• tam anlamıyla bir başyapıt, hayatta insanın başına gelebilecek en tuhaf saatler. 2009 bitmek üzereydi ve çoğunlukla zor zamanlarla geçmişti. meğerse tanrı en zevklisini en sona saklamış.

    babamın çok eski ve sevdiği bir arkadaşı hem geçmiş olsun demek hemde beni görmek istediğini belirtmişti. ailecek olayla ilgili ne kadar kötü espri varsa yapılmış kimse gülmemiş sinirler gerilmişti. dün beklenen telefon gelmiş gerilen sinirler sessizliğe dönüşmüştü. bu sabah bir telefonla daha irkildik, görücülük kurallarına tamamen ayrıkı bir hamle ile öğleden sonra geleceklerini bildiyorlardı. ev toplandı, annem gidip hazır birşeyler aldı. elektrikler kesildi kendim bişey yapamadım diycem dedi. annem yemin etse başı ağrımazdı çünkü 2 kere elektrik gidip gelmişti.

    babamla ingiliz asilleri gibi salonda birer koltuğa çöktük ben kitabımı o gazetesini aldı. annem içeri girip kızın erkek arkadaşı var dedik yüzsüz mü bunnar tarzı bişiler söylemeye başlamıştı ki babam kız ayrıldı ondan diyiverdi. görücüler daha gelmeden olay patlamıştı. annem gözlerinden ateşler çıkararak seni verelim de bunlara gör bakalım sen evde kalcan kimseyi beğenmiyosun baladına başlamıştı ki en sevdiği eser kapı zili ile yarıda kesildi. görücüler kapıda belirmişti, kısmetimi ilk o anda gördüm.

    aman allam tam bir erkek güzeli bir prensesti. elleri manikürlüydü. keşke bende uyuz uyuz need for speed oynıcama gidip manikür yaptırsaydım zira onunkiler else benimkiler toynak gibi duruyordu. sesi biraz kısık çıkıyordu. hastamısınız geçmiş olsun dedim. anneciği yani müstakbel kayınvalidem " hiç hastayım demez benim oğlum evdeki ilaçlarla iyileşmeye çalışıyormuş babası dün aldı doktora götürdü bişeyim yok benim diye diye gitti vallahi" dedi. 27 yaşındaki oğlanın 7 yaşındaki kuzenim gibi babası taraından doktora götürüldüğü fikri buz gibi sessizlik yarattı. babam hemen gülümsedi hasta değil tabii canım at gibi maşallah diyiverdi.

    ööle bi bakakaldık. kayınvalidem büyük gelininden dert yanmaya başladı. çok hanım çok iyi bir kız yanlız eli çok ağar diye dertleniyordu, sonra gözleri bana kaydı hep cıvıl cıvıl fıkır fıkır bir gelinim olsun isterdim nazocuk gibi dedi. lan acaba dışardan nası görünüyorum dedim içimden. cıvıl cıvıl fıkır fıkırsa alıcıyı tamamen yanıltıyordum zira cıvıllığın ve fıkırlığın yanımdan geçmişliği yoktu. kadının bu cümlesi babamı daha da mest etti. bu cıvıl ve fıkır sıfatları bu ayın yeni malzemeydi onun için.

    mutfağa gittim çay koydum annem gelip naptın sen daha börekler kızarmadı çaylar buz gibi olcak dedi. dök hemen geri diye emretti börekte yemeği versinler diye çemkirdim. git içeri tamam ben yaparım dedi. içeri geçtiğimde kısmetimin meslek seçimi anlatılıyordu. annesi seslendimeyi yapıyor, o da baş hareketleri ile hikayeyi doğruluyorudu. ailesi avukat olmasını istemişti ama o " anne bu iş yalancı işi ben yalan söyleyemem" cümleleri ile işletme okumak istediğini belirtmişti. o an içimden oha demiştim annemlerin yüzüne bi baktım acaba dışımdan mı dedim diye düşündüm. etraf sesizleşmişti. babam hemen eski günlerden konu açtı, annem pasta böreğe gömüldü.

    sigara içmeye odama geldim. benim ortadan kaybolmamla kahramanlık hikayeleri bitmiş sohbet biraz normal standartlara girmişti. annem nota vermek üzere odama geldi, hemen salona dedi. gitmezsem diplomatik ilişkilerimiz bozulacak bi kaç gün birbirimizi tanımayacaktık ve tatsızlık olacaktı. babamdaki destek hattı hemen devreye girdi ve kusura bakmayın bizim kızda sigara içmese ölür yüz kere bırak dedik laf dinletemedik dedi. annemin yüzü en az iki gün yemek yok size diyordu. bu sefer gerçekten kızmıştı.

    o dakka itibarı ile benim gibi bir gelin istediklerini belirten cümleler azalarak bitti. içimden al sana sigaranın bi faydası daha ne bırakçam be diye kendimi gaza getirdim.25 bardak çay içtikten sonra gene geleceklerini ısrarla belirten cümlelerle gittiler. içimden kütüphanenin yanındaki boş şarap şişesi koleksiyonu da gösterseydim dedim.

