hesabın var mı? giriş yap

  • 39 derece ateşle yatan 6 yaşındaki yeğenim dedesiyle konuşmaktadır:

    dede:
    -gel kızım sana bir okuyayım da, allah şifa versin benim güzel kızımaa.

    dede içinden duasını okur bitirir. torun sorar:
    -okudun mu dede?
    -okudum kızım.
    -ne yazıyormuş?

  • board game olarak bilinen oyun türünün ülkemizde yaygın olarak kullanılan adı.

    türkiye'de aslında var olan bir kültür ama nedense çağın çok gerisindeyiz. çocukluğumuz bu oyunlarla geçti. monopoly, scrabble, tabu, risk en bilinen örneklerden. sadece hasbro ne getirdiyse onu oynayabildik. yuma aile oyunları*** da en meşhur yerel üreticimiz. aslında tombala, kızma birader hatta okey, satranç, tavla bile bu kategoride. sadece ne olduğunu bilmiyoruz.

    bir de kenarda köşede satılan, özensiz hazırlanmış 2-3 liralık çakma oyunlar var. belki de bu oyunlar sektörün ülkemizde gelişmesini uzun süre engelledi. çünkü kaliteli bir oyun yaptığınızda veya ithal ettiğinizde belli bir fiyata satmanız gerekiyor. yuma'nın sahibi de aynı şeyden yakınmış ve bu yüzden üretimi durdurmak zorunda kaldıklarını açıklamıştı.

    dünya ise çok farklı bir yerde. yeni nesil kutu oyunları diye bir kavram var. monopoly gibi sektörü ele geçirmiş çok köklü oyunlara alternatif üretilen oyunları ifade ediyor. bu konuyla az çok ilgilenen herkesin bildiği boardgamegeek adlı site, bu işin imdb'si. 15 binin üstünde oyun var şu anda ve her geçen gün yenileri ve daha kalitelileri ekleniyor (güncelleme: 2021 itibariyle 20 bini geçti. gelişimi takip etmek için silmedim, 3 yılda 5 bin oyun eklenmiş.). sona ekleyeceğim listeye bakarsanız monopoly bu listenin en kötü 10 oyunu arasında. neler oynadığımızı siz anlayın.

    son zamanlarda bizde de canlanmalar var. ben de yaklaşık 2015'ten beri yeni nesil kutu oyunlarıyla ilgileniyorum. kendimce yorumlarımı ve tavsiyelerimi ayrı bir entry'de toparlayacağım, var olmayan oyunların da başlıklarını açmayı düşünüyorum.

    peki oyunlara nasıl ulaşacağız? arkadaş çevremle, oyunları neotroygames.com sayesinde almaya başladık. daha sonra amazon.com ve özellikle kampanya zamanında amazon.de üzerinden oyunlar getirttik. (güncelleme: şu an amazon'dan oyun getirmek aşırı pahalı). tabii ki bütçe olarak zorluyor bu şekilde 100 liradan aşağı mal etmek çok zor. (güncelleme: 100 liraya oyun kalmadı. 400-500 standardımız oldu, üst sınır yok). neotroy o açıdan çok iyi oldu, hem türkçeleştiriyorlar hem de uygun fiyatlara alabiliyorsunuz. almayayım sadece oynayayım diyenler için daha güzel fırsatlar var. ankara'da da vinci escape & board game cafe'de epey bir miktar vakit öldürdük. bildiğim kadarıyla istanbul, izmir ve eskişehir'de de bu konseptte cafeler var. orada yaşayan arkadaşlar derlerse daha iyi olur. lafı daha fazla uzatmadan linkleri ekliyorum.

    (bkz: boardgamegeek.com) kutu oyunları imdb'si. en iyi oyunlar listesi
    oyunların puanlarının yanı sıra, kaç kişiyle oynanabileceği, oyun süresi, zorluk derecesi gibi bilgiler var. her oyuna ait forumda birçok içeriğe ulaşılabiliyor.
    en iyi oyunlar reddit listesi

    ingilizce sınırsız sayıda içerik var, türkçe içerikler de çoğalıyor ama oyun öğrenmek için ingilizceniz varsa youtube'da her türlü kural anlatım ve inceleme videosuna ulaşabilirsiniz. 3 tane en beğendiğim kanalı ekliyorum.
    (bkz: watch it played) rodney smith abimiz en güzel anlatanlardan biri. matematik bilmeyene yks'de 40 net yaptırır.
    (bkz: rahdo) anlatıp oynayarak güzelce öğretiyor. youtube kanalı
    (bkz: tom vasel) dünya tatlısı adam. iki arkadaşıyla yürüttüğü youtube kanalı

    (bkz: melodice) kutu oyunlarına uygun müzik listeleri bulabileceğiniz bir site.

