ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ağda yaptıran erkekler cehennemde yağda kavrulacak
-
ulan lazer epilasyonda acıdan hopladık yandık bir de cehennemde mi yanacağız?
sigara içeni öpmek kül tablası yalamaya benzer
-
-kül tablasını niye yalıyosun olum?
+sigara içen kızı öpmek kül tablası yalamak gibiymiş.
-çok yalnızsın de mi lan?
babanın koç annenin sabancı eşinin şahenk olması
-
batakta çiz. futbolda alllaaahııım goool. basketbolda yok artık lebron james.
bir düşünsene... ölsen cenazene gelecek çelenkler yüzünden türkiye çöl olur amk.
su istesen tsunami çıkar. acıktım desen avrupalıya yiyecek havyar kalmaz. yoruldum desen tüm masaj tekniklerinin anavatanı uzak doğudan türkiye'ye taşınır.
neyse...
abi poğaçanın biri kaşarlı olacaktı.
ekonomik krizden etkilenmeyecek sektör
-
din isleri. millet acliktan ölse de ne is yaptiklari belli olmayan o imamlar, hocalar kazanmaya devam edecekler.
(bkz: diyanetin 6 ayda 4 milyarlık bütçeyi bitirmesi)
yüzsüz yaratiklar.
yüksek tansiyonu tuz ile düşürme
-
alışılagelmişin dışında bir yöntemdir.
talebeyim, bir hastanın tansiyonunu ölçtüm, biraz yüksekti. hocaya durumu anlattım, tuz verelim dedi. “ama hocam” diyecek oldum, tuz ver oğlum benden daha mı iyi bileceksin dedi.
hemşireler bir kaşık tuz yalattı. 10 dakika sonra bir daha ölçtüm. hocam tansiyon daha yükselmiş dedim. bir daha tuz verelim dedi. ama hocam bütün kitaplarda diyecek oldum, en iyi ben bilirim bu işi dedi ve hastaya tekrar tuz verildi. hasta kıpkırmızı oldu, artık hastanın gözlerine bakamıyorum bile ama dayanamadım bir daha ölçtüm tansiyonu. tansiyon tavan. .
hocam hasta gidiyor dedim. artık eminim tansiyon ilacı verecek ya da en azından tuz vermeyecek. hayır bu benim yöntemim dedi. dünyada ilk kez ben uyguluyorum. daha çok tuz verin. gözlerime inanamadım. ama yine tuz verdiler. hastanın bilinci gitti, acilen bir şeyler yapmak lazımdı..
yaşlı bir insan gibi yaşayan genç
-
dışarıda olan işlerini bitirip kendini bir an önce eve atmak ister. ilişki olayının kasıntısına girmez. heyecanı yoktur, öyle sevinmek, şaşırmak gibi reaksiyonlar vermez. yemek yediği zamanlar en keyifli anlarıdır günün. gezmek, sosyalleşmek, yeni heyecanlar bulmaya aman kim uğraşack diyerek karşı çıkar. veya şartların istediği gibi olmayacağına kanaat getirmiştir.
kısaca üzerine ölü toprağı serilmiş bir gençtir. elini eteğini çekmiştir hayatın getirisinden. nasılsın sorusuna yuvarlanıp gidiyoruz diye cevap verir. kendisiyle ortak yönlerim mevcuttur.
gelmiş geçmiş en iyi on bir klasik müzik parçası
-
gelmiş geçmiş en iyi midir bilmem ama benim en sevdiklerim:
chopin: nocturne no.1 ın b flat minor, op.9 no.1
gabriel faure: elegie, op. 24
beethoven: symphony no.7 in a major op.92 - ıı, allegretto
wolfgang amadeus mozart: lacrimosa
tomaso albinoni: adagio
g.f. handel: harpsichord suite in d minor vol.2 no 4 hwv 437 sarabande
claude debussy: claire de lune
domenico scarlatti: sonata k.27
zbigniew preisner: les marionnettes - la double vie de veronique
erik satie: gnossienne 1
schubert: ave maria
bonus olarak da en sevdiğim ilahiyi bırakayım:
hildegard von bingen: o euchari in leta via (orjinal)
rebecca nelsen versiyonu:
hildegard von bingen: o euchari in leta via
12 yıl önce 200 bin tl olan ekmeğin 1 tl olması
-
2000000000 tl olan maasin 1000 tl olmasindandir.
edit: başlık başıma
hastası olunan sözler
-
"hiçbir şey, korkuya dayanan saygı kadar iğrenç değildir."
albert camus