ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
sultanahmet meydanı'nda bir bankta oturmuş vakit öldürmeye çalışırken hemen yanımdaki banka, ellerinde kap dondurmaları ile iki adet bıçkın tipli genç * oturur ve başıma geçen güneş sebebiyle ben uydurmadıysam şu diyalog gelişir:
x: naptın lan kızı? oldu mu bir şeyler?
y: fena yazıyorum oğlum, öyle böyle değil.
x: yatmadınız yani?
y: sana bir şey diyim mi?
x: de
y: zerafetten uzaklaşıyorsun şu an.
* *
yılmaz özdil'in hatasını belirten gence cevabı
-
bilginin kaynagi dogrudur degildir o ayri konu. fakat tarih okuyan ve arastiran bir gence aciklama yapmak yerine kibirli bir sekilde cevap vermek hadsizliktir. kaynagini acikla dogruysa cocuk ogrensin, bilmiyorsan ve yanlisin varsa da duzelt.
korn slipknot linkin park limp bizkit'li yıllar
-
en azından gitarlı müziğin piyasada yer alabildiği yıllardır.şimdi bunların muadilleri bile yok.
ayrıca emeklemeden koşamazsın.10-11 yaşlarındayken green day - rhcp dinlerdim, çünkü mtv'de en çok bunlar çıkardı.orta okulda linkin park-slipknot-metallica triosuyla geçti.lisede zevkler değişti, aerosmith,zeppelin,queen,gnr,soundgarden,oasis gibi devleri keşfettik.üniversiteye başladığımda favori grubum depeche mode'du.
kısacası insanın her döneminin bir soundtrack'i var.
evde gram huzur olmaması
-
gençlerin anlayacağı dilde yazmaya çalışacağım.
dedem, babamı ağaca bağlayıp, kemerle dövermiş.
babam bunu bize yapmadı. (ama 360 derece döne döne temiz dayağını yemişliğim vardır. her aklıma geldiğinde yeşilçam figüranlarına benzetirim kendimi. slow motion dönerek yere düşüyordum.)
evet, babam bizi ağaca bağlayıp dövmedi, çünkü kişisel işletim sistemi bunun yanlış olduğunu anlamış ancak dayağın kötü olduğunu anlayacak kadar güncelleme almamıştı.
babamlar yemek yerken, tabağa et sayılı konurmuş. mesela 2 şiş kebap yapılırsa, adam başı bir tike... babam bunu da bize yapmadı. bol bol verdi ama her yediğimiz yemek için, "beleş ekmek var yer misin?" dedi. yine aynı mesele, işletim sistemi aç yatmanın kötü olmasını anlamış ancak boğaza dizmenin yanlış olduğunu anlamamıştı.
doğuda çok çocuklu ailelere horanta denir. birey değil, aile değil, insan değil... horanta... kelimenin sertliğine dikkat lütfen. zorunlu ihtiyaçların karşılanması yeterli bir ahır ismi gibi... bu yüzden özel ihtiyaçların için para, aile içinde paylaşılan bir şey değil, şahsen kazanılması gereken, özgürlük anahtarı bir şeymiş. babam da genç yaşta çok çalışmış, çok çalışmış, çok çalışmış. öyle bokunu çıkarmış ki, saat 09:00-21:00 arası bir iş yapmış, 21:00 - 02:00 arası ek iş... geceli gündüzlü çalışmak özgürlük getirmiyor. peki ne getiriyor?
sinir,
hakkının yenildiği hissi,
dünyanın ağzına sıçma arzusu.
babamın işletim sistemi bu tempoya 15 yıl kadar dayanmış. sonra?
işte tam burası, bu başlığın tanımına geliyor. eğer, ortadoğu bataklığında ve cahilce büyüdüysen, eğer ninen, dedene göre, nazım'ın dediği gibi, öküzden sonra değerli geliyorsa, eğer lokman sayılırsa, çok genç yaşta insani şartların çok üzerinde çalışırsan çöküyorsun. bu çökme(fiziki değişimleri kapsadığı kadar) karakteri, aile değerlerini, sevginin önemini de kapsıyor.
