• sonunda bu olaydan şikayetçi olan başkalarını gördüğüm için mutluyum.

    önceden sadece çektikleri fotoğraflarda kadraja girmemeye çalışırken şimdi manyak gibi yolda yürürken karşıdan üzerime telefonu suratıma suratıma tutarak yürüyen tipler türemeye başladı.

    ya arkadaş diyeceksiniz şimdi "sanki seni mi çekiyoz" abi çekme ya, denize giriyorum adam gelmiş etrafı komple çekiyo biz de çıkıyoz mayolu mayolu. sen instagramda facebookta paylaşıcan canlı yayın yapıcan tamam da bizle ilgisi ne olayın? yüzümüzü gözümüzü kapatıyoruz arkamızı dönüyoruz ayıp bi şey yapmışız, suç işlemişiz gibi.

    artık tanımadığımız yüzlerce-binlerce kişinin fotoğrafında, videolarında istemesek de yer alıyoruz.

    çekim yapan herkesi tek tek uyarıp bi de kavga mı çıkaralım.

    buna bi çare, çözüm üretilmeli.
  • çinli kadınların yuzerken taktigi maskeden takmayi istiyorum. sadece aniden telefonu cikartip cekime baslayan salaklari fark edip kaçabiliyorum, go-prolu motorcular ne olacak? arabayi ters seride mi sokayim, en onde kabak gibi gozukuyorum. hersey internetten buluta aktarılıyor aninda, makineden sildirsem ne olacak?
    şehrin her yerinde canli yayin ekibi var gibi. zart diye ölümsüzleşiyorum.
    belki inançlarima aykiri? belki kamera ruhumu çalıyor?
    arıcı sapkasi mi alsam? matem şapkasi mi taksam?
    photobomb mu yapsam?
  • sonuna kadar var olan ve modern çağa ait bir hak.

    tipitipin biri de "kamusal alandaki varlığımızdan dolayı gizliliğin ihlal edilemeyeceği" şeklinde saçmalamada bulunmuş.

    öncelikle şunu ifade edeyim ki bu yüzyılda tüm gençlerde aşırı bir özgüven var. yukarıdaki arkadaşın da belirttiği gibi herkes filozof, herkes siyaset bilimci, herkes sanatçı... bu konuda her zaman söylediğim bir şeyin devamı aslında bu. 80 darbesi sonra apolitik bir gençliğin oluştuğunu söyleyip dururdu insanlar ve buna üzülürdü. sosyal medya ile birlikte herkes politik oldu da ne oldu? kimse kusura bakmasın ama darbe sonrasının apolitik gençliğini şimdinin politik gençliğine tercih ederim. herkes her şeyi biliyor artık. bunca yıl bunca kitabı boşa okumuşum. adam tek bir tweet okuyarak dünyadaki tüm bilinmeyenleri çözdüğü iddiasında.

    neyse konuya döneyim... tipitip böyle bir hak yok dese de bal gibi de var arkadaşlar şüpheniz olmasın. içerisinde benim açıkça bulunduğum bir fotoğrafı benim yüzümü kapatmadan yayınla ve benim de bundan haberim olsun... bak bakalım kaldırtabiliyor muyum, kaldırtamıyor muyum? yandex, google boşuna mı haritalarda yüzleri kapatıyor? gazetelere, internet sitelerine her gün yüzlerce bu şekilde ihtar gidiyor.

    dediğim gibi arkadaşlar mesele yalnızca şahsi bir hakkın ihlali değil. modern çağ insanları aptallaştırdıkça aynı zamanda da gereksiz bir özgüven aşılıyor. önümüzdeki dönemde insanlar tarafından çok daha pervasızca hareketlerde bulunulacak ve göreceksiniz bunu bir hak olarak da görmeye devam edecekler. lafı fazla uzatmadan böyle cahil ve gereksiz özgüvenli gençliğin ta amk. saygılar.
  • en doğal haklardan biridir. kendimizi fasulye gibi nimetten saymıyoruz. ancak birisinin önünüze gelip sadece sizin fotoğrafınızı çekmesiyle, arkaplanda sizin görünmeniz arasına bir fark yok bence. istemiyorum arkadaş, bunu anlamak bu kadar zor mu? ayrıca fotoğrafçının size odaklanmadığını nereden bileceksiniz? gidip soracak mısınız? ha? burada bir diğer rahatsız edici olan şey, fotoğrafı çeken şahsın, sizin kadrajda olmanızı önemsememesi ve bunu da bir hak olarak görmesidir.
  • 15 sene evvel (bkz: bahadır boysal) böyle bir şey anlatmıştı (bkz: leman)'da dikkaksizce fotoğraf çeken birinin kadrajına girdiği için sinirlenen ve fotoğraf makinesini aldığı gibi yerde parçalayan bir bayandan bahsetmişti. başlığı görünce ilk onu anımsadım. yanlış hatırlamıyorsam bu bayan (bkz: satanist) yada o a benzer bir tarikattandı.
  • (bkz: photobomb)

