hesabın var mı? giriş yap

  • hayatımda gordugum en büyük kezban taksim'de karsıma cıktı, bir aksamüstü galatasaray civarlarında kendisine adres sordum "hahahah orayı bilmiyor musun gercekten, tanısmak mı istiyorsun? bu numaraları ben yemem" demisti bana. ben de adres stresi ve bir yeri bulamayan kamil imajıyla kuyruguma arkama sıkıstırarak yoluma devam etmistim.

    sonra arkadan gelen bir lavuga yoneldim "bilader dedim suraya nasıl giderim" kardes dedi yuz metre git solda gorursun.

    belki sözlük yazarıdır o kız, bilemiyorum.

    aksam sözlüge gelip, taksimin sapık dolu olması diye bir baslık acmıs olabilir.

  • mağaralarda karanlıklarda yaşa, ateşi bul, tekerleği bul, baltayı keseri icat et, çanak çömbelek yap, hayvanları evcilleştir, yazıyı bul, piramitleri inşa et, uygarlıklar kur, bilime sanata felsefeye kafa yor, matbaayı bul, yer çekimini, basıncı keşfet, telefonu telgrafı, termodinamiği, elektromanyetizmayı bul, savaşlar yap, özgürlükler için mücadele et, sanat çalışmaları yap, ay'a git, kuantum, izafiyet derken bunca uzun yolculuğa rağmen aslında henüz yolun başında olduğunu fark et, sonra interneti icat et, dünya globalleşsin, mesafeler kısalsın, iletişim kolaylaşsın, kuyruklu yıldıza araç gönderip, mars'a insan kolonisi göndermeye hazırlandığın sırada "kadın susarsa ne yapalım" diye yarrağım gibi bir soruyla muhatap ol.

    sikmişim kadının suskunluğunu. çay verin içsin.

  • imamoğlu bu işi yapacağını seçim öncesinde söyledi.
    herhangi bir şeyi örtmek için hızlıca üretilmiş bir şey yok ortada.
    zamları unutturmak demişsiniz ama zamların sebebi de ülkedeki kötü ekonomik yönetimdir. komik duruma düşüyorsunuz iyice.