    annem hiç utanmıyorsunuz dimi adlı klasik eserine giriş yaptı. babamla ben kedi gibi sindik en masum bakışlarımızı takındık. sonra annem aman be kızım tamam hadi bi dahakine de o pis şişe koleksiyonu gösterirsin dedi. annem düşünce okuyan yarı zamanlı bir kahindi ve bizi seviyordu napsındı.
  • bu devirde hala varmış böyle bir şey. şaşkınlıklar içindeyim. neymiş eve gelmek isteyene gelme denmezmiş. daha neler, daha neler. isteyene vermemek olmaz deyin de tam olsun bari.

    kız annesinin cevabı da daha bi ilginç; bizim kızımız öyle bi kız değil. **
  • bana olmaz diyordum, olmuş. demek ki gerçekten kocaman oldum artık...

    aslında o kadar garip hissettiriyor ki insana kendini bu durum. yani kuzenlerim için gelen görücüleri ve benim söylediğim lafları dün gibi hatırlıyorum, onlar evlendi çocukları oldu...

    ve ben bu durumun rezilliğinden ve saçmalığından bahsediyordum, insan eşini kendi seçer ve beğenirdi diye klasik bağımsız kadın edebiyatı yapıyordum. böyle bir şey yaşıma gelmeyecek falan diye de çevremdekilere tembihliyordum. tabii ki çok sevgili akrabalarım bunu çevreye yaymamışlar.

    geçenlerde annem "aa candy, noldu biliyor musun??" diye konuyu açtı, nereden bilebilirdim ki? anneanneme taa yaşadığı şehirde tanıdıklarından biri istanbul'da oturan bir banka müdürü oğlu olan kadın tarafından görücü göndermiş. artık nasıl bir ağları varsa bunların, facebook gibi sosyal ağlar falan yalan yani. neyse efendim, adam mı demeliyim çocuk mu bilmiyorum 28 yaşındaymış, çok da iyi huylu bir beymiş, bilmemne bankasının şube müdürüymüş, iyi bir işi varmış, düzgün bir kızla evlenmek istiyormuş.

    neyse anneannem münasip bir dille bizim kız okumaya devam edecek demiş; ama bir gururlanmış bir gururlanmış, anneme anlatmış, annem de bana aktarıyor.

    ben de gülüyorum... yani tabii adalet hanımın istanbullarda yetişmiş torunu çok uygun bir aday gibi gözükebilir; ama gözünüzü seveyim ya... ben, candy... siz sözlüktekiler nasıl biri olduğumu bilirsiniz, o iyi huylu adama gider miyim ben ya? kesinlikle adama kalp krizi veya sinir krizi geçirtirdim. ayrı dünyaların insanlarıyız sonuçta...

    neyse aslında mantıklı bir iş görücü usülü; çünkü size ve ailenize uygun birini bulmanız açısından daha sağlam bir yol da; ama benim gibi istisnalar varsa çok pis yatar o iş. sonra başınıza bela alırsınız...

    edit: yok tatmin etmedi beni bu kadarı.

    hani mesela düşünüyorum da oldu da ben bu adamla bir şekilde görüşüyorum falan. adam ilk önce kıyafetlerimi eleştirirdi herhalde. sonra benim kendini beğenmiş olduğumu düşünürdü, üstüne kendini satmak için yapacağı her harekete karşı bir misillemeyle karşılaşırdı. sonra biraz erkek olduğunu göstermeye çalışsa benim dişlerimle karşılaşırdı. üstüne benim snob zevklerimi görünce ve tabii yaşam tarzımı fiyaskoyla biterdi o görüşme...
  • görücü gitmeye göre görece güzeldir.
  • goremeden gitmesini sagliyorum.
  • bazen gorucu gelir ancak gelenlerin gorucu oldugundan sizin haberiniz olmaz.
  • bugün karşılaştığım olay. teyzem oğlundan daha iyisini bulamayacağımı iddia etti. ondaki özgüvenin yarısı da bende olsa keşke.
  • dun kahve icmeye iki kadin geldi annemlere. komsuymusuz da tanismaya gelmisler. neyse tanistik hos bes, teyzenin bir oglu varmis, avukatmis, hic evlenmemis filan falan anlatti da anlatti teyzem, baktim annemin gozler guluyor, "aman kismet iste, olur ama gec olsun guc olmasin" diyor bana bakip.

    neyse teyzeler kalkti, giderken mutlaka bize gelin diye soz aldi, hos bes ettik gittiler.

    annem direk hayirli kismet moduna gecmisken, kadinlardan biri geri geldi. teyze yasliliktan artik bunamis, yanindaki hemsiresiymis, oglu da evli. bizim kismet gelemeden yalan oldu.

    gorucunun bile sahtesi geliyor ya bana, hayattaki sansimi daha net anlatamazdim.
  • bu görücü gelme işini ne kadar da küçümsüyorsunuz ? yanlış bir şey yok bu olayda. unutmayın her erkek sosyal hayatta bir kızı beğendikten sonra ona açılacak daha sonra onu tanıyıp evlenme durumuna getirecek kadar becerikli olmayabiliyor. bahsettiğimiz görücü usulü eski nesil olan ise tamam ona bende ayarım. kızın kardeşini gösterip ablasının verildiği dönemleri ve yerleri bilirim ama şuanda görücü usulü bildiğiniz flört başlangıcının anne ve akraba tarafından başlatılma operasyonu gibi bir şey. görücü usulünü seviniz, görücü gelenleri dalgaya almayınız.
hesabın var mı? giriş yap