ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alperen şengün
-
artık kendisine baby jokic denmemeli. o artık kendine ait bir tarz ortaya koyacagina dair güçlü mesajlar veren, gösterdiği gelişim ile mutlu eden, gün gün ilerleyen ve gelişen bir pivot. yolu açık olsun.
semt pazarında son sıradaki tezgah
-
pazara o taraftan girenler için ilk tezgahtır. bilemezsin.
euro 2020'de golü ve puanı olmayan tek ülke
-
aynı zamanda kupadaki en ruhsuz ve zevk vermeyen takımdır.
kuzey makedonya, macaristan, finlandiya gibi nispeten zayıf takımlar bile çok güzel mücadele veriyor.
edit: yalnız bizimkilerin de hakkını vermek lâzım, reklâmlarda hepsi süper oynuyor.
ulan her şey para mı bee!
debe editi: babalar gününde debeye girdik madem,adet yerini bulsun. babam başta olmak üzere tüm babaların günü kutlu olsun.**
insanı iyi hissettiren şeyler
-
güneşle temas edince hapşırmak. bu hem güneşin tepende olduğuna işaret, hem de yaşadığına. çok yaşa!
chp'nin amerikan operasyonuna destek olması
-
bir "akp'nin ışid'e verdiği destek" değildir.
seni seviyorum'a verilebilecek en acı cevap
-
arkadaş "aslansın, kaplansın"larla gazlanarak kızın yanına gönderilir..
-uzun zamandır konuşmak istiyordum seninle zamanın varsa sana bir şey söylemek istiyorum
+ne söyleyeceksin
-seni seviyorum..
+şu an çok yorgunum sonra konuşalım olur mu
bi dakika sonra suratı yere bakarak gelir...
-noldu lan ne bu hal?
-çok yorgunmuş.. sanki halı saha maçına çağırdık amk..
didier drogba
-
ilk maçında akhisar'a gol attı diye eleştirilebilen futbolcu. ne yapacaktı akhisar'a karşı oynarken schalke'ye mi gol atacaktı!
atatürk'ün arkasında şeftali yiyen adam
-
atatürk'ün çevresindeki insanların rahat olabildiklerini kanıtlayan adamdır.
ceketi silindikten sonra atatürk'ün dönüp bakması ve ne olduğunu söylediklerinde, muhtemelen "önemi değil" dedikten sonraki gülümsemesi, içten ve alçakgönüllü bir insan olduğunu açıkça göstermektedir. yıllar sonra bile içimizi ısıtmıştır.
dipsiz göl'ün eski haline gelmesi
-
suyu koyunca ekosistem de anında oluşuyor zaten. helal olsun emeği geçenlere.
you were never really here
-
2011'den bu yana yeni bir film için uzun süre bekleten lynn ramsay'in, we need to talk about kevin'in üstüne çok şey koyarak geri döndüğü yeni başyapıtı.
çok güçlü, çok travmatik ve sonuna dek hipnotize edici bir gerilim ile dolu. eğer ödül sezonuna girseydi çok konuşulurdu bu yıl. yarışa girmediğine üzüldüm.
senaryo bir puzzle gibi, film boyunca yavaşça birleşiyor o parçalar, ilmek ilmek örmüş ramsey ve yer yer korku-gerilime kayan o senaryo yağ gibi akıyor. cannes'daki ödül boş yere değilmiş.
joaquin phoenix, depresif, geçmişi travmalarla dolu ve intikam hırsıyla dolan bir karakteri olabilecek en iyi şekilde yaşamış. performansları arasında top 5'e girecek cinsten.
bu yıl eğer ödül sezonuna girseymiş, oscar yarışında gary oldman rakipsiz kalmazmış.
özetle, bir kez izleyerek doyulacak bir film değil. her açıdan muhteşem bir hikaye, yönetim ve oyunculuk kompozisyonu.
umarım türkiye'de de bir an önce vizyona girer.
10/8.5