ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vahdet yazarının penguen dergisini tehdit etmesi
-
kur'an'da 42 yerde allah,elçisi ve diniyle alay etmek geçer.hüküm şu:oradan uzaklaş, orada oturma (6/en'am 68). nasıl öldürürsünüz?
cristiano ronaldo'lu türk telekom reklamı
-
cristiano ronaldo'nun hız kazanmak için türk telekom'u tercih etmesi konulu reklam filmi.
ronaldo bundan sonra sık sık maçtan kopacak anlaşıldı. messi'ye kaldı meydan.
keriz gibi 30bin tl'ye bedelli yapmış efsane nesil
-
2011 yılında çıkan bedelli kararı sonrası varını yoğunu ortaya koyup, yetmediyse kredi çekip 30bin tl'ye bedelli askerlik yapan efsane nesildir.
ancak acı olan, tam üç yıl sonra torunları neredeyse yarı bedele 18bin tl'ye bedelli askerlik görevlerini yerine getirmişlerdir.
olum dedik o kadar telefon çıkar çıkmaz alınmaz, fiyatı düşer. biraz bekleyecektiniz, kıpır kıpırsınız aq :)
5 nisan 2014 kars'ta kaybolan çocuk
-
beyinsizsiniz arkadaş, hakikaten beyinsizsiniz.
pamir'in 13 milyon nüfuslu istanbul'da kaybolduğu, babasının aktif twitter kullanıcısı olarak takipcisi çok olan bir dolu insana twit atarak durumdan haberdar ettiği, bunun için de hayvani nüfuslu istanbul'dan toplam 300 kişinin kalkıp aramalara katılması sonucu, tuhaf insanlarin konuyu köpürtmesi ve toplumsal bi mesele haline gelip fikir belirtmenin yeri haline gelmesinin göz ardı edilip, 300.000 nüfuslu bir ilde polise başvurularak 2 saat sonra biri tarafından kaçırıldığı öğrenilen 9 yaşındaki bir çocuğun haberinin gazete ve televizyona yansıdıktan sonra twitter'da da fotoğraflarının dolaşmasıyla karşılaştırabiliyorsunuz. evet arkadaşım çocuk kars'ta yaşıyor haliyle oranın efradı çocuğu arıyor, senin kalkıp üzerine konuşman da o çocuğun bulunmasına sebep olmuyor. çocuk kaybolduktan 2 saat sonra bir adamla uzaklaştığını gösteren kayıtlar zaten olayı bir adli mesele haline getirmiş ve inceleme başlatılmış. bunun üzerine kars sokaklarında el duyuruları dağıtılmış halk aramış, yani insanların tepkileri pamir olayından farklı değil. tek fark pamiri arayanlar istanbul'da, twitter mwitter kullandıkları için de sen olayı görüp abuk subuk ötebiliyorsun, ama 9 yaşındaki mert'i kars'taki insanlar twitter'dan değil sokakta aradığı için bundan yeni haberdar oluyorsun. ama yine de ben bu haberi twitter'ı açar açmaz görüyorum.
ne pamir ne de mert sizin mide bulandırıcı mantığınıza meze yapılmamalı, geçtiğimiz günlerde berkin-burakcan ikiliği yaratanların yine bir ikilikten medet umması... ne diyeyim, cidden hastalıklı bir toplum olma yolunda ilerliyoruz. bokunuzda boğulursunuz umarım.
kurban bayramında teletubby kesmek
-
caiz maiz degildir. korkutmayın adamı*
merve gelinin led ışıklı davullu lüks kınası
-
her şeyi geçiyorum da gelin hanım madem dini bütün insansınız, görünene göre sizin gibi kapalı misafirleriniz ve aile bireyleriniz de var kınanızda ancak çalgı çengili, dine göre bir kadının vücudunda haram olan yerlerinin açık olarak dans ettiği ve dolayısı ile günaha girilen bir kına organizasyonu düzenlemek bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumuna gelmiyor mu?