    -ankara'daki kafeler:
    (bkz: da vinci board game cafe) 200 küsür oyunları mevcut. kesinlikle deneyin. (2023 itibariyle 500 küsür oyuna ulaştılar. bahçelievler'e ek olarak neorama'da 2. şubelerini açtılar.)
    (bkz: misthios store) cinnah'ta.
    (bkz: sauron board game & coffee) eryaman'da.
    (bkz: bam cafe) ümitköy'de.
    (bkz: pegasus oyuncak) buranın da ankara şubesi mevcut. neotroy oyunlarını ücretsiz deneyebilirsiniz. daha çok magic ve warhammer oynayanlara yönelik frp cafe.
    (bkz: hypatia kütüphane & cafe) kızılay'da, neotroy oyunları mevcut.
    (bkz: ulson cafe) altındağ'da, şimdilik sadece cumartesileri.

    -istanbul*:
    (bkz: goblin cafe) caferağa, kadıköy
    (bkz: periwinkle xl board game cafe) neotroy'un yeni mekanı, bakırköy'de
    (bkz: game gallery) bahariye, kadıköy
    (bkz: pegasus oyuncak) merkezi beşiktaş'ta
    (bkz: kiddie home) kozyatağı'nda daha küçük yaş çocuklara başlangıç seviyesinde kutu oyunları satıyor.
    (bkz: board game zone) esenyurt'ta
    (bkz: grimdark) (moda, kadıköy)*
    (bkz: gizli bahçe game zone) kadıköy

    -izmir
    (bkz: d20 masaüstü oyun kulübü)
    (bkz: meeples & peoples)

    -eskişehir
    (bkz: meeple board game cafe)

    -tekirdağ
    (bkz: nakavt burger & board game cafe)

    -antalya
    (bkz: lorien coffee)

    -kayseri
    (bkz: lava coffee)

    -türkiye'den oyunları alabileceğiniz siteler*
    (bkz: neotroygames.com) en başarılısı. yurt dışındaki oyunların lisansını alıp türkçeleştirerek uygun fiyata satıyorlar. üretimleri de çok kaliteli. bu konuda ülkemizde öncü.
    (bkz: goblin cafe) 2021 itibariyle türkçe lisans işine girdiler. kalburüstü oyunlarla güzel bir giriş yaptılar, devamı gelecek. buradan

    onun dışında bazı oyunlar d&r'larda da yer almaya başladı. codenames bunlardan biri. zerens oyunları da gelmiş. neotroy oyunları arkadaş kitabevi ve nezih'lere gelmiş, satış noktalarından bakabilirsiniz.
    güncelleme: neotroy oyunlarının bazıları idefix üzerinde de mevcut, arada indirimler oluyor.

    anne.com.tr genellikle çocuklara yönelik zeka oyunları var ama kutu oyunu olarak dixit ve kingdomino oyunlarının türkçe lisanslı versiyonları mevcut.

    -zamanın ötesine gidenler
    biguen türkçe lisans işine girmişti, ne yazık ki bahsettiğim sebeplerden dolayı bu trenden ayrıldı.
    (bkz: puhu games) yeni açıldılar, yolları açık olsun. güncelleme: maalesef kapandı.
    (bkz: kertenpelex.com) buradan da eski yuma ve benzeri yerel oyunları bulabilirsiniz.* güncelleme: hiçbiri kalmamış.

    -facebook grupları
    board game türkiye facebook grubu hobiye giriş yapacaklara kesinlikle tavsiye ederim.
    board games türkiye benzer şekilde.
    bunun dışında fiyatlar uçuk seviyeye geldiği için 2. el oyun piyasası oldukça gelişti. 2 tane facebook grubu var. board game takas ve satış ve board game sales - turkey
    online kutu oyuncuları platformu online oynama deneyimi pandemi döneminde oldukça önem kazandı.
    ankara, istanbul, antalya gibi şehirlerin board game enthusiasts grupları var. yerelde oyun buluşmaları, turnuvalar için katılabilirsiniz.

    -türkçe içerikli youtube kanalları
    masa üssü
    online kutu oyuncuları
    board game lovers tr
    kutu oyunu falan
    masa başı
    studio gizo
    meepublic
    neotroy ve goblin kanalları.
    unuttuklarım alınmasın, mesaj atın.

