hesabın var mı? giriş yap

  • çoğu kişi bilmez ama ikinci yüksek lisans ile askerliği +3 yıl daha ertelemek mümkündür. ben yaptım evet. şu an mutluluktan havalara uçuyorum. nasıl mı yaptım? gelin anlatayım.

    bildiğiniz üzere, normalde aynı eğitim düzeyindeki ikinci bir kayıt, askerliği tecil ettirmez. örneğin lisans eğitiminizi tamamlayıp ikinci bir üniversite(lisans) kaydı yaptırırsanız, bu ikinci üniversite, askerliğinizi ertelemez. yüksek lisansta da aynı durum geçerli. yani ilk yüksek lisansı tamamlayıp ikinci yüksek lisansı kazanırsanız bir daha erteleme olmaz. ancak; ilk yüksek lisansın kaydını 3'üncü yıl 6'ıncı dönemde(yani son yıl son dönemde) sildirip hemen o dönem ikinci bir yüksek lisans kazanırsanız, ilk 3 yılın üzerine +3 yıl daha eklersiniz. yani, ilki tamamlanmamış iki yüksek lisans ile toplamda 6 yıl askerliği tecil ettirmiş olursunuz.

    gerek tam anlamayanlar için ve gerekse ayrıntıları öğrenmek isteyenler için daha detaylı bir şekilde anlatayım.

    2013 yılında tecilim bitmesine yakın, trakya üniversitesi'nde 65-70 ales puanıyla alım yapan kıytırık bir yüksek lisans bölümüne kaydımı yaptırdım. bu yüksek lisans, benim askerliğimi 2017 ocak ayına kadar erteledi. derslere gidemesem de her yıl kaydımı yeniledim.

    3 yıl göz açıp kapayıncaya geçti ve 2017 ocak ayı geldi dayandı. bedelli askerlikten yaştan dolayı faydalanamadım. yüksek lisansı tamamlasaydım doktoraya başvurup 6 yıl daha ertelerdim ama her dönem kayıt yenilesem de derslere gidemediğim için yüksek lisansın tüm derslerinden kalmıştım. doktoraya başvurmam mümkün değildi. askerliği ertelemem için bir şeyler yapmam gerekiyordu. askerlik şubesinden bir arkadaşla görüşünce yukarıda anlattığım tüyoyu verdi. "kaydını sildirip tecilini iptal ettir ve yeni bir yüksek lisans kaydı yaptır. böylelikle 3 yıl daha uzatırsın" dedi.

    ben de trakya üniversitesi'ne gidip 2016 ağustos ayında kaydımı sildirdim. öğrenci işleri, tecilimin iptali için askerlik şubesine yazı yazdı. 1 hafta sonra e-devletten bakınca tecilimin iptal edildiğini ve ocak 2017 olan tecilimin eylül 2016'ya çekildiğini gördüm -ki zaten bunu istiyordum. çünkü ikinci yüksek lisansın askerliği tecil edebilmesi için ilk tecilin iptal olması lazım- aynı hafta ikinci yüksek lisans kaydımı yaptırdım ve tecil yapılması için öğrenci işlerine yazı yazdırdım. bugün e-devletten baktım. tecilim, aralık 2019'a kadar uzatılmış

    hedefime ulaşmış oldum.

    özetlemek gerekirse, ilk yüksek lisansın son döneminde kaydımı sildirip aynı dönemde ikinci yüksek lisans kazanarak 2017'de biten tecil süreme +3 yıl daha eklemiş oldum.

    normalde askerlikten kaçmak için böyle 40 takla atacak biri değilim ama eşimin rahatsızlığı ve burda bahsedemeyeceğim bazı sorumluluklarım nedeniyle askerliğe gitmem mümkün değil. ikinci yüksek lisansı çalıştığım şehirde kazandım ve derslere gidebiliyorum. nasip olursa yüksek lisansımı bitirip doktoraya başlamak istiyorum.* o zamana kadar da herhalde profosyonel askerlik veya bedelli medelli bir şey çıkar diye düşünüyorum.

    3 yıl sonra edit: 15.000 tl’lik son bedelli askerlikten faydalandım.

