hesabın var mı? giriş yap

  • karşılaştırmalı çalışma yapmak üzere kullanılabilecek yöntemlerden biri, ama en kralıdır.

    iki türlü yapılabilir. ya ekonometriciler gibi birtakım olasılık değerler tayin eder modelinizi ona göre kurarsınız ki bu yöntem gerçekten iğrençtir, ya da weber'in yaptığı gibi adam gibi tarihsel, toplumsal veriler üzerine akıl yürütürsünüz ki bu yöntem gerçekten şahanedir.

    bir de sanırım türkçesi yok bu kavramın.

  • - iyi bir insan olduğunu düşünüyor musun?
    + elhamdülillah müslümanım.

    - karına, kızına neden hayatı zindan ettin?
    + elhamdülillah müslümanım.

    - milletin giyimine, inancına neden karıştın?
    + elhamdülillah müslümanım.

    - içki içene, açık giyinene, ateiste vb. neden kötü gözle baktın?
    + elhamdülillah müslümanım.

    - hırsızın, imansızın arkadasında neden durdun?
    + elhamdülillah müslümandı.

    otur, sıfır. arkadaşı cehenneme atınız.

    not: bu entry'de + olarak konuşturulan kişi, yaptığı her pisliği müslüman olduğunu söyleyerek örtbas etmeye çalışanları simgelemektedir.

  • hi-fi'cıların kullandıgı ve onlar tarafından icat edilmis bir birim. kısaca w.a.r. olarakta bilinir. olayın acılımı sudur.
    hi-fi sistemleri kimi zaman cok buyuk ve ev dekorasyonunu degistirebilecek parcalara sahiptir. mesela sisteminize eklemek istediginiz bir hoparloru evin neresine koyacaginiz cok onemlidir. cunku akustik hi-fi'da muhim bir mevzudur. hi-fi ekipmanlarından her birinin kendine ait bir w.a.r. birimi vardır. evin duzenini belirleyen kisi evin hanımı yani esiniz oldugundan, w.a.r. birimi yuksek bir cihazi evinize yerlestirmeniz daha kolay olacaktır. w.a.r. birimi yuksek bir cihaz demek, evin dekorasyonuyla uyum sagliyacak bir cihaz demektir.

  • sevgilim 'diğer erkekler gibi romantik takılmıyorsun' diye bana aşık olup yine aynı sebepten dolayı beni terk etmişti.

  • yurdum otobüslerinde sık şahit olduğum bir durumdur. daha çok aşırı kalabalık otobüslerde görürüm bunu. tıklım tıklımdır durum. önden binenler basamaklarda sıkışmıştır. o ara bir yurdum insanı kendini hemen şoförün yanına atar, orada dikilir. bir süre böyle giderler. sonra şöyle şeyler yaşanır.

    yolcu: bu saatte bu kadar kalabalık olmazdı amma..
    şoför: (sinirli) evet.
    (sessiz bir dönem yaşanır)
    yolcu: bak bak. şu minibüsün yaptığı hıyarlığa bak.
    şoför: hemşerim biraz geriye gider misin, aynayı göremiyorum.

  • sene 2003 lise son. dershaneye gidilmektedir. (dershaneden sürekli kaçılır)
    lise biter öss'ye girilir haliyle barajı bile geçemem. zira ben meslek lisesiyim. okulda gördüğüm dersler radar, denizde haberleşme, yük işlem, gemi manevraları gibi derslerdir.
    (bkz: matematik ne arar la meslek lisesinde)

    tabi aileye mahçup olunur. kırtasiyeden bir matematik (konu anlatımlı) birde geometri (konu anlatımlı) kitap alıp. yazın günde 3 saat kendi kendime ders çalıştım.
    sadece 2 ay (inanmayabilirsin ama evet gerçek) sonunda artık ne geometriden ne de matematikten soru kaçırıyordum.

    2004 haziran geldi. öss ye girildi. 45 mat sorusuna 1'i boş (çok uğraştım yapabilmek için) 44 cevap verildi.
    sınav sonunda 44 mat neti geldi. o yapamayıp boş bıraktığım soru hatalı olduğu gerekçesiyle iptal edildi.

    ama hiçbirşey fark etmedi. sonuçta yine meslek liseliydim. sonuç değişmedi

    tekrar hazırlanıp biyoloji, fizik, kimya çalışıp onları full yapsaydım yine birşey değişmeyecekti. meslek liseli olmak demek üniversite okuyamamak demekti. bu yüzden hazırlanmadım. okumaktan, ders çalışmaktan nefret ettim.

    ne olurdu lan bende üniversite bitirseydim. çok özeniyorum valla. hala üniversite öğrencisi görünce içten içe kıskanıyorum. bende öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar bu başlığa yazsaydım ne olurdu. gerçi yazmadım değil. ama insan kıskanıyor işte. yada ne bileyim böyle olmazdım. kız arkadaşlarım filan olurdu. sizin gibi normal bi insan olurdum.

    insanlar ben matematikten anlamıyorum, kafam almıyor diyince sadece gülüyorum. çalışınca oluyor güzel kardeşim. öyle özel öğretmene, dershaneye filan gerek yok. içinde istek varsa eğer kendi kendine bile başarırsın.

    satırlarıma burda son verirken şunları eklemek isterim; dünyanın en güzel mesleği öğrenciliktir. kıymetini bilin. okuyun. ne olursa olsun okumaktan vazgeçmeyin.

  • zehra halama benzettim, umarım değildir.

    edit: bir kaç densiz mesaj attı. buradan toplu cevap olsun.
    halamın fıtığı var kardeşim. ameliyatla geçmeyince bu tarz yöntemlere bakıyordu. o anlamda dedim. yoksa natalie portman değil kendisi.

    lütfen editi: olm favlamayın artık, eniştem görürse, o direkte sonraki dansı bana yaptırır.

    son edit: halamla görüştüm dans benim için bir yaşam biçimi, tutkudur dedi. *

    en son edit: madem bu debeye girdi.
    "bir arap binbaşısının 'kavm-i necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında türklük şuuruna erdim. onda gördüm ve kuvvetle duydum. ondan sonra türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. benim hayatta yegane fahrim, servetim, türklükten başka bir şey değildir." ~atatürk