çöküyorsun! su veren itfaiye'ye, işine yaramayan papazın kilisesine, gogen'e sana ve bana... her şeye çöküyorsun.
ben babama kızgın değilim ama benim versiyonum da ona karşı sevgi duymamayı bana öğretti. hayatımda huzurla uyuduğum ilk gece, evlendiğim gündür. gram'ı bile değerli bir şeymiş evdeki huzur. varsa kıymetini bilin dostlar.
muhtarlardan akademisyenlere tepki
-
eğitim seviyelerini toplasan 1 yardoç etmeyecek güruhun tepkisidir.
adana limanı'nın sansürsüz pozu
güne iyi başlatan şarkılar
-
ek: part 2 geldi, buyrunuz.
idareli kullanırsanız sizi 1 ay güne iyi başlatmaya yetecek kadar şarkı bırakıyorum aşağıya. talep olursa bir dahaki ay yenisini şey ederiz.
marshall tucker band-can't you see
grizzly bear-yet again
michael kiwanuka-always waiting
norah jones & wax poetic-angels
florence + the machine-cosmic love
better than the wizards-let me down
paolo nutini-candy
the republic tigers-buildings&mountains
parov stelar-the princess
chuck and mac-powerful love
birdy-people help the people
chris isaak-return to me
asaf avidan & the mojos-small change girl
cafe del mar-take me to this place
shawn lee's ping pong orchestra-kiss the sky
playing for the change-no more trouble
wax poetic- no escape **
marble sounds- good occasions
modonut- not afraid
ben howard- oats in the water
collapse under the empire-sky is the limit
the xx-intro
anthony hamilton & elayna boynton- freedom
fikret kızılok & bülent ortaçgil-güneşin aynasında
roberto sol & florito- love finds you
das kontinuum-timeless
luvian-romaine
groundation-one more day
silversun pickups-lazy eye
pierre van dormael-undercover
güne barut gibi başlamak isteyenler için özel ek:
rock-i am rock
eminem-the way i am
sektor gaza-dopilsya
clutch-electric worry
larman clamor- ghost daze**
seer-witch
static x-skinnyman
güne kötü başlamak isteyenleri de unutmadık, unutmayacağız.
sabah şekerleriniz hayırlı olsun efendim.
edit: hişşt beğenirseniz mesaj atın favlayın şükulayın* falan bir şekilde bu entrynin birilerine ulaştığını belli edin yani, öbür türlü kimse okumadı kimse sallamadı tribine girip silebiliyorum çünkü, sonra "hacıt böyle bir liste vardı noldu?" diye gelmeyin.
hayattaki tek amacı zengin koca bulmak olan kız
-
namusuyla para kazanacaktır.
eli kolu tutan kadının onursuzca nafaka istemesi
-
(bkz: söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil)
ve hatta;
(bkz: buyrun benim)
bu basligi acildigi gunden beri takip ediyorum. neticede o onursuzlardan(!) biri oldugum icin.
evlendigimde yaklasik 23 yasindaydim. ve evet benim de pembe hayallerim vardi. mutlu bir yuva, saglikli cocuklar, iyi ve sevgi dolu bir es. sicak bir yuva vs vs vs. uzar gider.
ex esimle gorucu sayilabilecek bir sekilde evlendim. eli yuzu duzgun, iyi bir isi olan, insana benzeyen biriydi.
nisanliyken bir iki davranisi tuhaf gelmisti ama, cok genc ve cok toydum. dunyayi ve insanlari tanimiyordum.
dahasi bir isim, bir meslegim olabilecegi, hayatimi kazanabilecegim bir bilincle yetistirilmemistim.
derken 3. gun yuzume yedigim bir tokatla sendeledim ama ayilmadim henuz.