    -türkçe podcast
    (bkz: saat yönü podcast) spotify
    (bkz: zincirsiz podcast) youtube

    -twitter
    ihsan yeniçeri

    -online board game platformları
    boardgamearena en kullanışlısı.
    yucata.de arayüzü kötü, oyunları daha iyi, euro game ağırlıklı.
    boiteajeux.net benzer şekilde
    board game play yeni açıldı, içeriği kısıtlı.
    bunlar tamamen lisanslı ve ücretsiz. bunun dışında steam veya mobil mağazalar üzerinden oyunların resmi uygulamalarını edinebilirsiniz. mobilde pahalı ama steam'de daha uygun fiyatlar.
    tabletopia ve tabletop simulator başlangıç için önermem, çünkü oyunu bilen birinin oynatması gerekiyor. tabletopia yine lisanslı içerik ama tts'de korsan sürümler de olabiliyor.
    burayı anlamadım bir de izleyeyim diyenler

    -yurt dışından alışveriş için öneri yazmayacağım. çünkü güncelliğini her an yitiriyor. kur çok yüksek, kargo ücretleri zamlandı. ayrıca şanslıysanız %18-20 gümrük vergisi var. daha fazla vergi çıkma riski var, gümrüğe takılma gibi riskler var. bunları içine girdikçe ayrıntılı öğrenirsiniz. başlangıç için tavsiye edemem. mesaj atabilirsiniz.

    -türk yapımcılar
    (bkz: tunca zeki berkkurt) ihtilal ve ittifak adlı iki türk oyununa sahip. serinin 3. sü inkılap yolda.
    (bkz: tca games) incorporated ve alchemistry türk yapımcılardan ingilizce oyunlar.
    (bkz: parley) yine türk yapımı ingilizce bir oyun.
    (bkz: arif nezih savı) sinners oyunu neotroy'dan çıktı.
    (bkz: zerens) biraz daha genele hitap eden oyunlar üreten türk firma.
    (bkz: arvis games) board royale oyunları kickstarter'da 200 bin dolar fonlandı.
    (bkz: meetingames) onur & sena şencan
    (bkz: elemental) 2011 yapımı kart oyunu

    (bkz: goblin cafe) yeni oyunları hazırlık aşamasında.

    -diğer türkçe içerikler
    meepublic tamamen board game odaklı türkçe içerik.
    masadaoyunvar yapım aşamasında.
    (bkz: kahramangiller) burdan tek içeriği bu değil ama kutu oyunları içeriği de hayli geniş.
    (bkz: geekyapar.com) aynı şekilde

    eksiklerim olmuştur. aklıma geldiği şekilde özetledim. mesaj atarsanız ekleme yapabilirim. kutu oyunları kültürünün ülkemizde yaygınlaşması dileğiyle, iyi eğlenceler.

    edit: so far so good so what izmir ve istanbul için öneriler gönderdi, teşekkürler.

    edit 2021: içerikler güncellendi.

    edit 2022: ufak güncellemeler.

    edit 2023: ankara'ya yeni açılan cafeler eklendi.

    edit 2024: tekirdağ, periwinkle, game gallery, antalya, kayseri

  • londra'da yaşayan bir illustrator. çizimlerinde genellikle modern zaman eleştirileri yapıyor. çalışma hayatı ve büyük paralar için herkesin birbiriyle mücadele etmesinden ve tüketicilikten dem vurur.

    tüm bunların yanında sosyal medya'ya da giydirmeden edemiyor. çizimlerinde sosyal medyayı da zincir gibi görür ve bir nevi insanı tutsak olarak betimliyor.

    popüler kültür ve tüketicilik üzerine yaptığı eleştirilerin yanında kendisi birçok büyük şirkette çalışmış buna çizimlerinde eleştiri konusu yaptığı coca cola da dahildir. bıkmış adam.

  • atılan tweet yüzünden çıkarılması yapılabilecek en hafif şeydir. hiç çaresiz kalmamış gibi insanları sırf ideolojisi yüzünden yaftalar veya suçlarsanız insanlar da tepkisi koyar. bitaksi'yi bu eylemi için kutlarım.

    dipçe: düşünce özgürlüğünü savunan yazarlar bana mesaj atıp küfrediyor. ben kurumsal bir firmada calısan biri değilim. sıradan bir insanım. biografisine calıstıgı yerin adını yazıp belki de zamanında o şirketten taksi kullanmış eski müşteriye böyle şeyler söyleyen bir adamı savunmak bir teröristi savunmaktan farksızdır.

  • arkadaşlar bu yazılı olmayan kuraldır.

    şampiyon olduysan kendi semtinde eğlenirsin. rakip takımın semtinde eğlenemezsin. beşiktaş'ta, kadıköy'de bu kutlamayı yapamazsın. bu budur. sen şimdi trabzonspor taraftarı olarak bağdat caddesinde şampiyonluk kutlarım dersen senin oradaki amacın şampiyonluk kutlamak değil gövde gösterisi yapmak. bunu da sana yaptırmazlar. yapamazsın yani. etik değil.

    not: beşiktaş.

    edit: trabzona mı gidelim mesajları alıyorum.

    bağdat caddesine de gitmeyiver bir zahmet. istanbul'da semt mi bitti?

