hesabın var mı? giriş yap

  • ya inna ninna aulim deyip araya arapça bir şeyler katınca sizden akıllısı yok zaten.
    allah adına iş yapıp kul adına piyonluk yapmak çok mümin bir hareket zaten.
    kendisinden ateş üflemeli şovlar da bekliyoruz.

  • uzun süredir müzik öğretmenliği yapıyor diye biliyorum. yani devlete kapak attığı falan yok, müzik öğretmeni olarak yaşamını sürdürmeyi tercih etmiş.

  • neden iyi bir gitarist olduğundan bahsedersek hem heavy rock çalıp hem de bir kompresyon arkasına sığınmadan sololarında nota dinamiklerine ve evreleme olayına inanılmaz özen vererek çalar. sololarını çalarken yaptığı sanatsal detaylardan ödün vermeyişi hem onu taklit edilmesi zor yapar hem de çağdaşları arasında farklı bir yere koyar.

  • davanın *tamamını* youtube'da canlı yayından izlemiş biri olarak "herhalde netflix artık bunda da amber heard'ü haklı çıkaramaz" diye düşünüyordum, ancak tebrikler, kurguyla ve dramatik müziklerle falan başarmışlar.

    hakikaten bir konu ancak bu kadar gerçeklikten saptırılıp manipüle edilebilirdi.

    amber'a yarayabilecek en minik detaylar cımbızla seçilirken johnny depp'i haklı gösterebilecek her şey, her kanıt, her detay atlanmış.
    resmen sabahlara kadar oturup "amber'ı nasıl aklarız" diye düşünmüşler.

    davanın tamamını izleyen herhangi bir insan evladı sanmıyorum ki esas kurbanın jd olduğunu açıkça görmesin.

    ki açıkçası ben izlemeye amber heard'e sempati duyarak başlamıştım.
    "herhalde yapmıştır zaten keş bir adam, arkası da sağlam" demiştim.

    ama beden dillerinden ve olayları anlatırkenki tonlarından bile belli kimin gerçek kurban olduğu.
    amber'ın abartılı taklitleri ve alaycılığının karşısında johnny depp'in sükuneti ve üzüntüsü net görülüyor.

    ama hepsinden de öte inanılmaz absürt çelişkileri var amber'ın ve neredeyse hiçbiri yok bu netflix çöpünde.

    en başlıcaları:

    kendisini öldüresiye dövdüğünü iddia ettiği adama bıçak hediye etmesi.

    ilişkilerine dair tuttukları günlükte farklı farklı günlerde sürekli ne kadar mutlu olduğundan bahsetmesi.

    yine bu günlükte, çeşitli not ve mesajlarda sürekli "incittiği için" jd'ten özürler dilemesi ve sözler vermesi.

    bir sürü farklı ses kaydında jd'i kavgalara karşılık vermemek ve hep saklanmak ile suçlaması.

    kanıt diye sunduğu iki tane dandik fotonun da üzerinde oynanmış çıkması.

    johnny depp'in o dev yüzüklü parmaklarıyla yüzünü yumruk yağmuruna tuttuğu, burnunu kırdığını falan iddia ettiği tarihlerde yüzünde bir çizik bile olmaması.

    buna karşılık jd'in çeşitli fotolarda (profesyonel çekim olmayan) yüzünde görülen morluklar.

    tüm bu sözde şiddet olaylarından sonra asla tıbbi destek almamış olması, kırılan burnunun kendi kendine iyileştiğini iddia etti örneğin.
    kırıldığına dair bir röntgen bile yok elinde.

    bunlar ilk bakışta aklıma gelenler.

    yani "mükemmel kurban değilse kadınlara inanılmıyor." falan diye zırvalamaya gerek yok.

    buradaki olay *mükemmel* kurban olamaması değil, basbayağı tüm kanıtların yalancı olduğunu göstermesi.

    bir cümlesi var ki zaten abuser olduğunu çok net gösterdi bana:

    "you make me do this" dedi johnny kendisini şiddete eğilimli olmakla suçlayınca.

    "beni sen bu hale getirdin" abuser kitabındaki en eski cümle olabilir herhalde.