hesabın var mı? giriş yap

  • insanın kaybetme duygusunu kaybettiğinde nasıl özgürleşip çevresindeki şerefsizleri maymuna çevirebileceğinin kitabını yazmış bir idoldür.

    limonla ayı abbas'ı madara etmişliği vardır.

  • stalin'den, franco veve kim jong-il'e, diktatörler çoğu zaman, yaptıklarının bedelini ödemek zorunda kalmadan ölüp gidiyorlar. ancak bazen karma sözü devralıyor...

    ¦ benito mussolini
    faşizmin babası olan benito mussolini, italya'yı ikinci dünya savaşı'nda mihver devletleri'nden biri olarak yönetti ve binlerce siyasi muhalifinin ölümünden sorumluydu. savaşın gidişatı aleyhine döndüğünde, mussolini metresi clara petacci ile isviçre'ye kaçmaya çalıştı, ancak konvoyları dongo yakınlarında durduruldu ve mussolini, bir alman askeri kılığında araçlardan birinde saklanırken bulundu. ertesi sabah, hem o hem de petacci, italyan partizanlar tarafından makineli tüfekle vahşice infaz edildi, ardından mussolini'nin geçmişte insanları idam ettiği milano'daki piazzale loreto'ya atıldı. italyan çeteleri cesetleri hırpaladı, zarar verdi ve ayak bileklerinden astı. bir kadının mussolini'nin cesedini beş kez vurduğu, ölen oğullarının her biri için bir kurşun sıktığı söylendi. sonunda cesedi bulundu, ailesine teslim edildi ve gömüldü.

    ¦ adolf hitler
    ikinci dünya savaşı'nın sonu tiranlar için kötü bir zamandı. mussolini'nin korkunç ölümünü ve cesedine yapılan muameleyi duyduktan sonra, alman şansölyesi ve nazi partisi lideri adolf hitler, kendisini aynı olası kaderden kurtarmaya karar verdi. 30 nisan 1945'te, kendisiyle birlikte berlin'deki sığınağına gelen en yakın destekçilerine veda etti ve ardından doktorundan ölen sadık köpeği blondi üzerinde bir siyanür kapsülü test etmesini istedi. daha bir gün önce evlendiği eşi eva braun, sığınaklarındaki kanepede yan yana otururken siyanür hapı aldı ve hitler kendini başından vurdu. hem rus hem de fransız tıbbi ekipleri, kalıntıların gerçekten hitler'e ait olduğunu doğruladıktan sonra, yakıldı.

    ¦ muammer kaddafi
    belki de devrik hiçbir hükümdar, libya iç savaşı sırasında gözden düşen libya lideri muammer kaddafi'den daha kötü bir kadere maruz kalmadı. ulusal geçiş konseyi olarak bilinen yükselen hükümet, 2011 yılına kadar ülkenin çoğunu ele geçirmişti ve kaddafi'yi arıyordu. ekim ayında nihayet onu buldular ve konvoyunu bombaladılar. kaddafi yakındaki bir eve sığınmaya çalıştı, ancak drenaj borularında saklanmaya çalışırken isyancılar onu ve grubunu kuşattı ve kaddafi'nin muhafızları karşılık vermeye çalışsa da kaza sonucu kendi el bombaları tarafından öldürüldüler. yaralanan kaddafi tutuklandı, ancak isyancılar yargılanmasına fırsat vermeden ona saldırmaya başladı. yakalama görüntüleri, vahşice dövüldüğünü, süngüyle tecavüze uğradığını ve tezahürat yapan bir kalabalık tarafından vurulduğunu gösteriyor. resmi ölüm nedeni ise kafasına aldığı kurşun yarası olarak kayıtlara geçti.

    ¦ nikolay çavuşesku
    nicolae ceausescu, 1974'ten 1989'a kadar romanya'nın cumhurbaşkanıydı, karısıyla birlikte noel günü'nde kurşuna dizilerek idam edildi. ekonomiyi kötü yönetmişti, borçları kapatmak için romanya'nın gıda mahsullerinin çoğunu ihraç etmişti ve kendi halkının gıda kıtlığıyla boğuşmasına sebep olmuştu. romanya'nın azalan nüfusunu artırmak için her türlü doğum kontrolünü ve kürtajı yasaklayacak kadar ileri gitti. merdiven altı kürtajlardan kaynaklanan ölümler ve yetimhanelerde terk edilmek zorunda kalınan bebekler tepkiye neden oldu. romanya halkı, elektrik karneye bağlandığı için sert kışlar yaşadı. protestocuların topluca katledilmesi sonrasında ordusu kaçtı. bunun üzerine çavuşesku helikopterle kaçmaya çalıştı ancak ordu tarafından hızla yakalandı ve askeri bir savaş mahkemesi tarafından ölüme mahkum edildi.