  • otobüs kaldırıp o ibne müdürü dövmek için kampanya başlatmaya ne dersiniz ?

    edit: mesaj üstüne mesaj geldi beni de yazın diye. çıldırttın milleti yurtiçi kargo , ibne müdür.

    edit 2 : millet sokağa döküldü , başlığı açan arkadaş isterse 1 otobüs adam var. bir mesaja bakar . bana mesaj atan arkadaşlar için tanım yapmak gerekirse .. (bkz: adamın dibi)

    edit3: arkadaşla iletişime geçtik , yurtiçi kargo tarafında bir yaptırım olmaz ise destek olacağımızı bildirdim.mesaj atan arkadaşlara dönüş yapmadım herkesi listeye yazdığımı belirteyim.(bir de avukatımız mevcut )

  • en ufak mevzuda arabadan silah-bıçak-sopa (duruma göre) ile inenlere denk gelse topuklayacak olan ama sürücünün bayan olduğunu görünce artislik yapma gereği duyan motorcunun videosudur.

  • insanlarımızın 11 mart 2011 japonya depremi sonrasında tekrar hatırladığı ancak tam olarak araştırmadan, okumadan üzerinde yorum yaptığı bir dalga tipi.

    genel olarak tsunamiler sismik hareketler(depremler), heyelanlar, volkanik faaliyetler ve tektonik plakaların hareketi sonucu su kütlesinin yer değiştirmesi gibi nedenlerle oluşan dalgalar olarak açıklayabiliriz. derin sularda, okyanuslarda tsunamilerin oluşumunu gözlemlemek çok zor bir iştir. "oha koca koca dalgaları nasıl göremiyorlar?" dediğinizi varsayarak oluşum aşamasındaki büyüklüklerinden bahsedeyim biraz da. bir tsunaminin dalga boyu 1000 metreye ulaşmaktadır ve tahmin edebileceğiniz üzere bu büyüklükteki bir dalgayı en derin denizlerde bile gözlemlemek zordur çünkü sığ su dalgası gibi hareket eder. peki neden bu dalgalar karaya gelirken okyanustan, açık sulardan seyir halindeki gemileri, tankerleri getirmiyor? bunun cevabı bir önceki cümleye yapılacak ufak bir eklemeyle yapılabilir. dalga yüksekliği en derin denizlerde bile sadece 1 m'yi bulmaktadır. 1000 metrelik dalga boyunun yanında abzürt bir sayı olsa da bugüne kadar yapılan araştırmalar bunu göstermiştir. bu nedenle okyanuslardaki gemiler bu dalgaları fark etmeden seyirlerine devam ederler.

    tsunamilerin en korkutucu yanı saatte 800 km'ye varan hızıdır. kıyaslamak için sıradan bir rüzgar dalgası saatte 30-40 km hızla hareket ettiğini söylemekte fayda var. peki ne oluyor da bir anda kıyıya yaklaşan tsunami dalgası onlarca kat yüksekliğe erişiyor ve ekran karşısındaki bizleri hayretler içerisinde bırakıyor? bir önceki paragraftan hatırlanacak olursa tsunami dalgalarının sahip olduğu devasa ölçülerdeki dalga boyundan bahsetmiştim. kıyıya yaklaştıkça sığlaşma artacağından tsunaminin dalga çukuru (dalganın en alçak noktası) zemine yaklaşır, zeminin dikliğine göre çarpabilir. bunun üzerine bu dalganın hızı ve boyu azalır ancak yüksekliği kat kat artar. gerisini zaten hepimiz biliyoruz. önüne geleni yıkarak doğanın bir başka yıkıcı haline ve bir bakıma kendine ait olanı geri almasına şahit olmuş oluruz.

    beni şu satırları yazmaya iten şey, medyada jet hızında başlayan "deprem istanbul'u etkiler mi?" konusu* değildi. sadece istanbul'da tsunami olur/olmaz geyiklerine daha teknik açıdan bir cevap vermekti. eski kayıtlara bakıldığında istanbul'a gelen tsunami özelliği taşıyan dalgaların maksimum yüksekliğinin (yanlış hatırlamıyorsam) 2-3 metreyi bulduğu görülmektedir. ama bizim her konuya hakim halkımız (bu bir eleştiri değil, dünyanın çoğu toplumunda görülen bir mükemmellik*) 3 metrelik tsunami dalgasını sadece sumatra, japonya ya da herhangi bir felaket filmindeki büyüklüklere sahip olmadığı için dalgadan saymıyor.

    geoteknik yerine kıyı ve liman yapıları* uzmanlaşmaya çalıştığım bir alan olduğundan, hem lisans hem de master derslerinden hatırladığım kadarıyla aklıma gelenleri dökmeye çalıştım. gözümden kaçmış hatalar ya da yanlış bildiğim bilgiler olabilir. o yüzden herhangi bir yoruma ve düzeltmeye açığım.

    edit: kizlar 7 beni marmara denizi'nde oluşabilecek tsunamilerin maksimum 6 metre yüksekliğinde olabileceğini söyledi, bilgilendirdi. teşekkür ettim.