  • müttefik güçleri, çıkarma sırasında yapılacak bir hatayı telafi etmelerinin çok zor olduğunu biliyor, harekatın tam anlamıyla keskin ve kusursuz olmasını istiyordu. bu yüzden operasyonun işleyişini tehlikeye sokabilecek en küçük ayrıntıları gözden geçiriyor, ince eleyip sık dokuyorlardı.
    çıkarmanın yapılacağı sahil coğrafi açıdan geçilmesi zor, rommel’in yaratıcı zekasından çıkmış acımasız engellerle doluydu. almanlar tarafından sahilin içlerine yerleştirilmiş dikenli tel, mayın gibi engeller rommel’in elinde korkunç silahlara dönüşebiliyordu. sahilde 60.000 adet mayın olması beklenen bir durumdu. ancak bu mayınların, özellikle gevşek tutulan dikenli tellere bağlanması veya uzaktan kumda ile patlatılması, 1940’lı yılların savaş taktikleri için sıra dışıydı. insanları durdurmak için korkunç bir engeldi. gergin olmayan yatay teller, üzerlerine baskı yapılınca mayınları tetikliyor veya bir askerin geçmesini en yüksek seviyede zorlaştırıyordu. müttefiklerin mayınlar, dikenli teller ve demir kazıklar arasında askerleri minimum kayıpla ilerletebilmesi için güvenli bir yol açması gerekiyordu. sahili, o dönemin bilinen mayın temizleme teknikleriyle, yani insan kullanarak mayınlardan arındırmak hem çok uzun sürecek hem de güvensiz olacaktı. bunu yapacak bir makineye ihtiyaçları vardı. ingiliz ordusu 1943’de özel bir tank birimi kurdu. birim, özel tasarlanmış bir dizi tank geliştirilmesini koordine edecekti. amerikan shermanları ve ingiliz churchillleri, rommel’in onlar için hazırladığı bütün engellerler başa çıkmak üzere mekanik acıdan özel olarak tasarlandı. birinci engel mayın tarlalarıydı. çıkartma sırasında sınırlı sayıda taşınabilen tankların mayınlardan korunabilmesi için bir takım çözümler geliştirildi. ilk olarak mayınları önünde bulunan ve sonradan takılan bir silindir yardımıyla patlatıp imha eden bir tank geliştirildi. ancak silindirin her seferinde değiştirilmesi bu projenin hemen elenmesini gerektirdi. daha sonraları 10-15 mayın imha edebilecek silindir tankları geliştirilse de, genç bir ingiliz subayının geliştirdiği model winston churchill’in ilgisini çekti. bu modelde standart bir churchill tankının önüne monte edilen ince bir silindirin üstüne 100’den fazla zincirin takılması, bu sildirin hızla dönerek üzerinde bulunan zincirleri yere vurması ve mayınları patlatması planlanmıştı. ilk yapılan denemelerde üst seviyede başarı sağlandı. sadece mayınları patlatması gereken bir modelin, zincirlerin uçlarına çengeller takılarak dikenli telleri de parçalaması sağlanmıştı. böylece bir tankla iki engel birden aşılabiliyordu. üretilen bu araçlar beton sığınakları bile parçalıyorlardı. bunlar normandiya kıyılarında iz bırakacak makinelerdi(*). işin teknik kısmı hazır olmasına karşın önlerinde hala çözülmeyi bekleyen ciddi bir sorun vardı.
    ingilizlerin çıkacağı kıyılardan iç kısma giden ana yollar, çok iyi korunan iki köprü üzerinde bulunmaktaydı. köprülerin ele geçirilmesi için paraşütle asker indirmek, uçakların yaratacağı ses sebebiyle koca operasyonun tehlikeye girmesine neden olabilirdi. bu sebeple planör kullanılmasına karar verildi. ancak bölge üzerinde inişe elverişli açık alanların rommel kazıklarıyla donatılması, yeterli iniş alanı sağlamıyordu. problemi aşmak için kazıklara çarpınca kanatları kopan ve çarpışmanın etkisini azaltan, ahşaptan yapılmış bir planör geliştirildi. plana göre çıkarma sabahı müttefik bombardıman uçakları manş denizi üzerinden 6 planör geçirecek ve fransa kıyısında serbest bırakacaktı. bu sorununda teoride aşılması, yeni sorunların çıkmasına engel değildi.
    çıkartmaya iki aydan az bir sure kala bir ‘son dakika’ bombası patladı. havadan yapılan keşifler, tehlike potansiyeli yüksek bir engel gösteriyordu. hedef kıyılarda, tankları taşıyamayabilecek kil ve ince çamur bolümler vardı. çıkarma sırasında tankların sahil üzerinde saplanıp kalması, askerlerin dar bir alana sıkışıp büyük kayıp vermesi anlamına geliyordu. sorunun boyutu uzaktan tespit edilecek ve giderilebilecek boyutlarda değildi. yeni soru işaretinin belini bükebilecek cevap beklenmeyen bir yerden geldi. bu tüm zamanların en büyük ingiliz spor kahramanlarından biriydi. sir malcolm campbell kara hız rekorunu daytona plajında kırmıştı ve kil üzerinde yaklaşık 45.cm kum olursa işlerin yolunda gideceğini hesaplamıştı. campbell* zeminin, aracın ağırlığını taşımasından emin olmak için kıyı şeridi üzerinde kum örnekleri alabilen silindirik bir sondaj aleti geliştirildi. ingiliz ordusunda görevli iki özel eğitimli asker, bu aleti kullanarak normandiya kıyılarından kum ve kil örnekleri toplanması gibi çok riskli bir görevin parçaları olmuşlardı. zira ellerinde bu aletle yakalanan iki ingiliz askerinin ne amaçla sahile sızdıkları, almanlara çıkarmanın haberini verecekti. bu sebeple sondaj aletini imha amaçlı, elle tetiklenebilen minik bir patlayıcı bile monte edilmişti.