edit: düğün, kına olarak değiştirildi.
o değil de hala bu görüntüleri savunmak için mesaj atan yazarlar var. allah kimseyi bu durumu savunacak kadar düşürmesin.
pripyat
-
hala normalin çok çok fazla üstünde radyasyon seviyesine sahip olan, ancak bir gün mutlaka gidip gezmek istediğim yerlerin başında gelen hayalet şehir.
bir şehir düşünün ki sanki zaman durmuş, bir sabah insanların tümü terketmiş gitmiş, boş lunaparklar, etrafta 26 nisan 1986 tarhli gazeteler, paslanmış lenin heykelleri ve daha neler neler...
o boş şehir neler anlatır insanlara.. soğuk savaşı, 90'lara doğru göçmeye başlayan sovyet sistemini, öleceğini bile bile çernobil'e müdahele eden ve facianın büyümesini önleyen itfaiyecileri ve askerleri, büyük sovyet rüyasının çöküşünü...
binlerce fotoğraftan bazıları:
http://www.kiddofspeed.com/
http://alexcam.paris.free.fr/…pripyat chernobyl.jpg
http://www.progettohumus.it/…nobyl.php?name=ritorno
http://www.johndarwell.com/…cts/i_lc/index.php?i=14
hande baladın'dan muhabire dokunma uyarısı
-
o sıkışıklık ve trafikte adam kızı kenara çekmek ve rahatça konuşmak istemiş gibi geldi ama yine de siz bilirsiniz.
güntekin onay
-
" ben çocukken beşiktaş ve galatasaray'ın şampiyonlukları toplamı fenerbahçe'den azdı." söylemi doğru olan televizyon sunucusu.
güntekin, 1971 doğumluymuş.
1984 yılında 13 yaşında bir çocuktu ve 1984 yılında fenerbahçe’nin 11 beşiktaş’ın 4 galatasaray’ın ise 6 şampiyonluğu vardı. ((11>(6+4))
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
bu tarz diyaloglar yüzünden iş aramayı bırakıp girişimci olmaya karar verdim. tamam şirketlerin bazılarında mankafa tipler vardır da her görüşmede de bir tane bana mı denk gelir? bir de kurumsal firmalar, altını çiziyorum.
3. görüşme, lojistik firması (alakasızım ama 2 aylık işsizlik beni bu yola düşürüyor)
- zminrna hanım daha önceki görüşmelerimizden yola çıkarak bu pozisyon için uygun olduğunuzu düşündük. fakat birkaç noktaya daha değinmek istiyoruz.
+ tabii.
- öncelikle biz çok yoğun çalışıyoruz. buna ayak uydurabilecek misiniz?
+ yoğunluktan kastınız?
- cumaları gece 23.oo'e kadar. cumartesileri ve bayramlarda dönüşümlü. bazen haftaiçi birkaç gün 23.oo'e kadar...
+ hmm anlıyorum çalışmadığınız gün yok gibi.
- ehehe evet biraz öyle. peki maaş konusundaki düşünceniz nedir?
+ bla bla aldım en son çalıştığım yerden.
- aaa bu ücret bizim için fazla. 5-6 yıldır çalışanlar bu ücreti alıyor.
+ hmm anlıyorum fakat ben bu ücretin altına inmeyi düşünmüyorum. malum istanbul'da yaşamak zor bu sunduğum ücret de ortalamanın altında bile.
- yani burda çalışanlar genelde evli. eve 2 maaş girince geçiniliyor. sizin yok mu evlilik planınız? evlenirseniz siz de rahat yaşarsınız, kötü bir maaş değil aslında.
+ anlamadım?? evlenirsem rahatça burda çalışır geçinirim doğru mu??
- ehehe tabii burdaki herkes öyle yapıyor.
+ @@!!??
