlı şikayet ediyor. ve altı boş olarak eleştiriyor. vardığı yargıların hepsi "anti" yargıları, hiç bir şekilde neden sonuç ilişkisine dayandırmıyor görüşlerini. ben sıradan bir sinema izleyicisiyim, ben bile daha sistematik düşünüyorum yorum yaparken. sistematik düşünce olmayınca da düz mantık ile "türban ile ilgili film yaptım, izlenmedi, türban sorunu yok" gibi saçma bir önerme çıkıyor ki evlere şenlik. hayır, türban sorunu olmadığını savunmak ve bunu başka nedenlere dayandırmak çok makul iken bu şekilde sanki bir başyapıt yaratmış senarist edasıyla "yaa bırak allahını seversen" demek çok komik, bir o kadar da itici.

    sen oraya filmin hakkında iki kelam etmek için çıktın. iki kelimeyi zorla söylüyorsun. oyuncu arkadaşını susturuyorsun. tüm dış dünyaya kendini kapatmışsın arkadaşım sen. sözlükleri, forumları bile yoksaydın. oysa özellikle genç neslin nabzını yoklamak için en etkili araçlar bunlar. neymiş filmi izlenmemişmiş. izlenmedi diye böyle saçma sapan konuşamazsın arkadaş. izlet o zaman. dabbe gibi türk sinema tarihinin en geri-zekalı filmi bile ne kadar gişe yaptı. "bu filme gitmeyin abi" filmiydi dabbe. ya şimdi tam bu noktada ben "bırak allahını seversen" diyorum. ilk senaryo denemen, başrolünde oynayan kızın aşağı yukarı ilk filmi. doğru düzgün reklamını promosyonunu yapamamışsın. bu işler bu kadar kolay mı? insanlar senelerini veriyor bu işe. yok recep ivedikmiş yok cem yılmazmış, atatürk filmiymiş onlar tutarmış. sen kimsin ki türk halkının beğenisini sorguluyorsun? ne kadar emek verdin bu işe? dondurmam gaymak gibi bir eserin var mı arkadaş. sinema sanat olduğu kadar da bir endüstri, bir piyasa. ve filmin tutması olayı sanatsal olarak ve vermek istediği mesaj olarak iyi ya da kötü olduğu anlamına gelmez. tutma / tutmama olayı tamamen bir arz talep meselesidir. arzına talebi yaratmak senin elinde.

    sen filmini tanıtmak için çıktığın programda öyle kös kös oturur, saçma sapan konuşursan ben bu programa kadar merak ettiğin filmine gitmem de izlemem de.

    ayrıca aklın sıra atilla taş'ı küçük düşürme girişimini kınıyorum. bir atilla taş bile olmak için çok yol alması gerek ben onu anladım. bu ülkede atilla taş bile olmak kolay değil.

    aynı atilla taş şunları söyledi az önce

    " yıllarca insanlar beni anlamıyor diye ağladım. sonra anladım ki ben anlatamıyorum. insanlara bok atmanın anlamı yok"
  • trip atıyor, süperego bir adam diyenlerin bahadır boysal okuyup okumadıklarını çok merak ediyorum. yıllar boyunca yer altından, alışılmışın ötesinde, toplumdaki herkesin bildiği fakat yüzleşemediği - ki büşra da bunlardan biridir - dönüp dönüp tekrar baktıran yazılar yazan, karikatürler çizen bir adamın yeryüzüne çıkması o kadar da kolay değildir. ki bu durum aslında bütün karikatüristler için geçerlidir, çizdikleriyle insanların karşısında olmuşlardır çünkü, tv ye çıktıkları zaman bocalar çoğu.

    filmle ilgili de karamsarlık içinde değildir, disco kralında konuya girmeden önce " gişede ne olduğunu ziflemiyorum, biz yaptık tarihe bıraktık" gibisinden bi'şey söyledi.

    --- spoiler ---

    siz, çocuk sahibi olamayınca, erkeğin kadının içine işediği takdirde çocuklarının olabileceği düşüncesinin bazı cahil insanlar tarafından güdüldüğünü duymuş muydunuz?

    --- spoiler ---

    buna benzer bir çok hikayeyi ben bahadır boysal'dan duydum.

    neyse, diyeceğim o ki, bu akşam disco kralındaki bahadır boysalın ta kendisidir, aksine sempatik olmaya çalışmaktadır.

    edit: zamanın ötesinden sevgiler şelale...
  • üç büyüklerden cem yılmaz'ı saydı. demek ki egosu o kadar büyük değilmiş. korkulacak bir şey yok.
  • afedersiniz, köpeğimin götüne kalem soksam ve onunla çizmeye zorlasam belki çizimleri kendisi kadar güzel olmayabilir ama en azından espri açısından kendisinden daha verimli ve istikrarlı olacağına inanıyorum. üstelik bir köpeğim bile yok yani düşünün**. sonuç olarak vasatın altında bir karikatürist.

    not: hep bu vasat kelimesini kullanmak istemiştim. owencan'ın nasıl hissettiğini biliyorum lan artık, çözdüm olayı.
  • karikatürist değil, çizerdir, zira çizimlerinde espri yoktur. en azından ben görememiştim.
hesabın var mı? giriş yap