    teknik olarak ilk müttefik askeri, normandiya kıyılarına ayak basmıştı. başkan churchill* yılbaşı gecesi, almanların yılbaşı kutlayacağını ve bunun iyi bir zaman olduğunu düşünerek askerlerin kıyıya çıkması emrini verdi. kıyıdan olabildiğince hızlı, 12 adet kum örneği toplandı. örneklerin değerlendirilmesi sonucu, kıyının büyük bir bölümünde yumuşak kıl olduğunu teyit etti. çıkarma gününe 1-2 hafta kala gelebilecek en güzel(!?) haberdi.
    müttefiklerin, mucitlerden oluşan ekibinin çözüm üretmesi için çok kısa bir zamanı vardı. çıkarma sırasında kullanılacak tank modelleri ikiye çıkmıştı. bulunan çözüm, tankların önüne halı ruloları takılması ve tankların ilerleyişi sırasında zemine halı döşeyerek kuma saplanmamasıydı. dezavantajı, tankların keskin manevra yapmasına izin vermemesiydi. elde bulunan zaman içerisinde daha iyi bir çözüm bulunamadı ve uygulamaya konuldu(**). artık almanların tasarladığı her engel için önlem alınmıştı.
    iki milyon amerikan, ingiliz ve kanada askeri ingiltere’nin güney kıyılarında toplandı. d-günü* tarihin en büyük işgalinin başlangıcı olacaktı. rommel böyle bir hamle beklemiyordu. şafaktan itibaren, sonraki birkaç gün deniz çekileceğinden ve fırtına yaklaştığından, rommel karısının doğum günü için ülkesine gitti.
    harekatın başlamasına 18 saat kala tüm operasyonun seyrini değiştirebilecek bir haber geldi. fransa kıyılarında şiddetli fırtına ve yoğun sis vardı. böyle bir havada altı düz olan çıkartma gemilerini kontrol etmek çok zordu ve personel bunun için eğitimli değildi. ayrıca, hava bombardımanı da yapılamayabilirdi. bu, askerlerin, bombaların açacağı kraterlerde mevzilenebilmesi ve kıyıda tutunabilmeleri için çok gerekliydi. zaman ya şimdi ya hiçti. birlikler 5 haziran akşamı 5 saatlik yolculuk için toplandı. gece yarısından iki saat önce paraşütçülere uçağa binme emri verildi.
    nehirdeki köprülerde bulunan alman nöbetçiler altı ingiliz planörünün onlara doğru geldiğinden habersizdi. planörler, iki köprünün arasında 65 km uzaklıkta bir yere indiler. d-günü* ölen ilk müttefik askerleri oldular. yüksek kayıp vermelerine rağmen köprülerin kontrolünü ele geçirdiler.
    800 den fazla uçak hava indirme harekatı için fransaya yaklaşıyordu. görev, kıyı boyunca alman mevzilerinin güçlenmesini önlemek, destek yollarını kapatmaktı. utah kıyısı gerisindeki 4 önemli ikmal yolunu alacaklardı. pilotlar sis ve yoğun ateşten kurtulmaya çalışırken paraşütçülerin yarısı çevreye dağıldı. rommel bir tuzak daha hazırlamış, olası bir hava operasyonuna karşı tarlaları su içinde bırakmıştı. paraşütçülerin çoğu, ya derinliği 1,5 metreyi bulan suda boğuldu yada yoğun ve etkili alman uçaksavarlarının ateşi altında yere inemeden vuruldu. çıkarmanın askeri boyutu çok fazlaydı. yaşanan ani kayıplara rağmen müttefikler bölgede bulunan servis yollarını kesebilmek için hızlıca toparlandılar. kıyıdan yapılan çıkarma güçleriyle buluşmaları için zorlu bir 2 saat onları bekliyordu. ancak kıyıda, yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. çıkarma gemileri baskı altındaydı. manş denizinin dalgalı suları ve sahilden yüksekte konumlanmış alman makineli tüfekleri, çıkarmanın zorlaşmasını sağlamış, müttefiklere yüksek kayıplar verdirmişti. beklenen hava saldırısı fırtına yüzünden gerçekleşmemiş, gelgit akıntıları tankların sahile çıkmasını engellemişti. buna niyetlenen 14 çıkarma gemisi, taşıdığı 29 sherman dd ve churcill tanklarını sulara gömmüştü kendileriyle birlikte. piyadeler sahilde yalnız kaldı. siper alacakları bomba kraterleri olmaması sebebiyle açık hedef haline gelmişlerdi. 85 alman makineli tüfeğine karşı, kıyıda kıyasıya bir savaş başlamıştı. müttefik güçlerinin askeri gücünün yüksek olması sebebiyle kıyı içlerine ilerleme sağlandı. emir, ‘hatları kırmak’ değil ‘sahilde tutunmak’ olarak değiştirildi. kesilen lojistik destek nedeniyle almanlar mühimmat sorunu yaşamaya başlayınca hatların yarılması emri geldi ve kıyı boyunca tutunabilen müttefik askerleri makineli tüfek yuvalarına saldırmaya başladı. alman mevzileri yoğun müttefik gücüne dayanamadı ve açılmalar başladı. sahildeki direnişi kıran müttefik güçleri, tankların karaya çıkabilmesi için güvenli bir ortam sağladıktan sonra fransa içlerinde konuşlanan hava indirme birlikleri ile buluşarak zaferi ilan ettiler.

