ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ibb'nin ağaç budama tekniği
-
bu yönteme gençleştirme denir. ve bu mevsimlerde yapılır. seneye tekrar yeşerir o ağaçlar. hatta, daha taze ve canlı sürgünler verir. ancak, ağaç hasta değilse yapılmaz.
ağaçlar hasta ise, doğru bir tekniktir.
edit : uyarılar geldi. bu teknik sadece hasta ağaca uygulanır gibi bir anlam çıkıyormuş.
sonuç : gençleştirme tekniği; hasta ve/veya yaşlı ağaçlara uygulanır.
edit 2 : açıklama geldi.
debe editi : görsel dibinden kesilmiş bir ağacın yeniden canlanması.
baba kız diyalogları
-
babam ales sınav yerime bakmaya gidecektir...
+kızım adını soyadını yaz da ver bana, listeden bulayım orda.
-baba hadi adım neyse de, soyadımı ezberden bildiğini tahmin ediyordum.
dikey mimarinin hayatımızı mahvediyor olması
-
son zamanlarda artık iyice midemi bulandırmaya başladı bu dikey mimari. yeni bir ofis arıyorum maliyet düşürmek için, malum devir tasarruf devri artık, çok para dönemi bitti.
markalarıda vererek konuşacağım, şehrin göbeğine 30 katın üzerinde binalar yapıp insanları sardalya kutularına yerleştirip, milyon tl lere bu daireleri satmak... gördükçe üzülüyorum. ritim istanbulda 1+0, 30 metre kare daire var. kirası 1100 tl. 30 metre kare arkadaşlar, bu dairenin içinde fırın var ocak var tuvalet var. yani yatak koyduğunuzda yürüyecek yeriniz yok ve yaşam alanı diye nerdeyse asgari ücret fiyatına kiralanıyor. projedeki havuzlar terasta, aşağıya full avm yapmışlar, havuzlar ondan terastaymış, yer kalmamış... binden fazla daire yapıyorsun, yeşil alan sıfır, havuza yer kalmıyor...
yeni nesil liseler... e-5 kenarındalar, basket sahaları terasta. çocuklar camlardan e-5 i izliyor, koşup oynayacakları bir bahçeleri yok.
balkon dönemi bitti. zaten 40. katta balkon olsa ne olur, olmasa ne olur? hayır koca türkiyede arazimi bitti? singapurda yer yok da dikey çıktı adamlar, çinde nüfus fazlada istiflediler insanları... bizim derdimiz neydi? neden 2 katlı evler, 5 katlı binalar yapmadık? ne bu para hırsı?
yaşam kalitemizin inanılmaz düştüğü kanaatindeyim. bir binada 500 insan 1000 insan yaşamaz abicim. olmamalı böyle birşey. asansörde geçiyor günlerimiz. 19 katlı bir plazadayım, hani çok yüksek değil. az önce -2 de aracımı park ettim, ofise çıkmam 2 dakika sürdü. 9. kattayım. her katta in binlerle tam 2 dakika. günde 2 kere aşağı inip çıksam, beklediğim asansör zamanını da kat her gün 20 dakikam asansörde geçiyor. ofise evim 3 km mesafede 25-30 dakikada anca geliyorum trafikten.
biz artık yaşamıyoruz bana kalırsa. sadece hayatta kalma mücadelesi içerisindeyiz. tiksiniyorum, midem bulanıyor.
müşteri memnuniyetinin sıfır olduğu şirketler
-
sanki hayrina hizmet ediyormuscasina musteriyi essek yerine koyan sirketlerdir. ornek vermek gerekirse (bkz: yurtici kargo)
susuz yaz
-
bir röpotajından öğrendiğimize göre metin erksan'ın derdi, su ile toprağı anlatmaktır; toprağın itaatkarlığına karşılık suyun asiliğini: toprağı avucunuza alıp hapsedebilirsiniz fakat su buna müsaade etmez. yumruğunuzu ne kadar sıkarsanız sıkın, su parmaklarınızın arasından kendine bir yol bulur ve akar..
ödülü veren jüri bundan habersiz mi bilinmez, ama ödülün verilme gerekçesi şu şekilde özetlenmiştir: "dünyanın en eski konularından birini, habil-kabil hikayesini, çok çarpıcı ve modern bir şekilde anlatması"..
yaran diyaloglar
-
süleyman demirel anlatıyor;
"39 yaşında başbakan oldum. ana muhalefet lideri ismet inönü idi. yeminle söylüyorum, onunla görüşmeye giderken dizlerim titrerdi. ben alt tarafı çoban sülü, o ise garp cephesi kumandanı, cumhuriyet’in ikinci adamı idi..."
seçimlerden %50 oy alarak başbakan olan demirel, meclisin ilk günü meclis binasında ismet inönü ile karşılaşır. inönü sorar;
"meclisin kaç merdiveni var, süleyman biliyor musun?"
"bilmiyorum!" diye cevap verir, demirel.
beklemediği bir soruyu yanıtsız bırakan demirel içten içe bozulmuştur. birkaç gün sonra yine mecliste inönü'nün yanına giden demirel kulağına eğilerek;
"efendim, meclisin 220 merdiveni var!" der.
"kime saydırdın?" diye sorar inönü.