    ¦ saddam hüseyin
    saddam hüseyin, el kaide gibi aşırılık yanlısı örgütlerle bağları ve potansiyel kitle imha silahlarına sahip olması (bunun kanıtı hiçbir zaman bulunamamasına rağmen) ve abd hükümetinin hedefi olarak seçtiği 2003 yılına kadar ırak'ın beşinci cumhurbaşkanıydı. 17 temmuz devrimi olarak bilinen 1968 darbesine katıldıktan sonra cumhurbaşkanı olarak atanan hüseyin, hiçbir zaman dürüst bir seçim kazanamadı. diğer diktatörler gibi her türlü muhalefeti veya siyasi huzursuzluğu ortadan kaldırdı. 2003 ırak askeri müdahalesi sonrasında kaçmaya çalıştı ancak amerikan güçleri tarafından ad-dawr kasabasında saklandığı yerde yakalandı. 1982'de gerçekleştirdiği duceyil katliamı'ndan dolayı savaş suçlusu olarak hüküm giyip ölüme mahkum edildikten sonra, 30 aralık 2006'da ırak geçici hükümeti tarafından asılarak idam edildi.

    kaynak: historydaily

  • ölen evladını suçlarken kendisine ve oğlunu kucağına attığı cemaat yurduna leke sürdürmediği açıklamalardır. ahiretine faydalı olmak istemiş... umarım o çocuk ahirette yakana yapışır da yaşatmadığın günlerin hesabını sorar sana...

    siyasetçisi, seçmeni, göz yuman işbirlikçisi, cemaati, şeyhi ve şarlatanı... hepiniz bir olup gençlerin hayatını çaldınız... geberip gittiğiniz gün bu ülkenin en büyük 2. milli bayramı olacak..

    daha önce yazmışım, aynen bırakıyorum:

    "misket oynayıp, bisiklete binmesi gereken çocukları ekonomist yaptınız, dersleri ile ilgilenip ilk kız/erkek arkadaşlarını edinip, sosyal ilişkileri öğrenecek gençleri hukukçu yaptınız. üniversite sınavına hazırlanacak gençleri gelecek kaygısına boğdunuz, üniversitede okuyan gençleri özgürlükleri ile sınadınız.

    gençleri ülkeden kaçıp gitmeyi düşünecek hale getirdiniz. kendinizden ve destekçilerinizden nefret ettirerek büyüttünüz.

    ülkenin bugününü çaldınız, geçmişine ihanet ettiniz, geleceğine ambargo koydunuz, peşkeş çektiniz...

    geberip gittiğiniz gün bu ülkenin en büyük 2. milli bayramı olacak..."

  • kirli sepetinden cikarabildiği şeyleri* * * taa arka odadan salona getirip, "bak senin için avlandım" tavrıyla ayağımın dibine bırakması.

    sweatshirt gibi büyük parçaları da 1-2 metre kadar zorla sürükleyip, yorulunca ağlama benzeri tuhaf bir miyavlamayla beni ayağına çağırması. yanına gidene kadar avaz avaz miyavlaması.

    kör olduğu için, ağzına aldığı parçanın büyüklüğünü kestiremeyip, yatak örtüsü, pike gibi kocaman şeyleri de taşımaya yeltenmesi. ki bu girişim, ancak yataktan yere inebilmekle sonlanıyor haliyle. olsun, o yine de ağzında pikenin ucunu bırakmadan beni çağırıyor. gidiyorum, bana sunduğu avını alıp, başını okşuyorum, gururlanıyoruz ailecek.