    sonuç olarak her ne kadar başarılı bir çıkarma olarak tarih sayfalarında yer alsa da, bakış açısına göre fiyasko olarak değerlendirilebilecek askeri bir operasyondur. 15.000 kişi ile normandiya sahillerinde tutnmaya çalışan alman güçlerinin mevcut kaybı 6500 olmuştur. buna karşın 150.000 kişilik bir güçle saldıran müttefik askerlerinin kaybı 11.000 olarak belirlenmiştir. müttefiklerin kaybettiği tank ve askeri araçların sayısı çeşitli kaynaklara göre değişse de harekat sırasında karaya tank çıkamaması gerekli cevabı bizlere vermektedir.

    (*)http://www.d-daytanks.org.uk/info/funnies.html
    (**)http://www.d-daytanks.org.uk/articles/avre.html

  • "fiş alabilr miyim?" dediğinizde
    " al amk al memleketi sen kurtaracan al" bakışı atan esnaftır.

  • allah bunların belasını versin. kadıköyde paket servis çalışan pideci dükkanım var. bunların sahibi olan çocuklar siparişe giden kuryeme çevreyoluna çıkan yolda silahlı saldırıda bulunmuşlar. çocuk allahtan yaşıyor. bana yüklü bir miktar sus payı vermelerine rağmen vicdanım el vermiyor şikayet edeceğim. hem de şimdi üstümü giyip savcılığa gidi

  • 2011 yılında yapılan hesaplamalara göre ilk yıl için paranızla kayıt yaptırmanız gerekirse, okulda ihtiyacınız olan malzemelerle beraber ödemeniz gereken para 26.816 sterlindir. enflasyonu da hesaba katarsak bugünkü 34.824 sterlin'e denk gelmektedir.

    ancak büyücülük dünyasında öğrenciler eğitim için ödeme yapmamaktadır, okul ücreti sihir bakanlığı tarafından karşılanmaktadır. j.k. rowling attığı tweet'te bunu doğrulamıştır. ancak öğrenciler okulda kullanacakları malzemeler, okul gezilerinde harcayacakları paralardan kendileri sorumludur.

    2021 yılında oxbridge learning tarafından yapılan hesaplama, öğrencilerin okul ücreti haric 7 yıllık eğitim boyunca yapmaları gereken harcamaları ortaya koymuştur.

    hesaplamaya ingiliz büyücülük dünyasının para birimleri ve karşılıkları ile başlanmış. üç çeşit para buluyor, bunlar knut(bronz), sickle (gümüş) ve galleon(altın)
    görsel

    1 galleon, 17 sickle ya da 493 knut'a eşittir.
    görsel

    j.k. rowling'in açıklamasına göre 1 galleon, harry potter'ın okula başlığı dönemde 5 sterline denk gelmektedir.

    2021'deki hesaplamaya göre 7 yıllık eğitim boyunca:

    ¦ kıyafetler için harcanacak para: 505,17 sterlindir.
    görsel

    1991'de, harry ve arkadaşları ilk cübbelerini alırken, hogwarts öğrencileri tarafından giyilen üç takım cübbe 14 galleon ve 2 sickle'a (70,59 £) mal oluyordu. 2021'deki karşılığı ise 161,65 sterline denk geliyor.

    hogwarts'ta okurken şapkaya, eldivenlere ve kışlık pelerine de ihtiyacınız olmaktadır. bunların hepsi birlikte 181,87 sterline mal olmaktadır. dördüncü yılda katılacağınız yule balosu için alacağınız cüppe ise 161,65 sterlin tuttacaktır.

    ¦ ekipmanlar ve baykuş için harcanacak para: 1.683,15 sterlindir.
    görsel

    büyücülere sunduğu muazzam güce rağmen asalar oldukça uygun fiyatlıdır. 1991'de harry ollivanderstan asasını alırken 7 galleon yani 35 sterlin ödemiştir. 2021 yılı için karşılığı 80.15 sterlindir. (16 galleon ve 15 knut)

    orta kalite bir uçan süpürge için ödeyeceğiniz para ise 229 galleon yani 1.145 sterlindir. muggle arabaları ve bisikleri gibi süpürgelerin fiyatları da özelliklerine göre değişmektedir.

    ¦ ders kitapları için harcanacak para: 938,90 sterlindir.
    görsel

    1991'de, flourish and blotts'tan alınan ders kitapları ortalama 1 ila 5 galleon'a mal oluyordu. öğrencilerin 34 farklı kitap satın alması gerektiği ve enflasyon hesaba katıldığında 2021 yılı için kitaplar için harcanacak para 938,90 sterline denk gelmektedir.

