hesabın var mı? giriş yap

  • haberde en çok "özel ekip kuruldu" kısmına güldüm. sanki filmlerdeki jason amcamız gibi tipler son teknolojiyi kullanarak suçluları yakalayacakmış gibi bir izlenim veriyor ama doğrusu birkaç kişilik ekip ile civar güvenlik kamerası izlenip ağzında sigara ile ekranda parmağıyla gösterip "bah şoraya gacıyor o kamaraya da bakah" diyen göbekli polisler suçluyu yakaladıktan sonra göç idaresine gidip işlem yapması uzun ve meşakkatli olacağı için uyarı yapılıp serbest bırakılıyor.

  • her pata pata sesi duyduğunda kafasını kaldırıp “aligopter” geçiyor diye sevinen rahmetli dedemdir.

  • 90'lı yılların ortasına tekabül eden efes pilsen'in efsanevi döneminin en akılda kalan oyuncusudur conrad mcrae. o dönemlerde; petar naumoski müthiş bir sorumluluk bilinciyle robot kıvamında koşar dururdu, milimetrik paslar atardı. ufuk sarıca temiz ahlaklı devlet memuru düsturuyla herdaim faydalı olur gösterişsizde olsa görevini yapardı. volkan aydın her maçtaki aynı hayvani savunma performansıyla benchden kendisini izleyen savunma manyağı aydın örs'ün bile gözlerini yaşartırdı. murat evliyaoğlu dennis rodman'ın biraz daha mutaasıbı misali takılırdı. vasily karasev nokta atışlarının yanında yeri gelir 30 dakika 4 faullü oynayıp karşı takımdan 3 adam attırarak maç sonuna kadar sahada kalmayı başarırdı.... ama tüm bu enfes isimlere rağmen ve aradan geçen zamana inat insan o dönemlerden en berrak conrad mcrae'yi hatırlıyor ve bu güzel insanın adamı koltuğundan zıplatan smaçlarını, tek pota mahalle maçlarındaki taklit edilmeye çalışılan tüm hareketlerini ve efsanevi bloklarını özlüyor... mekanın cennet olsun.