ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
murphy yasaları
-
eger du$man menzilindeyse, sen de onun menzilindesindir..
görücü gelmesi
-
dun kahve icmeye iki kadin geldi annemlere. komsuymusuz da tanismaya gelmisler. neyse tanistik hos bes, teyzenin bir oglu varmis, avukatmis, hic evlenmemis filan falan anlatti da anlatti teyzem, baktim annemin gozler guluyor, "aman kismet iste, olur ama gec olsun guc olmasin" diyor bana bakip.
neyse teyzeler kalkti, giderken mutlaka bize gelin diye soz aldi, hos bes ettik gittiler.
annem direk hayirli kismet moduna gecmisken, kadinlardan biri geri geldi. teyze yasliliktan artik bunamis, yanindaki hemsiresiymis, oglu da evli. bizim kismet gelemeden yalan oldu.
gorucunun bile sahtesi geliyor ya bana, hayattaki sansimi daha net anlatamazdim.
erkan petekkaya
-
neden bilmiyorum ama kendisinde çok pis karısını aldatan orta boy işletme sahibi tipi var. sonradan parayı bulmuşlardir bunlar. bmw ye falan binerler, arada bayi toplantısı ayağına taylanda gürcistan'a falan giderler.
abi aynı ya, aynı tip.
30 kasım 2020 haftaiçi sokağa çıkma yasağı
-
kötü oldu bu.
gece 3'te dışarıda otobüs duraklarını yalama aktivitesine ara vermem gerekecek.
evde hırsız varken yapılması gerekenler
-
bulduğunuz yerde öldürün. sonra yatağı öldürdüğünüz yere taşıyın.
mutfakta öldürürseniz yer yatağı yapın.
sözlükçülerin bir daha gitmem dedikleri mekanlar
-
(bkz: davos)
üst soy bilgisinde rastlanan tuhaf isimler
-
"şirin "
isim garip çünkü büyük büyük dedemin ismi. teknik olarak soyum şirin baba'ya dayanıyor.
duvara yumruk atıp acil serviste ağlamak
-
haşin erkeklerimizin düştüğü komik durum.
1,5 ayda 8-10 kez şahit oldum bu olaya. hepsi de kız arkadaşına sinirlenmişti.
niye duvara, dolaba vs yumruk atıyorsun? git yüzüne su çarp, 10'a kadar say ne biliyim bir sakinleş. orada artistlik yapacaksın diye değer mi?
hayır yaptın bir artistlik koşarak acile gelmek ne demek? asıyordun, kesiyordun demin.
hadi kendin geliyorsun bari kız arkadaşını getirme. ona niye gösteriyorsun bu durumunu? yaptın bir eşeklik getirdin ağlama bari.
aman da benim minnoşumun eli uf mu olmuş?
not: çaktırmayın birazdan sağı solu yumruklayıp acile düşmeye başlarlar.
edit: etik mi? hasta adı verdiğimi hatırlamıyorum.
doktorum veya hemşireyim; erkeğim veya kadınım bunlar neyi değiştirir ki? sen yine aynı sen boş ver çok takılma böyle şeylere.
gelen mesajlar üzerine edit: yaklaşık bir 10 kişi özelden kendi hikayesini anlatıp bana kezban dedi. anlaştılar mı? arkadaşlar mı anlamadım.
sanırım insanların beni kezban olarak nitelendirmesindeki anahtar cümlem bu: "aman da benim minnoşumun eli uf mu olmuş?"
ama bu cümlede cinsiyet belirten bir şey yok bence. "minnoş" kelimesini sadece kadınlar kullanacak diye bir şey yok. ben yolda hafif sekerek yürüyen bir kedi yavrusu görünce de kan alınan bir bebek ağladığında da aynı tepkiyi veriyorum. bunda bir tuhaflık göremiyorum.
edit 2: arkadaşlar bu şekilde acile gelen insanları "röntgen çalışmıyor" diye geri yollamıyoruz. hepsi diğer hastalar nasıl tedavi oluyorsa sıradan rutin işlemlerle tedavilerini olup gidiyorlar. ne kadar denk örnekler tartışılır ama bu şişeyle de gelse böyle oluyor, kolunda jilet iziyle de gelse böyle oluyor.
mecburi edit: ulan bu başlık altında kız sanıp asılmak ne demek!
herkes rahatlasın erkeğim.
ihsan oktay anar
-
“benim asıl kimliğim yazarlık değildir. yarın belki bütün elyazmaları, notları, kütüphanemi terkederek ortalama bir kemancı olmaya çalışırım. fakat kemana da bağlı kalamam. yani bir insanın kendini yazar, öğrenci, genel müdür kimliği içine sıkıştırmasını ve bununla kıvanç duymasını anlayamıyorum. dünya o kadar büyük ve seçenekleri o kadar fazla ki keman çalmak bize zevk veriyorsa niye yazar olarak kalalım, bu dünyaya eğlenmeye geldik.”
(bkz: e dergisi)
fakirler ölsün porsche'tan selamlar
-
emniyet kemeri takmadığı için arabanın özellikleri çalışmıyor (radyo da buna dahil) ama bunu bile bilemeyecek kadar cahil bir kızın videosu.
cahil de geç olum ya
aliexpress'ten ıvır zıvır alınan yıllar
-
türk halkının telefon kılıfı, ekran koruyucu, v.b. ürünleri 1 dolardan aşağıya hatta çoğu zaman 50 centten aşağıya aldığı yıllardı. sonra berat albayrak içinde ne olursa olsun gümrükten geçen her kargoya vergi koydu. türk halkı şimdi de o 1 dolarlık telefon kılıflarını kullanıyor ama artık 3-5 liraya doğrudan çin'den alamıyor, aynı ürüne 100 lira vererek aradaki ithalatçı firmayı zengin ediyor.