    ¦ genel harcamalar: 572.50 sterlindir.
    görsel

    hogwarts'ta oda ve yemek için ödeme yapmanız gerekmese de, lar ve bertie botts beans veya weasley ikizlerinden şaka malzemeleri almak için para ödemeniz gerekmektedir. öğrenciler, üçüncü sınıftan itibaren hogsmeade'e gidebilir burada kaymak birası içmek için yine ödeme yapmak zorundadırlar.

    hogwarts'ta harcayacağınız para ne kadar şekerleme tükettiğinize bağlıdır. 90'larda harry ve sınıf arkadaşlarının yılda yaklaşık 10 galleon harcayacağı düşünülmüştür. bu yıllık 50 sterlin, 7 yılda 350 sterlin ve enflasyon hesabı ile 2021 için 572,50 sterline eşittir.

    seyahat giderleri için harcanacak para ise: 3.637,20 sterlindir.
    görsel

    öğrencilerin yılda tatiller de dahil olmak üzere en az 4 kere yolculuk yapacağı üzerinden hesaplanmıştır. bilet ücretleri kitap ve filmlerde belirtilmediği için platform 9 3/4'ün bulunduğu londra'dan, hogwarts'ın bulunduğu iskoçya'ya bilet fiyatları kullanılmıştır. sefer ücreti ise 129,90 sterlindir.

    tüm bunlar hesaplandığında 2021 yılı için hogwarts'ta 7 yıllık harcamalarınız toplamda 7.336,92 sterlin tutmaktadır. 2022 yılı için anflasyon hesabını da kattığınız da bu tutar 7.630,40 sterlin etmektedir. türk lirası karşılığı ise 15 haziran 2022 itibarıyla 158.712 tl'dir.

    türkiye'de özel bir okuldaki 1 yıllık eğitim ücreti karşılığında hogwarts'ta 7 yıl geçirmek nereden bakarsanız bakın bedavadır.

    not: 2011 yılındaki hesaplamada sadece ilk yılın yan giderlerinin 8.008 sterlin olduğunu görüyoruz. enflasyon hesabı ile bugünün 10.970,96 sterlinine yani 228.195 tl'sine denk geliyor. ancak o hesaplama yapılırken galleon/sterlin kuru kullanılmamış, ürünlerin direkt olarak sterlin fiyatları değerlendirilmiştir. bu nedenle de ortaya çok da doğru bir hesap çıkmamıştır.

  • iç anadolu yobazı bu ülkedeki gericiliğin esas kaynağıdır, bu yobazların zihni tarafından ele geçirilmiş şehirlerde hayat akmaz, durur, yıllarca hep aynı şekilde durur. binalar değişir, yollar değişir, cep telefonları değişir ama onlar değişmez ve hayatlarını değiştirmez, üç dört kuşak sonra bile aynı bireyleri üretir ve yobazlıkları sanki genlerindedir, nesilden nesile bozulmadan aktarılır.
    ben bir iç anadoluluyum ve rahatlıkla söyleyebilirim bu ülkenin karanlığını iç anadolu yobazı üretir.

  • adamın biri bi kahveye girmiş. millet kahvede baya gülüyor eğleniyor filan. napıyor lan bunlar demiş bakmış birisi ordan bağırıyor,

    - 45!

    herkes yerlerde

    - 7!

    ağlamışlar gülmekten.

    - 51!

    buna da gülmüşler baya.

    adam merak etmiş sormuş,

    - neye gülüyorsunuz böyle?

    kahvenin eskilerinden biri sinan özen'in şu bakışını atarak;

    http://t2.gstatic.com/…mages_up/sinan ozen1.jpg&t=1

    "sen yenisin galiba" demiş. "biz bu kahvede sabah akşam fıkra anlatırız. öyle çok fıkra anlatırız ki artık yorulmayalım diye fıkraları numaralandırdık. misal 5. fıkra temel ingiliz alman uçaktalar filan.. herkes ezbere biliyor. biri 5! diyince hepimiz fıkrayı hatırlayıp gülüyoruz" demiş.

    adam teşekkür etmiş,

    sonra "7412" diye bağırmış

    bağırmasıyla birlikte bütün kahve yerlere yapışmış. sandalyeden düşenler mi dersin, gülmekten sıçanlar mı dersin, burnundan sümük gelenler mi dersin, millet paramparça, konuşacak halleri yok, gözleri yuvalarından çıkacak.

    adam şaşırmış "niye buna bu kadar güldünüz" demiş

    zar zor konuşanlardan birisi cevap vermiş

    - bu fıkrayı daha önce hiç duymamıştık

  • adamı terk etmiş belli ki. proust'un dediği gibi; bir ilişki biterken şefkatli konuşan taraf, artık sevmeyen taraftır.