    aksine çok eğlenceli buluyorum, her fırsatta da bu hakkı ihlal ediyorum. özellikle konser gibi kalabalık mekanlarda civarımda selfi çeken varsa hiç kaçırmam, parmaklarımla kulaklarını koyarım arkadan.

    bizim fotoğraflarda da oluyor zaman zaman. hatta bi grup yemeğimizde tüm fotoğraf ve video çekimlerimize dadanan arka masadaki yunan trolü unutamıyorum. arada sırf kendisini göreyim diye açıp bakarım, eheh.
  • en doğal haklardan biri olabilir tabi, ama günümüz düzenine göre düşününce ancak ve ancak evde oturarak sahip olabileceğiniz bir haktır.

    kamusal alanda fotoğrafınız çekiliyorsa ve de süreklilik içermiyorsa, yapabileceğiniz çok bir şey yoktur. süreklilik içermek nedir? yani cafe'ye gidersin fotoğrafını çekerim, ordan bara gidersin, takip ederim, yine fotoğrafını çekerim. budur.

    zaten azıcık düşünürseniz, şu isteğiniz gerçekleşirse kimse, hiçbir yerde görüntü alamaz. ne güvenlik kameraları çalışabilir, ne anı fotoğrafı çekilebilir. düşün, turistik yere gitmişsin, bir anını fotoğraflamak istiyorsun, ama kadrajda 100 kişi var. fotoğraf çekemiyorsun. he çok mantıklıymış.

    edit: gelip beni çekiyorsun falan diyenler, ya da fotoğrafımızı çekip özellikle dalga geçiyorlar diyenler var; özellikle sizi çekiyorlarsa, bunlar özel hayatın ifşasına girer ve suçtur. ama iki kişinin çektiği anı fotoğrafında arkada duruyorsan, bu özel hayatın ifşasına girmez, suç falan da değildir. ha hoşuna gitmez o ayrı, şahsen benim de hoşuma gitmez, yüzümü de kapatmaya çalışırım, ama yapabileceğim bi şey yoktur.
  • savunuyorum. yani bu iş o kadar tehlikeli noktalara ulaştı ki, hiçbir halttan haberiniz yokken birisi kendince komik bulduğu bir halinizin resmini çekip, sizi sosyal medyada dalga konusu yapabiliyor. sizin de bundan yıllar sonra haberiniz olabiliyor.

    yeni jenerasyonu bununla ilgili eğitmek lazım diyeceğim demiyorum. çünkü bizimkilerin eğitimden anladığı "ver imam hatipi, ver ver ver!...".
  • haktır. senin fotoğrafında olmak zorunda değilim. benden izin falan da almamışsın.

    kendi adıma söyleyeyim, başkasının fotoğrafında bir şekilde görünmek beni rahatsız etmez, umursamam ancak bundan rahatsız olanlar vardır ve haklıdırlar.

    vakti zamanında gelişmiş bir memlekette kocaman bir parkta oturyorum. yemyeşil. dur dedim, fotoğraflarını çekeyim şu parkın... o esnada yaşça ilköğretim 7-8. sınıf gibi duran okul üniforması giymiş öğrenciler parkın bir ucundan diğer tarafına doğru küçük gruplar halinde yürümeye başladılar. başlarında da iki öğretmen. biraz sonra bu öğretmenler yan taraftaki banka oturdular. benim fotoğraf çektiğimi gören mature diyebileceğimiz olanı yerinden kalktı, yanıma geldi.

    -öğrencilerimi çekmiyorsunuz değil mi?

    diye sordu. hayır, parkı çekiyorum desem de üsteler modda konuşmaya devam etti. öğrencileri çektiyseniz silin diye dırdır etti. ben de öğrencileri çekmediğimi söyledim. allah'tan fazla uzatmadı. zira mesela polis gelse, makinaya baksalar fotoğraf karesine girmiş çocuklar vardı. amacım onları çekmek olmasa da.

    kadın haklı.
hesabın var mı? giriş yap