"bizzat ben saydım efendim!" der, demirel.
ve bunun üzerine inönü'den tarihi bir söz duyar;
"bak süleyman, lider odur ki zor işlerle uğraşsın. lider basit işleri kendi yapmaz. bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. sana saydırdım..."
ateizmin çöküşü
-
iddia: günümüzde bilimin pek çok dalı tarafından varılan ortak sonuç.
kaynak: ?
iddia: biyoloji canlılığın evrim teorisinin iddia ettiği gibi aşama aşama değil, bir anda oluştu.
kaynak: ?
iddia: paleontoloji tek bir ara-geçiş formu dahi olmadığını, canlılığın milyonlarca yıldır değişmeden günümüze kadar geldiğini, biyomatematik tek bir proteinin dahi kendiliğinden oluşma ihtimalinin 'sıfır' olduğunu ispatladı.
kaynak: ?
iddia: gelişen bilim ve teknoloji her geçen gün kuran'ın mucizelerini ortaya çıkardı. özellikle son 100 yıldır bilimde yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin 1400 yıl önce kuran'da bildirilmiş olması kuran'ın değişmediğini ve allah'ın sözü olduğunu bir kez daha ispatladı.
kaynak: ?
özet: kaynak gösteremeyecekseniz bilim'in b'sini bile ağzınıza almayın.
evlat edinmek
-
16 aylık bebeğimin kahvaltısını hazırlarken aklıma düştü bu başlık. henüz süreci tamamlamadık ama yaklaşık 7 yıl önce başlayan maceramızı evlat edinmek isteyenlere anlatmam gerektiğini düşündüm.
öncelikle aklınıza bir kere düştüyse hayatınız boyunca hep evlat edinmek isteyeceksiniz. bu düşünce peşinizi hiç bırakmayacak. çok uzun bir bekleme süresi var şartlarınız uyuyorsa gidip başvurun, sıraya girin. sıra yaklaşık 6 yılda geliyor o an istemezseniz dondurabilirsiniz. başvurunuz bir dilekçeyle açılıyor tekrar ve kaldığınız sıradan devam ediyor. yani kendinizi hazır hissettiğiniz an dilekçe verip 15 gün içinde bebeğinizi kucağınıza alabilirsiniz.
evli, bekar 30 yaşını doldurmuş herkes evlat edinebilir. ama heyet raporu almak, psikolojik testlerden geçmek gerekiyor. maddi durumunuzun iyi olduğunu da kanıtlamanız gerekiyor. yani evi olmayan asgari ücretli bir çiftin ya da kişinin başvurusu çok yüksek ihtimalle kabul edilmeyecek. ev varsa parka, hastaneye yakın olması ve bebeğin odasının güneş alması lazım. her aşamada ev kontrolüne geldiklerini de eklemem gerekiyor. başvurunun kabul edilme süreci yaklaşık bir yıl sürüyor.
başvurunuz kabul edildi ve sıraya girdiniz. bundan sonra yapacağınız tek şey beklemek. ama beklerken uzmanları arayıp arayıp darlamayın. sürekli sıranızı sormayın. ellerinde bir bebek fabrikası yok gelen bebekleri sırayla veriyorlar işte. bekleme süresi şehirden şehire ve tercihlerinize göre 4-7 yıl arasında değişiyor. mesela sağlıklı bir kız bebek isterseniz 6-7 yıl, erkek isterseniz 5-6 yıl beklersiniz. sokağa terk edilmiş anne, baba bilinmeyen bir bebek isterseniz 15 yıl bile bekleme ihtimaliniz var.
engelli ya da ensest bebek isterseniz sıranız hemen gelebilir.
her şey olumlu sonuçlandı, yıllarca beklediniz. o telefon hiç ummadığınız anda geliyor. ben mesela sabah uyuyordum, öğleden sonra anne oldum. o da başka bir entryi hakedecek kadar ilginç bir gündü. yazarım bir ara :))
bebeği aldıktan sonra evlat edinmeye hak kazanmak için bir yıl bakmanız gerekiyor. tabi bu bir yılda sürekli kontrol altındasınız. bebeğin gelişimini takip ediyorlar.
veeee işin en zor kısmı başlıyor. biyolojik anne, babaya rıza davası açılıyor. bu süreçle çocuk esirgeme kurumu ilgileniyor. hakim karşısında da evlat edindirmek istediklerini beyan etmeleri gerekiyor. bu süreç onlara ulaşamazlarsa yıllarca sürüyor. tabi vazgeçme ihtimalleri de var. rıza davası bitince geri dönüşü olmadan bebeğin tüm haklarını kayyuma devretmiş oluyorlar. bundan sonra bebek artık onlara ait değil.
biz tam olarak bu sürecin ortasındayız. rıza davası sorunsuz sonuçlandı. şimdi uzmanımızın arayıp “nüfusa geçirme davası açabilirsiniz” demesini bekliyoruz.
o dava da genelde tek celsede bitiyor. “tebrikler bebeğiniz artık sizin soyadınızı taşıyor” şimdi bunu duymak için yaşıyorum.
sonrası iyilik, güzellik.
insanı yavaş yavaş öldüren şeyler
-
belirsizlik. beklemek.
gri öldürür insanı, gri.
25 şubat 2023 stadyum tiyatrosunun başlaması
-
madem sonu öyle bitecek niye bu kadar tutuştunuz çomarlar.
tayyip bey izin verirse tv'de tartışırım
-
(bkz: ben bilmem beyim bilir)
enflasyon sadece devletin çözeceği bir sorun değil
-
2022 yıl başı: enflasyonu bitireceğiz.
mart ayı: yıl sonuna enflasyon tek haneye düşecektir
mayıs ayı: enflasyon sadece devletin çözeceği sorun değil.
biz mi çözelim a*k.