ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
40 yaş üstü kadınların nezaketsizliği
-
öncelikle allah belamı versin ki ben de böyle başlık açtım. ama böyle leş başlık açana değil açtırana bak. örneklemim +40 teyzeler. ve hatta utanarak türbanlı teyzeler bu gözlemimde başı çekiyorlar.
bir değil iki değil artık içimde tutamıyorum. yol verirsin yüzüne küfretmişsin gibi bakar, yer verirsin bakar. yere markette bir şey düşürür onun yerine sen koyarsın rafa, o sadece bakar. kapı tutarsın, bakar. öküz gibi bakar.kasada senin önüne geçer. hastanede önüne atılır, sıra falan neymiş asla, sallamaz.
yeter yeter. sen kimsin? terbiyesizliğini geçtik, nezaket görünce bir ağzından teşekkür ederim çıksın.
suud zindanlarında tutulan türk akademisyen
-
aslinda seriat konusunda derin tecrübe kazaniyor. geldiginde daha iyi hocalik yapabilir bu sayede.
tuğçe kazaz'ın yazacağı kitaba isim önerileri
-
(bkz: dinler tarihim)
türgev'in 400 bin kişilik üniversite projesi
in turkey we ride camels and speak arabic
erkek çocuğa dedenin isminin konulması
-
saçma sapan bir gelenektir. hukuken de karışıklıklara sebep olur. zira evlilikle değişmediğinden soyad da aynıdır. staj yıllarımda bir davaya denk gelmiştim. duruşmalı bir idare yada vergi mahkemesi davasıydı.
aile komple davacı.
şu dedenin ismi verilmesi geleneği bir yerde kırılmış ailede ve çocuklardan birine babanın ismini vermişler. sonra dedeler de aynı isim döngüsüne girmiş. velhasıl ailenin erkeklerinin neredeyse hepsinin ad soyad aynı. hakim duruşma boyunca kafayı yedi. beyan alacak yanılmıyosam soyad mümin'di. celal mümin. hangi celal mümin? celal mümin oğlu celal mümin.
adama diyo ki kaç çocuğun var. 3 tane. isimleri ne? celal, celal, biri de allahtan kız olmuş. neden isimlerini aynı koydun? birine babamın ismini diğerine dedemin ismini koydum diyo.
velhasıl hakim kimin kim olduğunu çözemedi. zaten katip de bişeyleri yanlış yaptı. sinirlendi bi sonraki duruşmaya erteledi ifadeleri.
not: henüz tc kimlik no yoktu, mahkeme salonunda pc ve printer değil daktilo vardı.
hıçkırık geçirme yöntemleri
-
normalde aklımızın ucundan geçmeyen; ama bir kere başlayıp da geçmek bilmeyince internette fellik fellik aradığımız çözümlerdir ki; ben de işlediğine birebir tanıklık ettiğim iki yöntemi anlatayım. mantıklarını sorgulamadan uygulayalım:
1. hıçkırık sahibi, iki parmağı iki kulak deliğini hava almaz şekilde kapatırken ikinci bir kişi dolu bir bardak suyu kendisine hızlı bir şekilde içirir. son yudumu aldığında hıçkırık geçmiştir.
2. iki elinizin işaret, orta ve yüzük parmaklarını kapatmış olduğunuz gözlerinizin üzerine, göz boşluğuna denk gelecek ve parmak uçlarında göz yuvarlaklarını hissedecek ve acıtmayacak kadar sert şekilde bastırarak 1-2 dakika bekleyin. (tam 2,5 saat süren bir hıçkırığı, internet araştırmalarından eriştiğimiz bu metodla geçirdik)
volvo'nun saatte maksimum 180 kilometre uygulaması
-
(bkz: makasçı kekolar öfkeli)
27 ekim 2014 tsk'nın çok sert açıklaması
ayna şakasını türkiye'de yapmak
-
ikinci videodan çıkan sonuç gerçekten vahim.
ancak ben şakayı yapan arkadaşların iletişiminde de bir sorun olduğunu düşünüyorum.
orjinalinde, "arkanızdan gelen kızların ne kadar güzel olduğunu farkettiniz mi?", "arkanızdaki çift sizce de çok uyumlu değil mi?" gibi iltifatlar hoş ve naif bir ses tonuyla söylenirken, türk versiyonunda söylenen "dünyanın en güzel/ dünyanın en karizmatik..." gibi ifadeler dalga geçiyormuş izlenimi uyandırıyor.
ilkinde güzelliğinizin farkına varın gibi bir sosyal mesaj veriyorken, ikincisi fazla abartılı bir yaklaşımla "hadi lan oradan" cevabını hak ediyor.
aynı deneye maruz kalsam, ilk yaklaşıma gülümseyip teşekkür edecekken, ikincisine, "bu mu lan dünyanın en karizmatik adamı" cevabını yapıştırırdım.
dönüp bakmaya tenezzül bile etmeyenlere ise diyecek bir sözüm yok.