  • tipik bir jarmusch işi. bol müzikli, kasvetli ve durgun. eleştiriye geçmeden önce filmin ele aldığı mesele üzerinde durmakta fayda var. yönetmenimiz, popüler kültürün kendine meze ettiği vampir genre'sı üzerine adam ve eve adlarında iki aşığı yerleştirmiş. gece yaşayan vampirler üzerinden de bir sanatçı-bilim insanı eğretilemesi kurmuş. fena bir eğretileme sayılmaz zira, gündüz uyuyup gece üreten toplumdan izole bohem sanatçı tanımı ile vampir metaforu birbirine güzelce uymuş, hatta metaforu da geçip organik bir işlerlik kazanmış. lakin rahatsız eden nokta, tarihteki tüm büyük adamların tarihsiciliğin acımasız vuruşuyla ortak bir sepetin içine atılması, sonra da yaratılan hale ile özdeşleşilmesi, ve böylece bohem varoluş sıkıntısına bir meşruluk kazandırılması.

    eve'in baktığı duvardaki isimlerden bazıları şunlardı: baudelaire, poe, tesla, kafka, bach, wild, twain, bunuel, shelley, burroughs, duchamp, wagner, keaton, mevlana.* sayısız büyük adam ve kadın. ve ortak noktaları adam'ın soylu yalnızlığına meşruluk sağlamaları öyle mi? "schubert'e x besteyi ben verdim." bu sanat eserlerini beraber yarattık fakat 21.yy insanı bu inceliklerden pek anlamıyor ve biz 21.yy bohem elitleri olarak artık şu soylu yalnızlığımızla beraber acı çekiyoruz.

    diğer bir deyişle, tüm dünyayı zombiler* istila etti ve geriye de bir avuç vampirden* başka bir şey kalmadı. bu noktada adam'in yaşadığı şehir olarak, batık ve hayalet kent detroit'in seçilmesi iyi bir tercihtir. yine eve'in şehri olarak da zamanında beat kuşağının da yolunun kesiştiği tangierin seçilmiş olması manalı, hatta otobiyografik bir tercih. ve belli ki o duvardaki resimler adam kadar jim için de bir anlam ifade ediyor.

    filmde önceki filmlere de göndermeler var. örneğin şu tesla muhabbeti coffee and cigarettes'te de geçmişti. oradaki çocuk free energy olayından bahsetmişti, adam'ın bahçesine kurduğu düzenek de buna benzer bir şey değil mi? petrol yerine su probleminin çıkacağı üzerine tartışma ise -bizzat detroit şehriyle alakalı olmakla birlikte- broken flowers'da ikinci sevgilinin evine gidildiğinde mevzu bahis edilmişti. benzer şekilde bu filmde de arabada bahsi geçiyor.

    filmde kitle kültürüne dair doğrudan bir eleştiri yok, diğer bir deyişle film ötekilerin yoz hayatlarını göstererek bu sorunsalı merkezine almıyor. filmin durduğu nokta "kitle kültürü vardır, ve biz bundan rahatsızız" seviyesinde. adam, sürekli şu evinin önüne gelen rock'n roll'cu çocuklardan sitem ediyor. fakat onları derinlemesine de sorgulamıyor. sadece kendi yaşam alanına girmelerinden rahatsız. bunun yanında zaten, modernizmin içinden çıkan ve ona karşıt duruş sergileyen romantizm akımı gibi, bu bohem vampirleri de karşı kültürün neresine yerleştireceğimiz belirsiz. zira, adorno değilseniz, kitle kültürünün bir şekilde içindesinizdir. burada karşı çıkan da, destek atan da; her şey iç içe geçmiştir. neyin dışarıda, neyin içeride olduğunun net bir sınırı yoktur. yapılabilecek yegane şey, işte, bilal'in mekanında dama oynayıp nargile içenlere soğuk bakış atıp, evde partnerinle satranç oynamaktır.

    popüler ve kitlesel olana nefret ile büyüsü bozulmuş bir dünyada halen büyü yapılabileceğine duyulan inanç arasında gidip gelen, bohem sanatçının çaresiz bir filmi olla. elbette godard vari, bir geçmişe saygı duruşu, anma da yok değil. filmin finali ise filmin adına referans yapıyor. tutkuyla öpüşen iki aşık ile kan bulamazlarsa ölecek olan adam ve eve'i görüyoruz. son karede ikili aşıkların üzerine yöneliyor ve film bitiyor.
    puan: 7.9

  • buradan hepsine seslenmek istiyorum; bütün mavi ve yeşil gözlüler objektife iyice girin tamam mı la.. iyice yapıştırın yüzünüzü makineye aferin. yoksa allah korusun anlayamayız renkli gözlü olduğunuzu..