ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
windows 98 kullanmış efsane nesil
-
pek efsane nesil değildir. bilgisayar sınıfımda 20 tane bilgisayarım var hepsi windows 98 yüklü (hatta second edition değil) kullanan en küçük öğrenciler 5. sınıfa gidiyor onlar da 2004 lüler. (bilgisayarlarım 8. sınıf öğrencilerinden bile eski) toplam 200 tane öğrencim hala aktif halde kullanmaktadır. bari sözlük yardım etsin ellerinde bulunan eski bilgisayarlar varsa, en azından xp yüklü bilgisayar varsa kullanmadıkları bana paslayabilirlerse en azından bu 200 öğrenciyi efsanelik nesilden çıkartırsınız çok büyük sevaba girersiniz ey sözlükteki arkadaşlar.
matthew perry
-
bugün öğrendiğim bir yeni bilgiyle daha seni en güzel duygularla yad ediyorum.
matthew perry hayat verdiği karakteri chandler'ı ve onu seven insanları çok önemsiyormuş. öyle ki senaristlerle görüşüp senaryoya müdahale ettiği, gidişatı değiştirdiği bir bölüm olmuş.
--- spoiler ---
`chandler'ın monica'yı aldattığı sahneyi çekmeyi reddetmiş` kaynak - 5.sezon'da geçen bölümde monica, eski sevgilisi richard'la öğle yemeği yemesi üzerine chandler ile tartışma yaşarlar. chandler kavga sonrası otel odasına çıkar. oda servisini çağırır ve gelen kadın otel çalışanı ile monica'yı aldatır. - senaristlerin kurgusu bu şekildeymiş. hatta provasını dahi yapmışlar. otel çalışanı olarak düşünülen kadın konuk oyuncunun anlattıklarına göre canlı seyirci karşısında çekim yapılmadan bir gün önce matthew perry senaristlerle görüşmüş. chandler monica'yı aldattığı için seyircinin asla chandler'ı affetmeyeceğini dile getirmiş. matthew'un senaristlerle görüşmesi üzerine senaryo değiştirilmiş. aşk adam chandler'ı senaristlerin mahvetmesine izin vermemiş ve senaryonun gidişatına müdahale etmiş. hanımcılığın kitabını yazan aslında rolünü üstlenen matthew perry imiş.
chandler'ın monica'yı aldatmasına izin vermediğin ve sevenlerini önemsediğin için tekrar teşekkürler matty.
görsel
--- spoiler ---
debe editi: spoiler ibaresi eklendi.
bayram bayram derken bayram da bitti
-
bayram gezmelerinde hal hatır sorulduktan sonra söylenecek söz bulunamadığı anda sessizliğin ortasına yapıştırılan cümle.
diyanet-sen'in yılbaşı açıklaması
-
her yaptığımızın islamda yerinin olması şart değil ki.
örneğin islamda namaz kıldırma ve cenaze yıkama gibi dini bir takım ritüellerin yerine getirilmesi için kamudan toplanan vergilerden temin edilmek üzere, maaş alınmasının da yeri yok. biz buna bir şey diyor muyuz?
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sıçmadan önce 74 kiloydum.
sıçtım tartıldım yine 74 kiloyum. acayip mantık hatası.
@2- adam tartıya sıçmış beyler.
not: aramaya inandım aradım bulamadım. gören olurda uyarırsa silerim.
cep telefonunuz kişiliğinizi gösterir
-
kişiliğin satın alınabilen bir şey olduğunu öğrenmemize vesile olmuş tespit.
yaran diyaloglar
-
uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşı aradım, bir sigorta şirketinde çalıştığını bildiğimden aramızda geçen konuşmanın fitilini verdim, şöyle:
- beyefendi ben çükümü sigortalatmak istiyorum, fakat paha biçemiyorum.
- biz biçeriz efendim, zaten 200 gram et parçası, fazla prim ödemezsiniz.
- peki, başına birşey gelirse, siz yenisini takıyor musunuz?
- yenisini takıyoruz efendim, fakat aynı yere değil.
- orrozbuçocuuuuuu!!!
(gülüşmeler)
8 ekim 2011 öcalan'a özgürlük yürüyüşü
-
en az 20 dakika ve tempolu olmazsa bir işe yaramaz. yatıp yatıp devletten beslenince kilo alıyor tabi insan.
ben nasıl cesaret etmişim buna denilen şeyler
-
16 yaşındayım,tek başıma şehri keşfetmek gibi bir huyum var,arkadaşlarıma ailemleyim,aileme arkadaşlarımlayım diyerek arazi oldum o gün.
tekin olmadığını bildiğim bir semtte gözlemeci-kahvehane ama kadınlı erkekli bir kutlamanın yapıldığı bir yere denk geldim.süslenmiş dışarısı;aynalar,boncuklar beğendim fotoğrafını çekiyorum.
işte o an farkettim ki içerdeki herkes bana bakıyo.bir kadın bir adam bana doğru yürümeye başladı içerden,sıçtım,adamın belinde silah var.turist sanmışlar beni,hello welcome falan diyerek içeri buyur ettiler,bakın yedi yaşından itibaren ingilizce öğrenmeye başladım ama ben bile öyle konuşabildiğimi bilmiyordum adeta bülbül misali şakıyorum ama kimse bi bok anlamıyo,yinede işimi sağlama aldım italyanım sandılar.
türkün misafirperverliğini ben orda gördüm.çiğ köfte,içli köfte,baklava özellikle bir börek yedim tadı hala damağımda,halay çektim "hemende öğrendi" diyolar bide,çüş.dört saat takıldım orda,asker dönüşü kutlanıyordu,fakat biliyorum ki eğer türk olduğumu anlasalardı o denli nazik ve sevecen davranmazlardı.bunuda kimseye anlatmamıştım.
1+1=69
-
1+0=31 eşitliğiyle aynı algoritmayı kullanır.
edit: başlık başıma.
metin uca'ya dini cenaze yapılma komedisi
-
aktrol güruhunun kendince komik olduğunu sandığı aşağılıkça bir başlıktır.
dostum cidden zorlamayın sınırları bu kadar. yani allah vurur bir yerden, neye uğradığınızı bilemezsiniz. fazla zorlamayın. bokunu çıkarmayın. güldünüz eğlendiniz kendi ufacık beyninizle ama daha ileri gitmeyin. haddinizi bilin. kuran böyle söylüyor.