baslayan seylerin devam etme gibi bir hali vardi. tokatlar tekme yumruklarla yer degistirdi zamanla.
ugradigim seyleri sindirmeye calisiyordum cunku her seyin cok guzel olabilecegine dair umudum hic degismiyordu.
sozlu, fiziki siddet gun gectikce agirlasti. cocuklarim dogdu. buyudu ama ben yaratilan cehennemde yaniyor ama olmuyordum.
defalarca yazdigim entrylerimde her turlu ayrinti var zaten. kafa sisirmeyeyim.
bosanmaya karar vereli cok olmustu ama uygulamaya gectigimde 43 yasindaydim. isim, param, evim hicbir seyim yoktu.
evimden elimde icinde 20 lira olan bir cuzdan, esofman ve bir kot ceketle ciktim.
20 senelik evlilikten geriye kalanlar buydu.
eski esimin ailesinden gelen ilk haber suydu;
-evden zirnik alamazsin.
istemedim zaten.
dava su bu vs derken is guc sahibi adamin 3.000 lira geliri cikti.
tabi nafaka o gelir uzerinden bicimlendigi icin, avukati ve o komik nafaka bedelleri teklif ettiler.
ustumde kot ceketim ve esofmanimla 20 senemin bedeli etmeyecek bir nafaka ve cuzzi miktarda bir tazminat ile kurtuldum.
nafakam ile sadece ev kirami verebiliyorum.
evden sadece ustumu basimi ve cok sevdigim duduklu tenceremi aldim.
simdi asgari ucretle bir arkadasimin yaninda calisiyorum. 5 gun sonra 45 yasima giricem.
cok sukur, buna da sukur.
yani ne yapsaydim. ne tavsiye ederdiniz ?
onurlu olmak icin nafakayi reddedip, nerede kalsaydim ?
20 senelik emeklerimi yok mu saysaydim ?
yoksa onursuzca o adamla sirf rahat, konforlu bir hayat icin yasamaya devam mi etseydim ?
baskalarinin ne dusundugu umurumda degil cennetinden;
sevgiler, saygilar...
gezi direnişinin kadın egemen bir mücadele olması
-
gezi parkında ilk gün polisin yüzüne gaz sıktığı kırmızılı eylemci kadın, tomanın önüne geçip kollarını açan eylemci kadın, başbakana "soru soran" muhabir kadın, başbakana gezi toplantısında hesap soran sendikacı kadın, göstericilerle eylemcilerin arasına girenler kadın, gazdan gözümü açamazken elindeki sütle yanımda bitiverip "ister misin?" diye soran kadın, kadın, kadın.
diğer yandan, başbakan erkek, içişleri bakanı erkek, vali erkek, yiğit bulut erkek, rok erkek, fatih altaylı erkek...
delikanlı edebiyatı parçalayan çok tırt var, bir sorunumuz da bu.
buradan pembeye, çiçeğe, gözyaşına, ana kucağı şefkatine bin selam olsun! gelecekte yeşerecek filizin tohumu sizden toprağa serpilecek.
siverek'te kuduz olan mimarın hayatını kaybetmesi
-
21. yuzyilda, ab'ye uye sozde dunya gucu turkiye'de kuduzdan insan oluyor. bu ulkede 90'larda kuduzdan insan oldugunde ortalik ayaga kalkmisti.
sirada ne var veba mi?
hamit altıntop'un yenilgi sonrası açıklamaları
-
orda elinde mikrofon tutan kendine gazeteci diyen organizmalar, korkudan soru soramamak icinize islemis. alt tarafi bir spor yoneticisi lan. korkmayin gondermez sizi silivri’ye. azinizi acip tek bir soru bile sormaktan acizsiniz. bir tanesi de siz oyle diyorsaniz oyledir dedi. boyle gazetecilik yapacaginiza gidin onurunuzla pazarda limon satin.