çok bilinen, kurumsal bir firmanın bakış açısı. lanet olsun lan size. evlencekmişim geçinmek için...
fiyata bakmadan alışveriş yapabilmek
-
buna ilk kez sahit oldugumda 18 yasindaydim sanirim. yaz tatilinde en yakin arkadasimin evinde misafirdim. bir sebepten dolayi arkadasima pantolon alinmasi gerekti; annesi bizi bir alisveris merkezine goturdu. ilk girdigimiz dukkanda birkac pantolon denendi, iki tanesi begenildi; uzerlerine gomlek secildi ve annesi tamam diyip odedi. ben olayin sokunu birkac gun atamadim; yalniz kaldigimizda dayanamayip arkadasima fiyata neden bakmiyorsunuz ya kaziklansaniz, baska yerde daha ucuz olsa gibi seyler sordum. "begendikten sonra cok zaman harcamaya gerek yoktu" dedi. ben de kendisine birkac yumruk ve tekmeyle cevap verip zenginligiyle dalga gectim. ergen aklimla yapacak baska birsey bulamamistim sanirim.
ısin garibi, arkadasimin ailesinin cok zengin oldugunu biliyordum. ornegin; dev bir evleri vardi, annesi jeep cherokee, babasi s500 suruyor, babasinin soforu de var vs... ama bunlarin hic birisi 2 pantolonun fiyatina bakilmadan alinmasi kadar etkili olmadi zenginligin ne oldugunu anlamamda.
simdi yas 30'u gecti; kazancim fazlasiyla iyi ama fiyata bakmadan koladan fazlasini soylemedim. biradan oteye gecebilecegimi de sanmiyorum.
edit: bu arkadasimla yasadigimiz simdi aklima gelen baska bir mevzu: bu olaydan 1-2 yil sonra akmerkez'deki vakko'ya gittik; elemana gomlek veya tshirt alinacak. (zuppe degildir ama herif simdi bile alisveris canavari) bende de hayatimda ilk kez vakko'ya girmenin tedirginligi var. mal gibi duruyor olmamak icin tezgahtar abiye (vakko'daki abi/ablalara tezgahtar denmedigine eminim ama ne denir gercekten bilmiyorum) birsey sordum. adam bana cevap verip sonunda beyefendi diye hitap etti. 19/20 yasindaydim ve hayatimda ilk kez bir insan ciddi ciddi ve tum kibarligiyla bana beyefendi demisti. arkadasima donup "bana beyefendi dedi" diyecek oldum ama nutkum tutulmustu bile.
yazarlara maaş yattığını sanan r10 üyeleri
-
yazarlara maaş yatmasının geyik olduğunu sanan safları ortaya çıkarmıştır. bir de diyor ki hostingcileri akıllı sanardım.. sabah sabah iyi güldüm..
fear inoculum
-
10,000 days albümünün ardından 13 yıl geçmesine rağmen kaldıkları yerden, çizgiyi hiç bozmayarak masterpiece denilebilecek bir albüm ortaya çıkarmışlar. adam jones'un özgün gitar riffleri, danny carey'in davul ve perküsyon partisyonları, justin chancellor'un kemik bassları ve soloları, ve maynard james keenan'ın depresif ve agresif vokalleri muhteşem bir uyum yakalamış. şarkıların çoğu kallavi uzunlukta olsa da bunu fark etmiş olup aralara minik nefes almalık parçalar yerleştirmişler (litanie contre la peur , legion ınoculant , chocolate chip trip ve albümün sonunda beklenmedik bir sürpriz olarak mockingbeat. benim için albümden öne çıkan parçalar pneuma(lateralus dönemini hatırlatan klasik bir tool parçası), culling voices(yavaş ve sakin başlayıp sonlara doğru sertliğini arttıran bir eser) ve 7empest (bu anlatılmaz iyisi mi dinleyin). 13 sene marine edildikten sonra ortaya böyle ince elenip sık dokunmuş bir masterpiece çıkınca insan "acaba bu iş buraya kadar mıydı?" diye düşünmüyor değil. ancak şu an için yapılması en makul olan umutsuzluğa kapılmayıp bu güzide albümün tadını çıkarmak