hesabın var mı? giriş yap

  • doğrusu, çorum'da yandaşa 160 milyon lira aktarmak için yapılan stadyum olmalı.

  • rakıya ilk başladığım zamanlarda, izmir'de pasaport'taki gemideki balık restoranlarına gitmiştik.. ferdi abi bizden çok önce gelmişti mekana, ve etrafindakileri eğlendiriyordu.. biz daha 20li yaşların başında tıfıl gençler olarak "aa ferdi özbegen mi bu" "yok o degildir" "yoo" derken, "evet yakışıklılar ferdi abinizim ben" diye muhabbetim ortasına dalmıştı ferdi abi.

    biz o zamanlar rakıyı eğlencesine içerdik.. içine su katar, buza yer ayirirdik 2 parmak.

    ama şimdi büyüdükçe, rakıyı beraber içtiğimiz insanlar bir bir gidince, neşet ertaş bırakınca en başta, rakı bardağı içinde görünmez bir kederle geliyor.. arkada biriktirdiğimiz seneler artınca, buz için ayrilan iki parmak yer, özlemle doluyor.. ferdi özbegen, neşet ertaş, karşı komşu orhan amca, anneannem, mehmet amca derken, gidim gidim suya ve buza yer azaliyor sirf özlemle beyazlaşıyor rakı..

    ve radyoda ince bir saz çalmaya başlıyor.. efkarim birikti sığmaz içime, bir sitem etsem de azdir kadere..

  • insanlığın düşebileceği son noktalardan zannediyorum.

    çocuk bu insanlıktan nasibini almamış taksici, çocuk!

    arabasına kartopu geldi diye küçücük bir çocuğu taksisiyle ters yönde giderek kovalıyor insanlıktan nasibini alamamış yaratık. hem çocuğu ölesiye korkutarak hem de o anda trafikte olan yüzlerce kişinin hayatını riske atarak.

    garibim yusuf korkarak kaçarken bir arabanın altında kalıyor.

    peki bu delikanlılığı çocuğa söken taksici ve ondan bir farkı olmayan yusuf'un altında can verdiği arabanın şoförü ne yapıyor? çocuğu orada kanlar içinde bırakıp kaçıyor.

    yusuf, hayatının son anlarında arabayla kovalanarak korka korka can vermiş bir çocuk. iki tane korkak ise halen aranıyor.

    ne desem gg.

    http://gundem.milliyet.com.tr/…/1807010/default.htm

    bir çocuğun ölümüyle sonuçlanmıştır.

    ne bekliyordunuz?

  • zeki erkeklerden çok farkları yoktur. çabuk anlar, pratik düşünür, mantıklı yorumlar yaparlar. ince esprinin hakkını verirler. görüntüde abartıya kaçmazlar. rahatlardır. bu yüzlerine vurur.

    bir diğer ortak özellikleri de, aşık olduklarında o zekalarından eser kalmamasıdır.

  • evet sonuçları kötü, ancak unutmamak gerekir ki hastaneye yatışta %100 başarılı.
    mevcut durumda aşı olursanız hastaneye yatacak kadar kötü durumda olmuyorsunuz.
    haberde diyor ki;
    "aşının enfeksiyonu önlemede yüzde 50.6, tedavi gerektiren vakaları önlemede yüzde 83.7 ve hastane yatışları ile ölümcül durumlara karşı ise yüzde 100 koruma sağladığı ifade edildi."

  • bu soygunun üzerinden bir sene geçtikten sonra 2009 temmuz ayında hiç bir ipucu bulunamaması sebebiyle dosya kapatıldı. böylece belki de türkiye'de görülmüş en kusursuz banka soygunu olarak tarihe geçti.

    bu arada bir çok komplo teorileri de üretildi; verilen onca emeğe, yapılan yatırıma ve hırsızların haftasonu bolca vaktinin olmasına karşın, bankanın para kasasına hiç dokunulmayıp sadecek kiralık kasalardan bir bölümünün açılması, hırsızların para veya maddi değeri yüksek eşyaları değil de bazı gizli belgeleri ele geçirmeyi hedeflediği yönünde tahminlere yol açtı. nitekim kasa sahiplerinin beyan ettiği tutarlar toplandığında 200 bin tl gibi soygunun büyüklüğüne oranla komik bir tutar ortaya çıkıyordu. bu teorilerin resmi bir harekete dönüştüğü olay ise ergenekon savcılarının bankadan kiralık kasa sahiplerinin listesini istemesi oldu. çalınan kasalardan bir kısmını soygundan sonra sahiplenen kimse çıkmaması da şüphe uyandıran bir başka etkendi. nitekim bu kasa sahiplerinin belirlenen kimlik ve adreslerinin de sahte olduğu ortaya çıktı. en nihayetinde de ortada hiç bir ipucu olmaması sebebiyle bir sonuca ulaşılamadı.

    planlı ve kusursuz olması sebebiyle bir kaç gün gündemimizi meşgul eden bu soygunun üzerinden bir buçuk seneden fazla bir zaman geçti ve gazete arşivlerindeki kayıp bir haber, bir muamma oldu, unutuldu gitti.