  • yurtdisini yurticini biraktim, "sehit olmak en buyuk sereftir" ne demek yahu. sanki ispanya ic savasindayiz, franco'nun taa 70 sene once cahil cuheyla koyluleri fasist saflarina cekmek icin kullandigi sloganlarla yasiyoruz, viva la muerte.

    hala 1920lerde 1930larda yasayan, olmadik savaslar cikarip hayatina anlam bulmaya calisan, dunya gorusu hicbir egitim, ogrenim gerektirmedigi icin kolayca ve herkesce "tuketilebilen" bu sig eksene tikilip kalmislarla, bunlari istismar eden burokrasi saltanatinin komedisi. yurtdisini filan gecelim, vatan icin olmek hakkinda konusalim. kotu birsey mi bu? degil. ama zaten, meziyetlerin ilkinin, sereflerin en buyugunun bu oldugu bir anlayista ve sistemde yasadigimiz icin baska birsekilde degerlenemiyor insan hayati.

    neden en buyuk seref nobel odulu kazanmak, durust olup sevdigi isi yapmak, uluslararasi une kavusmus bir sanatci, bir edebiyatci, bir sanayici olmak degil? neden en buyuk seref, ayakta durabilmesi icin illa ugrunda birilerinin olmesinin gerekmedigi, artik tamamen ici bosaltilmis bir politik arac olan kuvayi milliye edebiyatina gerek duymadan da ilerleyebilen bir ulke yaratmak degil?

    ne demis ailemizin koyu katolik ayyas yonetmeni mel gibson: every man dies, but not every man really lives. en boktan sistemde dahi herkes vatani icin olerek serefe ulasabilir. ama insanlara yasarken seref kazandiracak bir duzen kurmak zordur. herkesin insan gibi yasayabildigi bir sistemde, burokrasi saltanati da ucuz edebiyatlarla milleti koyun gibi gudemez. allah korusun. viva le muerte, yasasin 30larin fasist sloganlari.

  • kişilik bozukluklarından sadece biridir. bu tür hastalar kuşkucu, alıngan, kuruntulu ve saldırgan kişilerdir. çevresinden gelecek olan tutum ve davranışlardan bir kötülük geleceği kuşkusu ile aşırı dikkatli, tetikte ve savunucudurlar. kendilerini daima haklı ve üstün görürler. başarısızlıklarını ve kusurlarını başkalarını eleştirerek ve haksız bularak akla uygun hale getirmek en tipik özellikleridir.

    bu kişilik bozukluğu olan hastaları şöyle tanıyabilirsiniz:

    - kendisine sürekli birileri tarafından zarar verildiğini,kendisi hakkında konuşulduğunu ve çevresi tarafından sömürüldüğünü düşünürler.
    - dostlarının ya da iş arkadaşlarının kendisine olan bağlılığı ya da güvenirliği üzerine yetersiz kuşkuları vardır.
    - takipçidirler.takıntılı oldukları kişileri devamlı izlerler.
    - sıradan sözlerden aşağılandığı biçiminde anlamlar çıkartırlar.
    - sürekli kin besler, onur kırıcı davranışları olur.
    - başkalarınca anlaşılır olmayan bir biçimde, karakterine ya da itibarına saldırıldığı yargısına varırlar böylece öfkeyle, karşı saldırı ile birden tepki gösterirler.
    - huzursuz ve mutsuz oldukları için kendilerini yemeğe verirler ve aşırı kiloludurlar.

    bu tür kişilik bozukluğu olan hastalara her an her yerde rastlamak mümkündür.bazen aşık olduğunuz bir kişi bazen çalışma yerinizdeki iş arkadaşınız bazen anneniniz bazen kardeşiniz bazen de aynı ortamda olduğunuz geçmişte sadece selam verip borçlu çıktığınız bir kişi de olabilir. bu tür hastalara yapabileceğiniz en büyük iyilik gülümsemeniz ve şefkatle yaklaşmanızdır.

  • sakallar ve kaşlar takma muhtemelen.

    baston kullanacak yaşta ve fiziksel yapıda olmadığı da aşikar.

    konuşması hem ton hemde diksiyon açısından bir önceki rolüyle taban tabana zıt. fikirler insanın sesini değiştirmez :)

    yine ekmeğinde kral.

    bu kadar bariz ve karikatürize roller herkesin harcı değildir, gerçekten iyi bir oyuncu ve yarın haham olmaya karar verse herkesi inandırır. :)