hesabın var mı? giriş yap

  • bir cafede kalabalık bir arkadaş güruhuyla otururken, peder beyden gelen
    "evde sular yok,kakan varsa okulda yap" mesajıdır. tabi yarılmam üzerine telefona bakan arkadaşlar da kahkahayı basarlar. aile yapım sorgulanır, okulda sıça sıça zengin oldunuz geyikleri döner.
    eve gittiğimde mesajın ilkokul öğrencisi biraderden geldiğini öğrenip,böyle bir babam olmadığı için rahatlayıp, biraderin espri anlayışını takdir ederim.

  • cok kotu, gercekten cok kotu. bunun irkcilikla ya da dusmanlikla ilgisi yok. malesef biz daha kendine yetemeyen bir ulkeyiz, bir baska ulkenin insanina kol kanat gerecek gucumuz yok. demokrasimiz ciddi darbe almis, yarali bir demokrasi, insan haklarini dogru duzgun savunan, uygulayan bir millet de degiliz. o yuzden bu insanlar kacak gocek isler yapmaya devam edecek, turkler de bunlara iyiden iyiye dis bileyecek. suriyelilerin simdilik sesi cikmiyor turklere karsi (bildigim kadariyla), biraz daha palazlansinlar, artik gocmenlik, siginmacilik bitti, biz de burda yasiyoruz, calisiyoruz demeye baslasinlar, onlar da olay cikartacaklar, kendilerine haksizlik yapildigini iddia edecekler ve karsilikli saldirilar baslayacak. milleti birbirine kirdiracaklar.

  • dünyadaki en ucuz işçiliğe sahip ülkelerden çin, türkiye'de fabrika açıyorsa, işçileri hangi şartlarda çalıştıracaklar merak ettim.
    bari biz de suriyeli çalıştıralım da ucuz işçilikception olsun

    aylar sonra gelen edit: çok kötü şartlarda çalıştırıldıkları ve sendikaya üye olanların kovulduğu yönde haberler geliyor. şaşırmadık

  • - haci senin kardesin nereyi kazanmisti?

    - izmir dokuz eylul

    - hadi be, vay anasini satayim, artik 4 sene boyunca varya sikisten basini kaldiramaz.

    - ..... ( kisa bir sessizlikten sonra)

    - pardon senin kardesin kiz miydi, erkek miydi?

  • asla asla deme diye boşa dememişler....

    12 senelik kilo alma sürecinin sonunda 1,65'lik boyla 130 kg'ı görünce bir süre görmezden geldim, kabullenmek kolay değil ne de olsa. tüp mide ameliyatlarını araştırdım, insanların nerelerden ne noktalara geldiklerini gördüm; gördüm ama karşılığında nelerden vazgeçtiklerini de... hayatında bir kere bile diyetisyene gitmemiş birinin bunu denemeden ameliyat olmasının korkaklıktan başka bir şey olmadığına karar verdim. buna bir de kadın doğum doktorumun, "birazcık kilo ver ben seni bu şekilde de anne yaparım" demesi noktayı koydu. ayşegül bahar'ı buldum, ya da o beni buldu. toplamda vermem gereken 50 kg yağ ve tonlarca suyum vardı; kendime bunu nasıl yaptığımı sordu, anlattım.

    5 ağustos-14 kasım arasında 30 kg verdim, bunun 21'i yağ. nefes alabiliyorum, yürüyebiliyorum, uyuyabiliyorum... sadece güzel şeyler yemek, mide ağrısı çekmeden bir yemeği sonlandırmak, mide kazıntılarından kurtulmak, "insani" bedenlere geldiğin için giyecek kıyafet bulabilmek, seni hiç zayıf görmemiş ve olduğun gibi sevmiş kocanın geçirdiğin değişimle sana bakışlarının değiştiğini görmek, etrafından hep olumlu yorumlar almak ama bunlardan ennnn önemlisi bütün kan değerlerinin düzelmesi..... henüz yolun yarısında karşılaştıklarım bunlar; daha gidecek bir bu kadar daha yolum var ama öyle güzel bir süreçten geçiyorum ki bundan vazgeçmeye hiç niyetim yok. 60'ta görüşmek üzere *

    edit: toplamda 70 yaptık :) son 7... entrymi görüp bana yazan, destek olan, beni yalnız bırakmayan tüm yazarlara selam olsun; mesajlarda dediğim gibi "umut hep var!"